Çığlıklarım tüm hastane koridorlarında yankı yaparken Özgür'ün elini tutmuş bağırdıkça bağırıyordum. Bu ağrıyı ikinci kez yaşamama rağmen canım çok acıyordu.
"Dayan bitanem"
"Senin için demesi kolay, burda ağrı çeken benim."
Özgür bana şapşal şapşal bakarken karnıma giren ağrı ile tekrar haykırmaya başladım.
Sonunda doğumhaneye yetişirken bedenim buz tutmuştu. Çünkü içerisi çok soğuktu.
"Hadi Ece Hanım, ıkının"
Doktora 'ben ne yapıyorum' bakışı atarken daha fazla bağırmaya başladım.
"Ben bağırmanızı istemiyorum. Ikının Ece Hanım"
Bebeğim için kafamı tamam anlamında sallayıp ıkınmaya başladım. Biraz daha ıkınırsam mısırın patladığı gibi patlayacağıma emindim.
Yorgunluktan ıkınmaya gücüm kalmazken Özgür'ün içeri girmek için hemşire ile kavga ettiğini duydum. Doktoruma bakıp içeri girmesi için bakış attım.
İki dakika sonra Özgür'ü yanımda görmemle tekrar sancılarımın başladığını fark ettim. Gücümü toplayıp tekrar ıkınmaya başladım.
"Az kaldı. Biraz daha ıkının"
Kendimi daha fazla sıkıp ıkınmaya başladım 5 dakika sonra gelen ağlama sesiyle gözlerimi mutluluka açtım.
Nefes nefese bebeğime bakerken yeşil bir örtü ile sarıp ameliyathaneden çıkardılar.
"Bebeğimi nereye alıyorlar"
"Hazırlanacak ve kucağınıza verecekler... Ece Hanımı odasına götürür müsünüz?"
Hemşire başını tamam anlamında sallayıp beni yatırdıkları sedyeyi hareket ettirdi.
İki dakika sonra bana hazırlanmış olan odaya yerleştiriler. Etrafa bakarken kırmızı ve beyaz balonların uyumu başımın üzerinde duran hoşgeldin Nefes bebek yazısı heryer harika görünüyordu.
Kapının sert bir şekilde açılmasıyla gözlerim içeri giren iki öküze kaydı. Kerem ve Tunç kavga ederek içeri girip direk etrafa bakmaya başladılar.
"Minik prensesim nerde"
"Nerden senin prensesin oluyor beğ ben amcası burda hop dedik."
Kerem ve Tunç salak salak tartışırken Mert, Seda ve Rüzgar el ele odaya girdiler.
"Anne" Rüzgar beni görür görmez Seda'nın elinden kurtulup bana doğru koşmaya başladı.
"Miniğim"
Rüzgar yanıma yetişince bana dik dik bakıp konuşmaya başladı.
"Ya anne. Men büyüdüm bana neden miyiyim diyoysun?"
Rüzgar 3 yaşına girmesine rağmen cümleleri düzgün kuramıyor ve bu çok komik oluyordu. Rüzgar'a tebessüm edip minik elinden tutum.
"Evet büyümüş olabilirsin ama, benim hep miniğim olarak kalacaksın. Ve o miyiyim değil miniğim"
"Bende miyiyim diyoyum ya."
Herkes kahkaha aterken içeri Özgür ve kucağında yeni minicik Nefes'im ile odaya girdi.
Kerem direk ayağa kalkıp taşımak isteyince Özgür kaşlarını çatıp Kerem'i sert bakışları ile yerine oturttu.
"Annesi olarak ben burdayım ilk ben kucağıma alacağım."
"Aynen bitanem."
Özgür bebeğimi kolarıma verirken burnuma dolan muhteşem kokusu beyaz açık teni bir iki tutam beli olan sarı saçları masum yüzü bir kere daha Allah'a şükretme sebebimdi. Minik bebeğimin kulağına doğru eğilip;
"Ailemize hoş geldin Nefes'im" diye fısıldadım.
