-50-

63.4K 2.3K 333
                                    

Vote ve bol yorum...

Artık daha dikkatli ve her şeyi kontrol eden bir anneydim... Bir yandan 2 yaşına girmeye hazırlanacak olan minik oğlumu hazırlarken bir yandan da sekiz ay sonra doğacak olan bebeklerime şarkı mırıldanıyordum.

Mutluyum, mutluyduk her şey güzel ilerliyordu. Özgür bir kat daha bağlanmıştı bana her saat başı evi arayıp nasıl olduğumuzu ve aşerip aşermediğimi soruyordu. Bu durum beni güldürsede bazen çok sıkıyordu.

"Hazır mıyız?"

İçeri pat diye dalan Seda beni korkuturken kafamı evet anlamında sallayıp Rüzgar'a giydirdiğim smokinli gömleği ilikleyip kucağıma aldım.

"Şimdi tamamıyla hazırız"

Seda giydiği mini elbisini eliyle kavrayıp yürümeye başladı. Bende giyindiğim beyaz yere kadar uzanan elbise mi yerden azda olsa kaldırıp yürümeye başladım.

Özgür tüm ihtişamıyla bizi kapıda beklerken beni görür görmez çektini ilikledi ve Rüzgar'ı kucağımdan alıp alnımdan öptü.

"Muhteşem gözüküyorsun"

"Her zaman ki gibi harikasın"

İkimizde birbirimize övgüler yağdırırken gülümseyip aşağı doğru inmeye başladık.

Herkes yerli yerinde bizi beklerken minik oğlumda gülümsüyor ve etrafı aydınlatıyordu. Bu doğum günü sadece aile arasında bir kutlama olduğu için Ünal Baba, Ela abla, Metin amca ve Nilgün teyze ve benim annem gelmişti. Annem tekerlekli sandalyede öylece bana ve Rüzgar'a bakarken gözlerimin dolduğunu hissettim.

Şuan burada benim babam da olup küçük torununu sevmeliydi. Koklamalıydı ve ona bir sürü hediye almalıydı ama zalim hayat onu alıp götürmüştü.

Dudağımın titremesi ne engel olmak için dudaklarımı birbirine bastırıp yürümeye devam ettim. Herkes gülümserken bende zorda olsa gülümseyip minik oğlumu pastasını üflemek için masaya doğru götürdük.

"Aslan paçasına bak be"

Ünal baba yan köşeden alkışlayıp ıslık çalarken herkesin eşliğiyle masaya geldik ve Özgür'le beraber birbirimize bakıp iki katlı oyuncak dolu pastayı üfledik.

Rüzgar'da gülümserken pasta kesildi. Ve herkes dansa kalktı. Tunç ve Kerem sap sap etrafa bakarken Tunç onun elinden tutup havuz başına götürdü ve dans etmeye başladılar. Herkes kahkahalara boğulurken Özgür'e baktım.

"İyiki benimsin"

"İyiki seninim"

Romantikliğin dibine vururken Özgür beni geri itip tekrar kendine çekti. Ani yaptığı şey kalbimin hızlanmasına neden olurken şokun etkisiyle çığlık attım.

Herkes bize bakarken Özgür tekrar güzel bir hareket yapıp beni büyülerken alkış tufanı olmuştu.

"Sana benim kadınımsın değiştim"

"Bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum"

"Sen daha hiçbir şey görmedin" diyip göz kırpmasıyla midem de inekler halay çekmeye başlamışlardı bile.

"Göster o zaman"

"Hay hay"

Dansımızla günümüz neşelenirken Özgür'e bir kere daha aşık olmuştum. Onun bu kadar romantik ve iyi dans ettiğini hiç bilmiyorum ve öğrendiğim iyi olmuştu ben ona yapacağımı biliyordum.

"Bu kadar dans yeter, haydi diskooo"

Kerem müziği değiştirip Tunç'la beraber manyak gibi dans etmeye başladılar. Hepimiz onlara gülerken Tunç bana doğru gelip kolumdan tutu ve dans etmek için havuz kenarına götürdü.

