Eveeettt. Söz verdiğim üzere en kısa zamanda paylaştım yeni bölümü umarım beğenirsiniz. İyi okumalar... :*Medya: Deniz 💕 Melike ve Burak'la İsmican...
"Lanet olsun Melike titriyorsun."
"Gittiler mi?" diye sordum kafamı kaldırmadan.
"Kimler?"
"Üstü başı yıpranmış olan iki genç. Beni arıyorlar."
"Bekle biraz."
Vücudunun hareket etmesinden etrafı incelediğini anladım.
"Bak dediğin gibi kimse görünmüyor. Gitmiş olmalılar. Hem olsalar bile sen benim yanımdasın. Yanımda sana zarar vermelerine izin vereceğimimi düşünüyorsun?"
Dudağımı ısırıp kafamı gömmüş olduğum boynundan istemeye istemeye kaldırıp yüzüne baktım.
Haklıydı.
O beni korurdu. Ama yaşadığım panikten dolayı aklıma gelmemişti ki."İyi misin?"
Kafamı aşağı yukarı salladım.
"Selam ben Burak." diyen çocuğu yeni farketmiştim.
Bu da kimdi ki şimdi? Ohaa. Çok fena rezil oldum valla. Nasıl farketmedim ki ben bu çocuğu.
Uzattığı elini sıkıp,"Şey. Bende Melike." dedim utanarak.
"Biliyorum. Deniz bahsetti." diyerek gülümsedi.
Deniz 'e yandan bir bakış attığımda Burağ'a gözlerinden ateş saçarak baktığını gördüm.
"Bu benim hastaneden arkadaşım. Arada gıcıklık yapsada kardeş gibiyiz onunla." deyip gülümsedi.
Bende gülümsedim. Ve geçte olsa İsmican 'ı hatırlattım. Kim bilir nerdeydi. Hemen telefonumu çantamdan çıkardım. Telefonum her zaman ki gibi sessizdeydi. Ve İsmican beni tam 10 kere aramıştı. Ooff kesin aklı çıkmıştır bana bir şey oldu diye.
"Bu sefer beni öldürecek. Ben çok kötü bir arkadaşım." diye içimden düşündüğümü sanıp sesli bir şekilde konuştuğumu farkettim. Zaman kaybetmeden hemen aradım onu.
"Me-melike."
Hıçkırıklarının arasından zorlukla adımı söylemişti. Kendimi çok kötü hissetmiştim.
"Bebeğim? Ben iyiyim sakin ol. Derin bir nefes al."
"Neden açmadın telefonunu çok korktum."
"Çünkü saklanıyordum. Arkamdan cafeye geçtiler ama beni görmediler. Nerdesin sen?"
"Arkandan gittiklerini gördüm. Bilmiyorum öylece oturuyorum kaldırımın başında. Sen nerdesin?"
"Bende rastgele bir cafeye geçtim işte. Yanına gelmemi ister misin? Yoksa cafenin adresini mi veriyim sen gelirsin?"
"Cafeyi tarif et ben gelirim."
"Tamam."
Deniz 'e bakıp,
"Bu cafenin adı ne?" diye sordum.
"Melodi." dedi.
"Tatlım cafenin adı Melodi cafe. Benim yukarı doğru koştuğum sokağın sonunda. Kolaylıkla bulursun."
"Tamam. Geliyorum."
"Gelip seni alıyım mı? İyi misin?"
"İyiyim. Ben sadece senin için korktum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma
Romance"Kirpiğine kadar sevdiğim bir adam vardı benim. Kokusu cenettim, yüreği servetim." Karanlık sokakta , gözyaşlarımı akıtmak için sırtımı döndüm mavi gözlü adamıma. Beni böyle yıkık görmesini istemiyordum. Ayaklarımı yerde sürükleyerek karanlığa yürü...