*****
Sonunda hastaneden çıkmıştık. Artık eve gidip mis gibi yatağımda yatmak istiyordum. Tabiki minik kızım, oğlum ve mafyamla beraber...
Araba durduğunda Özgür boş kolu ile beni tutup diğer kolu ilede minik bebeğimizi taşıyordu. Eve girer girmez hastanede ki gibi süslenmiş olan evime adım atmıştım.
Etraf hastaneden daha güzel ve daha temizdi. Gülümseyerek salona doğru yürüdüm ve koltuğa yavaşça oturdum.
"Bitanem sen öyle rahat mısın?"
"Evet aşkım rahatım"
Özgür tamam anlamında kafasını sallayıp bebeğimizi yavaşça kucağıma verdi. Minik bebeğimi dikkatlice öpmeye başlarken Rüzgar "Bende bende öpmek istiyoyum." diyip hemen koltuğa yanıma çıktı.
"Anne kaydeşimi bende öpebiyiy miyim?"
"Tabiki öpebilirsin."
Rüzgar gülümseyip Nefes'in başına minik bir öpücük kondordu ve bana baktı.
"Öptüm... Anne kaydeşim neden bu kaday küçük?"
"Çünkü daha yeni doğdu aslanım. Sende ilk doğduğun da bu kadar küçüktün."
Benim yerime Özgür cevap verince ben de sadece onları izledim. Çok tatlı gözüküyorlardı. Rüzgar soru soruyor Özgür ise her sorduğu soruya cevap verip saçlarından öpüyordu.
****
Gece saatler ilerlerken Rüzgar ben ve Özgür'ün ortasında oturmuş her dakika başı esniyor sağa sola sallanıyordu."Aşkım, şu tatlılığa bakar mısın?"
Özgür Rüzgar'ı izlerken hem gülüyor hemde video çekiyordu. Rüzgar gözlerini kapatmış uyurken kafası yana kayıp gözlerini açıyor sonra gene uyuyordu. Bu hali içimi ısıtırken Özgür'e onu odasına götürmesini söyledim.
Özgür Rüzgar'ı yatağına götürüp geri yanıma oturdu.
"Senin uykun gelmedi mi Karıcım?"
Özgür bana bakıp ima ile sırıtırken bende ona imayla bakıp esnemeye başladım.
"Aaaaaaa çok uykum geldi kocacım"
"Odamız bizi bekler o zaman."
Odaya çıktıktan sonra Nefes'i beşiğine yatırıp arkamda duran yakışıklı mafyama döndüm.
"Uyuyalım mı?"
"Daha çok erken bitanem birazcık eğlensek fena olmaz değil mi?"
Bu sözleri üzerine elleri harekete geçerken tişörtümü yavaşça üzerimdem çıkarıp sütyen kopçamı açtı ve göğüslerimi serbest bıraktı.
Özgür iştahla yutkunurken gözlerime bakıp, alnımdan öptü. Dudakları yavaş yavaş dudaklarıma ardından boynuma inerken altımda duran pijamayı da çıkarıp yatağa yatırdı ve yanıma yatarak saçlarımdan öptü.
"Bana iki tane pırlanta gibi evlat verirdiğin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptığın için sana minetarım Kraliçem"
Merhaba arkadaşlar uzun zamandır yokum affedin ama yeni bölüm geldi. İyi okumalar
Sizce diger bölümler nasıl oldun
1. Aksiyon
2.Romantizim
![](https://img.wattpad.com/cover/67295424-288-k294191.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)
ChickLit"Göbeğin şişmeye başlamış" Kafamı tekrar Ece'nin boyun girintisine koyup kokusunu içime çektim bebek gibi kokuyordu dalin kokan kadınım ben Ece'nin boyun girintisini öperken o belinde olan elimi kaldırıp göbeğinin üzerine yerleştirdi. "Özledim" dedi...