Ee dansa kalktıysak dans etmeyi de bileceksin ve ben dansıma çok güveniyordum. Tunç'un elini bırakıp yavaş yavaş salanmaya başladım. Ben dansımı ilerletirken Seda'da bana eşlik etmeye başladı.

Özgür'e bakarken tek kaşı kalkık bana bakıyordu. Acaba beğenmemiş miydi? Derken Mert Seda'ya Özgür ise bana doğru gelmeye başladı. Kalbim biraz daha hızlanırken Özgür elimden tutup benimle dans etmeye başladık.

"Bu kadar güzel dans ettiğini bilmiyorum"

"Sen daha bir şey görmedin"

Özgür'le beraber kahkaha atarken bir yandan da gülümsüyorduk.

"Göster o zaman"

Elimi karnıma götürüp biraz daha sallanmaya başladım. Kendimi aşarken Özgür belimde ki elini karnıma koydu.

"Onlara birşey olursa seni tavana asarım"

Şakayla karışık söylediği söz hepimizi gülümsetirken Özgür dudağımdan öpüp belimden tutu ve masaya doğru ilerledik.

O acı günlerden buraya geleceğimizi bile tahmin etmesken şuan dünyanın en mutlu insanıydım ve kimse mutluluğumu bozamazdı.

"Siz bayan benimle dans eder misiniz?"

Ünal baba Ela ablaya dans teklifi ederken Ela abla gülümseyip Ünal amcanın elini tutu.

"Hay hay bayım"

Onların ardından Metin amcayla Nilgün teyze de dans etmeye kalkmışlardı.

Seda;

Herkes mutluydu, evli mutlu çocuklu ama ben hala bekar bekar Mert'in bana evlenme teklifi etmesini bekliyordum.

Ya da boşa bekliyordum, çünkü o evlenmek istemiyordu. Yoksa gelir bana evlenme teklifi ederdi ve şimdiye kadar evlenirdik. Ama o hala odun gibi yerinde bekliyordu.

Derin bir nefes alıp yanımda duran bir bardak şarabı kafaya diktim. Sonra bir tane daha içtim. Gözüm Mert'e kayarken o sert sert bana bakıyordu. Hiç umursamayıp bir bardak daha içtim.

Yeter artık bende evlenmek anne olmak istiyorum Melis ve Okan bile evlenmek için hazırlanıyorlardı oysa biz hala yerimizde sayıyorduk. Beni sevmiyorsa neden hala yanında tutup bana acı çektiriyor ki. İstemiyorum de bende gideyim daha çok zorlamayalım.

Mert'e kızıyormuş gibi kendimle kavga ederken son kez Mert'e baktım. Yerinde yoktu. Gitmişti işte tekrar beni bırakıp gitmişti. Hiç umursamadan arkasında bıraktığı enkazı görmeden gene gitmişti. Benim sevdiğim Mert bu değildi.

Elimde ki bardağı da kafama dikip hızlı adımlarla bahçeden çıkıyordum ki birinin kolumdan tutulmasıyla olduğum yerde kala kaldım.

"Nereye gidiyorsun" elimi kurtarıp yüzüne tiksiner bir şekilde baktım.

"Bırak beni"

"Nereye dedim"

"Cehenneme gelecen mi?"

"Orası benim mekanım da oraya sulu gözlü insanları geçirmiyorlar"

Konuştukça daha çok sinirlendiriyordu beni...

"Yeter artık Mert"

"Bence de yeter"

Beynimden bir kez daha vurulurken elini cebine götürdü ve önümde yavaşça diz çöktü.

"Yıllar geçti aradan ilk gördüğümde sadece oruspu bir kız diyip geçerken aylar sonra birtanem oldun. Öleceksem senin kollarında ölmek istedim halada öyle bazen odunluğum tutuyor seni üzüyorum ama senden vazgeçmiyorum, ve artık bu uzaklıktan çok sıkıldım sen Seda Şahin bir ömür boyu kadınım olur musun?"

Yeni bölüm ve ben gecikme için üzgünüm.

Yorumlarınızı bekliyorum...

Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin