"Hadi ama bu sabah ne diye erken kaldırdın beni"
Özgür gene mızmız bir çocuk gibi isyan ederken ben elimde ki nutelayı kenara koyup koca mızmız bebeğimi öptüm.
"Canım yürüyüş yapmak istiyor. Sende bana eşlik et"
"Ya kızım evin her yeri ağaç yeşilik çık dışarı yürü bahçede"
Dudaklarımı büzüp Özgür' e tip tip bakarken Özgür beni hiç takmayıp uykusuna geri döndü. Ona inat hep konuşaçaktım. Ya da dur televizyonu açıp bir film hakkında yorum yapmak en iyisi... yaşasın kötülük.
Kumandayı elime alıp güzel bir kanal bulmaya çalışırken önüme gelen ilk yarışma programını açtım.
"Hadi Adem koş adamım koş. Hadi at be at gol" sesim odada yankı yaparken Özgür hızla bana doğru dönüp kumandayı aldı ve televizyonu kapatı.
"Ya sen neden her şeyime karışıyorsun ki.?"
"Elin adamının kaslarına bakarak koş koş diye tezahürat yapmanı mı izliyim lan?"
"Ne bağırıyon be ayı"
"Ben bağırırım. Hadi hazırlan yürüyüşe gidiyoruz bana da spor olur."
Sevinçle ellerimi birbirine çırparken yavaşça yataktan kalkıp gardıroptan sporcu taytımla beyaz geniş bir tişört giyip yatağa oturdum.
"Özgür"
"Söyle"
"Gelip ayakkabılarımı bağlar mısın? Eğilemiyorum da"
Özgür bir şeyler homurdanıp önümde diz çökerken bu anı ölümsüzleştirmek için telefonumu alarak bir kaç poz çekip hemen istagramda paylaştım.
"Eğilmeme bile izin vermeyenim😍"
Bu fotoyu direk insagramda paylaşırken Özgür de ayakabılarımı bağlamıştı. Ayağa kalkıp direk eline yapıştım.
Yavaş yavaş merdivenleri inip kapıyı açtık ve evden çıktık. Evimiz ormanın içinde olduğu için sadece evin etrafında dönecektik Özgür Bana bakarken bende yüzümü ona çevirdim.
"Çok güzelsin biliyorsun dimi"
"Sende çok yakışıklısın biliyorsun dimi"
"Bilmez miyim? O kadar yakışıklı olduğum için kaptım seni"
"Bak sen, çok bilmiş"
Özgür o tapılası gülüşüyle bana bakarken elimi yüzüne koyup okşadım. Bir anda havalanırken ağzımdan küçük bir çığlık firar etmişti.
"Sakin ol"
"Sende haber versene be adam"
"Gıcıklık değil mi karı. İster söylerim ister söylemem"
"Biliyorsun ki şu an kucağında olan kişi benim. Daha çok konuşursan saçlarını dağıtırım."
"Sakın deneme"
Piç bir gülüşle ona bakıp elimi saçlarından içeri daldırdım ve karıştırmaya başladım. Özgür kaşlarını çatıp beni evin dış duvarlarına yaslayıp dudaklarıma yapıştı. Elleri kalçamda dolaşırken bende kendimi ona bırakmıştım.
Ani çıkan silah sesiyle Özgür benden ayrılırken hızla elimden tutup evin arka kapısına doğru sürüklemeye başladı. Bahçeye girdiğimizde evin tüm adamları bahçede toplanmış bir şeyler konuşuyorlardı.
"Ne oluyor lan burda"
"Abi eve doğru biri silah açtı"
Özgür bunu duyar duymaz bana dönüp gözüyle içeri geçmemi emreti. Korku tüm bedenimi sararken hızla içeri girip Rüzgar' ın odasına girdim. Minik bebeğim mışıl mışıl uyurken evin kapısı sert bir şekilde kapatıldı.
Rüzgar' ın odasından çıkarken Özgür' ün sinirle odaya girdiğini görmem içim de oluşan korkuyu biraz daha artırdı. Özgür hızla tişörtünü çıkarıp başka bir tişört giyerken altına da siyah pantolon giyip bana döndü.
