Medya: Melike'nin evi ve arka bahçesi...
"Anneeeeee..."
Diye bağırarak salona yardırdım. Uykusundan korkuyla uyanan annem,
"Kız ne oldu?" diye yanıma koştu.
"Uyuyor muydun sen?"
"Bir şey mi oldu? Melike çıldırtma insanı."
"Ay sakin ol anne. Kötü bir şey yok."
Annem,
"Allah canını almasın kız senin. Ödümü kopardın. Niye cırlıyorsun o zaman?" diyerek kolumu çimdikledi.
Ama bunu fazlasıyla haketmiştim doğrusu.
Acıyla yüzümü buruşturdum. Daha sonra sesimi yumuşatarak,"Özür dilerim anne. Uyuduğunu bilmiyordum." diye sırnaştım.
"Tamam neyse. Neden bağırıyordun söyleyecek misin artık?"
"Deniz'i sabah kahvaltıya davet ettim. Çok heyecanlıyım. Onu haber vereyim dedim." deyip eski neşeme geri döndüm.
Annemde ışık hızıyla öfkesini atıp,
"Bu yüzden mi cırladın deli kız. Neyse geçerli bir sebebin varmış. Yoksa yerdin terliği popona."
"Anne ya. Sence mutfakta mı hazırlasam? Hani hava kötü olur diye falan. Ya da salonda daha iyi olmaz mı? Yok yok en iyisi bahçeye kuralım sofrayı. Ya da -"
"Melike. Sakin olur musun kızım?"
"Tamam sakinim. Yani galiba."
"Bahçede daha güzel olur. Zaten masamız sandalyemiz var. Havanın güzel olacağından da eminim. O yüzden sakin ol. Sabah erken uyanırsın birlikte güzel bir kahvaltı hazırlarız. Tamam mı bir tanem?"
"Tamam anneciğim."
"Hem sen bu kadar heyecanlanınca benimde elim ayağım birbirine dolaşıyor." deyince gülümsedim.
Anne olmak böyle bir şey olsa gerek. Sadece mutluluğu veya üzüntüyü paylaşmıyor,heyecanımada ortak oluyordu benim sultanım.
"Neyse o zaman ben gidip uyumaya çalışayım biraz. Sabah çok işim var. " deyip yanaklarından öptüm ve,
"Sana da iyi geceler."
"Tamam bebeğim. İyi uykular."
Tam arkamı dönüp merdivenlere yönelmiştim ki annem,
"Melike." diye seslendi.
"Efendim anne."
"Seni seviyorum bebeğim. Hep böyle mutlu ol olur mu?"
"Olur anneciğim. Bende seni seviyorum."
Sabah Saatleri...
Heyecandan gece boyu gözüme uyku girmemişti. Ama ne yapıp edip hemen sabah olsun diye uyudum en sonunda.
Bu sabah sanki ayrı bir güzeldi. Güneş daha parlak,kuşlar daha içten cıvıldıyordu. Gülümseyip gerindim. Pencereden süzülen güneş ışığı her sabah olduğu gibi yine yüzümü aydınlatıyordu.
Hızla yataktan fırlayıp banyoya koştum ve soğuk suyla yüzümü yıkayıp kuruladım. Daha sonra saçlarımı rastgele sıkı bir topuz yaptım. Keyfim bir hayli yerindeydi. Nerden geldiğini bilemediğim bir şarkı yapıştı dilime."Aşk, öyle bir büyü ki,
Öyle bir büyü kiiii anlayamazsınn.Aaaahhh göze alsan olmaz,aşka gönül doymaz, seven kalbi istesende susturamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma
Romance"Kirpiğine kadar sevdiğim bir adam vardı benim. Kokusu cenettim, yüreği servetim." Karanlık sokakta , gözyaşlarımı akıtmak için sırtımı döndüm mavi gözlü adamıma. Beni böyle yıkık görmesini istemiyordum. Ayaklarımı yerde sürükleyerek karanlığa yürü...