-59-

44K 1.6K 396
                                    

"Buldum abi buldum"

Kerem'in yerinden fırlaması ile kalbimin hızla inip kalkması bir oldu. Oğluma kavuşmama adım adım. Sadece sabır biraz sabır. Ona kavuştuktan iki dakika sonra da Barlas itinin ölüm haberi ve mutlu son...

"Mert arabaları hazırla"

"Tamam abi"

Mert hızla dışarı çıkarken bende Kerem'e yaklaştım. Hep gülüyordu, hemde kaşlarını çatmış ekrana bakıyordu.

"Nerdelermiş"

"Ormanlık alanda olan bir deponun içindeler. O depoyu biliyorum"

Kafamı hızla salayıp dışarı çıktım. Mert tüm adamları toplamış dışarda bekliyordu. Adamlarımla beraber yola koyulup minik aslanımı tutuğu depoya doğru ilerledik.

Bedenim zangır zangır titrerken yumruğumu sıkıp ritimle saladığım bacağımın üzerine bıraktım.

"Lan 1 saattir bizi aynı yerde döndürüp duruyorsun. Yeter bulacaksan bul şu lanet depoyu"

Sinirle kükrerken Kerem'e sinirle baktım. Sıkılmıştım. Oğlumu alıp gitmek istiyordum. Bu iğrenç yerde o itle kaldığı günler yeterdi ona.

"Sağ tarafa dön"

Şoföre verilen talimatla hemen sağa saptı. Ormanın içine daha çok girerken tekrar Kerem'e baktım. Bul artık şu yeri hadi be hadi...

"Dur"

Kerem'in sesi ile araba ani frenle durakladı etrafa baktığımda heryer boştu.

"Burası boş Kerem"

"Abi depo ilerde"

Kafamı sallayıp arabadan indim. Benim ardımdan tüm korumalar yerlerini alırken öne doğru ilerlemeye başladım. Çalılıkların arkasında duran kocamın deponun önünde 2 tane koruma vardı. Dışarı da iki tane ise arka da da iki tane vardı. İçerisini saymıyorum bile...

İçeriye geçmemiz için mükemmel bir plana ihtiyacımız vardı. Tabiki onu da ben yapacaktım. Herkesi etrafımda toplayıp elime aldığım sopa parçası ile toprağa daire çizip herkese yapması gereken bilgileri verdikten sonra beklemeye başladım.

Ben ve Mert depoya doğru ilerlerken Barlas'ın korumaları silahlarını çıkarıp bize doğru hedef aldılar.

Mert'le birbirimize bakarak korumalara doğru ilerledik.

"Kimsiniz"

"Özgür Çakır. Barlas Varol'un azraili"

Bana doğru gelen koruma üzerimi aramaya başlarken, Mert'e doğru yaklaşan korumaya bakıp Mert'e komut verdim ve tekmelerimiz ve yumruklarımız ile adamları bayıltıp arkadan gelen iki bayılmış koruma ile sırıtım.

Özgür Çakır ve korumaların farkı...

Depo kapısını açarak içeri girdik. Sessiz ve iğrenç kokan depodan başka bir şey yoktu içerisi boştu taki arkadan gelen minik aslanımın ağlama sesi ile depoda ki sessizlik son buldu.

Cebimden çıkardığım tabancamla arkaya doğru koşmaya başladım. Tüm herkes arkamdayken arka kapıyı tekme ile açıp etrafa baktım. Açık cam ve oğlumu kaçırmaya çalışan bir tür Barlas.

Korumalara emir verip onu yakalamaları emrettim. Derin bir nefes alarak beklemeye başladım. Uzun süre geçmeden yüzü ağlamaktan kıpkırmızı olmuş aslanımı kucağıma verdiler. Sinir tüm bedenime yayılırken. Sıkıca sarılıp Kerem'e verdim.

Önümde diz çökmüş ite bakarken saçlarını ellerimin içine kavrayıp gözlerini gözlerime diktim. Zaferi kazanmış olmanın şerefi ile gülümseyip yüzüne yumruk geçirdim.

Sonra Birtane daha Birtane daha yüzü kana bulanmış iğrenç kişiliksiz nefes almaya bile layık olmayan adama bakıp saçlarından çeke çeke duvara yaklaştırdım ve sinirle kafasını duvara vurdum.

Duvardan çıkan sesle gülümseyip bir kere daha vurdum. Ona daha öyle şeyler yapacaktım ki benimle uğraştığı için pişman olacaktı. Kimse benim ailemi birbirinden koparamaz

"Sen miydin? Benim karımı isteyen oruspu çocuğu?"

Kandan gözükmeyen yüzünü bana çevirirken bir kez daha sordum. Gene cevap vermeyince kafasını bir kere daha duvara çarptım.

"Sen miydin? Benim karımla hayaller kuran Piç?"

Kafasını vura vura bayıltıp saçlarını bırakmıştım. Köşede kıvranan bedenini izleye izleye, peş peşe indirdiğim mermileri boşaltıp kurumlara döndüm.

"Soydurun"

Korumalar birine bakıp, hemen soydurmaya başladılar. Barlas tüm çıplak ve iğrenç bedeni ile önümde dururken yüzümü buruşturdum.

Ahh igrençsin...

"Gidiyoruz"

Herkesten önce çıkıp beni arabada bekleyen minik oğluma doğru ilerledim. Arabaya bindiğim gibi onu kucağıma aldım ve sıkı sarıldım.

İki yaşında olmasına rağmen benim hala minik aslanımdı. Beni tanıyor gibi gözlerime bakarken duyduğum cümle ile dona kalmıştım.

"Ba-ba"

Kerem ve Mert 'baba dedi baba dedi' diye sevinirken ben mutlulukla karışık aslanıma bakıp saçlarından öptüm. Bu günleride mi görecektim. Allah'ım sana şükürler olsun.

Eve vardığımız gibi Ece kapıda belirdi. Kızarmış gözleri Rüzgar' ı kucağımda gördüğü çığlık atarak bize doğru koşmaya başladı. Yanımıza yetiştiği gibi Rüzgar'ı kucağına alıp öpüp koklamaya başladı.

10 dakikadır Rüzgar'ı öptükten sonra bana bakıp parmak uçlarına yükseldi ve dudaklarıma yapıştı. Ellerimle yüzünü tutarken onu ne kadar özlediğimi bir kere daha anladım.

"Seni seviyorum KADINIM"

"Seni seviyorum MAFYAM"

Merhaba yeni bölüm geldi.

1=Bölüm nasıldı?

Final yapamayı düşünüyordum ama arkadaşlarımın ve sizin ısrarlarınız üzerine kitaba devam edeceğim yeni bölüm yarın huzurlarınızda iyi okumalar😘

Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin