-9-

228K 6.2K 1.8K
                                    

1hafta sonra
-------------------
Günler ne çabuk geçiyor daha dün 5 yaşında kumlarda koştururken şuan 18 yaşında bir mafyanın kölesiyim aslında kölesi denmez ama kendimi öyle hisediyordum.

Özgür bana sen benim kadınımsın demişti ve 1 hafta önce yatağıma gelip sen benim olacaksın Ece Çağlayan benim kadım olacaksın hemde çok yakında, demişti ve o geceden sonra Özgür ve Mert okula gelmediler Kerem'i de bize sahip çıkması için bırakmıştı.

Tunç'u sorarsanız Amerika'ya gitti burayı sevmiyormuş, kız yokmuş, falan filan işte hah çokta umrumda ama onu gerçekten çok seviyordum...

Eren dayak yedikten sonra okula gelmemişti ya derin bir yara açmış ve beni unutmaya çalışıyor ya da kendine yeni birini bulmuş zaman geçiriyordu ve bu benim umrumda bile değildi.

Ben bankta oturmuş bunları düşünürken Kerem omuzuma vurup karşı banka oturdu.

"Günaydın yenge"

"Günaydın Kerem"

Dedim bıkın bir sesle bugün canım çok sıkındı, içimden bişey yapmak gelmiyor ve kötü bişey olacak hissediyorum...

"Ne o yenge mutsuzsun"

Kerem hem telefonla oynuyor hem benimle konuşuyordu etrafta gezinen gözlerimi ona çevirdim.

"Evet mutsuzum ve çok sıkıldım"

Kerem sırıtıp bana sonra okul kapısına baktı sadece sırıtıyordu, arkama dönmek istesemde o kadar halsizdim ki arkama bile dönmedim...

"Ne o Özgür'ü mü özledin"dedi okul kapısına bakıp pişmiş kele gibi sırıtarak...

"Heee çok özledim" dedim alaylı bir sesle...

"Birileri beni mi özlemiş" arkamdan gelen kalın ama tatlı sesle irkildim demek Kerem ondan sırıtıyordu.

Mert Kerem'in yanına geçip bizi izlemeye başladı Özgür'de elerimden tutup beni ayağa kaldırdı. Sağ eliyle yüzümü okşarken sol eliylede belimden tutup kendine çekti.

"Bende seni çok özledim" dedi ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Ufff Özgür ya bari okulda yapmasan, bende ona karşılık verince sırıtı.

Biraz öpüştükten sonra benden ayrılıp banka oturdu tabi bende oturdum Kerem ve Mert sırıtıyorlardı Özgür'e baktığımda telefonuyla uğraşıyordu.

"Mert bro, tatiliniz nasıldı onu geç kızlar nasıldı"

Kerem'in sözleri üzerine hemen Özgür'e baktım ne yani bensiz tatile mi gitmişti... gerçi biz neydik ki...

"Özgür bensiz tatilemi gittin, hem banane ki orda benden daha güzel kızlar vardır dimi!!!"

Özgür kafasını telefondan kaldırıp bana 'sen ne diyon kadın' bakışlarından attıyordu.

"Evet yenge tatile gittik off görmen lazım kızlar süperdi" dedi Mert, ve Özgür'e bakıp sırıtmaya başladı benimde birden suratım düştü.

Ayağa kalkıp tam gidecekken, Özgür elimden tuttu bende sinirden hemen elimi geri çektim Özgür'de sinirlendi ve ayağa kalktı.

"Sen kime hesap soruyorsun ve neden soruyorsun?"

Özgür'ün gözlerinin içine bakıyordum ama yok pişman bir ifadesi yoktu, hem beni kulanıyor sonra gelip sen kimsin diyor evet ben kimim değil mi? Ben kimim? Hiç istemesemde göz bebeklerimde dolan yaşlar tek tek akmaya başladılar.

"Evet doğru ben kimim ki senin kölen dimi" burnumu çekip devam ettim."Özgür sen demiştin ya sen benim kadınımsın, ben senin kadının değil kölenim ve biliyor musun? iddia olmasına rağmen Eren bana değer veriyordu hatta halâ değer veriyor senin gibi pis-"

Lafım boğazımda takılırken, yüzüme yediğim darbeyle kafam yan tarafa kaydı bana tokat atmıştı. Bana sevdiği kadına tokat atmıştı...