"Sakın evden adımını atma birazdan Tunç ve Seda buraya gelecek. Ben Mert ve Kerem babama gidiyoruz"
Özgür' ü sakince dinlerken bana doğru gelip önümde eğildi ve göbeğimi açıp öpmeye başladı. Sonra ayağa kalk benimde alnımdan öptü.
"Onlara iyi bak" diyip evden çıkması bedenimin korkuyla sarsılmasını sağlarken elimi karnıma götürüp yatağın köşesine oturdum.
"Sakin olun miniklerim babanız tekrar gelecek"
Karnıma küçük küçük sancılar girerken bebeklerimin hiçte rahat oldukları gözükmüyordu. Ama onlar için ben iyi olmalıydım. Onun içinde güzel bir duşa ihtiyacım vardı.
Ayağa kalkarken Rüzgar' ın odasından gelen ağlama sesiyle yönümü öbür tarafa çevirip Rüzgar' ın odasına girdim. Minik oğlumla güzel bir duş ikimiz içinde iyi olabilirdi. Bu fikre gülümserken oğlumun başından öperek kendi odama geçtim.
Rüzgar' la beraber duş kabinine girerken suyu kontrol edip yavaşça içine girdim. Rüzgar suya girdiği için mutlu olurken ellerini hızla çarpmaya başladı.
"Benim minik oğlum annesiyle banyoda mı yaparmış?"
Rüzgar gülümseyerek ağzında bir şeyler sayıklarken başına dalin sürmeye başladım. Onun mutluluğu biraz daha artarken benimde mutluluğum biraz daha artıyordu. Onun gülüşüyle ömrüm uzarken iyiki onu doğurmuşum diye Allah'a biraz daha teşekkür ettim.
****
"Ben geldim" diyerek içeri geçen Tunç'a karşılık Seda gözlerini devirip "Biz geldik" diyerek içeri girdi."Ay bir şeye de burnunu sokmasa olmaz yelloz"
"Yolloz senin ebendir. Tipsiz"
"Ay gıdıklada güleyim bari."
"Pislik"
"Sümüklü"
Ikisinin atışması beni kahkahalara boğarken Seda'yı acayip derecede sinirlendirmişti.
"Salaklar"
"Sus kız valla çarparım ağzına"
"Çarpsana Özgür' de sana çarpsın bir tanecik"
"Tamam abla. Saygılar"
Yine kahkahalarla gülerken hep beraber içeri girdik. Tunç Rüzgar'la beraber oynarken bizde Seda'yla beraber dedikodu yapıyorduk.
"Ece Mert beni bu aralar ilişkiye girmek için çok zorluyor"
"Bunda ne var canım. Hayatın döngüsü bu"
"Biliyorum ama ben korkuyorum"
"Saçmalama Seda korkacak ne var?"
"Bilmiyorum Ece ama beni de anlamanız gerekiyor"
Seda'nın korkusunu yenecek ne bulabiliriz ki.? Ben korkumu yenememiştim ve gelmiş burda kıza korkacak ne varki diyorum. Hey Allah'ım ya.
"Sadece kendine ona bırak gerisi zaten gelir."
"Öyle mi diyorsun?"
"Evet öyle diyorum. Sen beni dinle ve oluruna bırak"
"Tamam"
****
Saat akşam 20:05 i geçerken Tunç' a gelen telefonla beraber korku birden tüm bedenimi ele geçirmişti.
"Hemen o evden çıkın"
Yeni bölüm geldi. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
1: Sizce o telefon neden gelmiş olabilir?
2:Aksiyonlu bölümler başlasın mı?
3:Mert ve Seda evlendikten sonra mı ilişkiye girsinler?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)
Literatura Feminina"Göbeğin şişmeye başlamış" Kafamı tekrar Ece'nin boyun girintisine koyup kokusunu içime çektim bebek gibi kokuyordu dalin kokan kadınım ben Ece'nin boyun girintisini öperken o belinde olan elimi kaldırıp göbeğinin üzerine yerleştirdi. "Özledim" dedi...