Özgür bana vurmuştu benim bir şeyimiş gibi bana tokat attı. Onu asla affetmiyeceğim, kendimi düzeltip Özgür'e baktım yüzünde bu kez pişmanlık vardı ama son pişmanlık fayda etmiyormuş daha benim babam bile bana tokat atmamışken Özgür bana tokat attı.

"Senden nefret ediyorum"dedim ve okuldan çıktım göz yaşlarım dinmiyordu lanet olsun ki akıp gidiyorlardı .

Bana neden acı veriyordu ya da neden acı çektiriyordu beni kölesi gibi kulanıyordu... onu seviyor muydum? hayır sadece biraz hoşlanmış olabilirim o kadar. Ama bu yaptığından sonra içimde ona karşı bir kırıntı bile kalmadı biraz yürüdükten sonra tam taksiye binecekken biri adımı sayıklıyordu ya da bağırıyordu.

"Ece, Ece dursana ya"

Bu Seda'ydı taksiye bindim oda binince sahile sürmesini istedim... Seda bana soru soruyordu ama dinlemiyordum, dinliyemiyordum aklım hep o şeref mağdurundaydı neden unutamıyorum ki unut onu unut sana atığı tokatı hatırla ve unut.

Taksici durduğunda sahile geldiğimizi anladım cüzdandan para çıkarıp amcaya verdim ve indim Seda'da benimle inince boş bir bank bulup oturduk.

"Kızım ne oldu anlatsana"

Seda bir kafa dinleyeceğim bırakmıyorsun, bütün olup biteni anlatım. Tokat aklıma gelince gene ağlamaya başladım .

"Ağla kuzum ağla içindekileri dışa vur belki rahatlarsın"

Seda haklıydı ve ben daha çok ağlamaya başladım hıçkıra hıçkıra ağlıyordum canım acıyordu. Nedenini bilmeden şuan Özgür'ün yanımda olmasını istiyordum.

Nedensizce ona bağlanmıştım ve asla yanımdan ayrılmasını istemiyordum.

"Hadi kalk size gidelim sonra bara gideriz olur mu?"

Sadece kafamı salamakla yetindim ve banktan kalkıp evin yolunu tuttuk.

Özgür'ün ağzından

Ben ne yaptım lan ne yaptım sevdiğim kadına tokat attım beni hiç affetmiyecek, ve ben onsuz ölürüm nefes alamam o biçimli dudaklarını öpmeden kokusunu içime çekmeden yaşayamam, banktan çeketimi alıp arabama doğru gittim.

"Abi dur nereye" Mert ve Kerem arkamdan geliyorlardı... arabaya binince onlarda bindi bende gazı kökledim...

"Abi ne yapacağız şimdi"

Mert'in sorusuyla daha çok sinirlendim çünkü ne yapacağımı bilmiyorum... kendimi nasıl affetireceğimide bilmiyorum, ben Özgür Çakır bir kızdan af dileğeceğim aklımın ucundan bile gelmezdi.

Ama Ece'ye tutulmuştum hasta gibi ona bakan erkekleri bile öldürmek istiyorum ve bu hastalıktan sadece Ece benim olunca kurtulacaktım, kadınım çocuklarımın annesi olacak tek kız Ece ve olacakta hemde çok yakında hele bir başımda ki bu belalardan kurtulayım Ece benim olacak...

"Abi dur o Ece değil mi?" Mert'in söylediğiyle düşüncelerimden arınıp sahil kenarına baktım Ece ve Seda taksi bekliyorlardı.

Ah be deniz gözlüm ağlamaktan gözleri kızarmıştı ne yapmalıydım, arabayı durdurup dudakalarına mı yapışmak ? Yoksa onu izlemek mi?

Ece'ye baktığımda taksiye binip gidiyorlardı. Bende taksiyi takip etmeye başladım... On dakika sonra eve gelmişlerdi içeri girdiklerinde Ece'nin odasına koyduğum kamera aklıma geldi.

"Mert torpidodan leptopu ver" evet her halükara karşı bir leptop arabamda bulunur.

Leptobu açıp Ece'nin odasını izlemeye başladım gördüğüm manzarayla damarlarımdan akan kan durmuş sinir sistemlerim tüm bedenimi ele geçirmişti.

Ece bana bunu yapamaz!!!

Arkadaşlar yeni bölüm geldi vote ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar

Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin