Eriyen Buzlar

1.9K 92 7
                                    

2014

  Elena ve Bonnie gelmeden odayı havalandırmak için camları açtım. Lavaboya koşup dişlerimi fırçaladım ve küçük mutfağımızdan bir sakız alıp onu çiğnemeye başladım. Elena ve Bonnie benim en yakın arkadaşlarımdı. Çocukluğumuzdan beri beraberdik. Fakat sigara içtiğimi onlar da dahil kimse bilmiyordu. Bonnie'nin kahkahasını duymamla yatağıma oturup bağdaş kurdum ve kocaman balonlar yapıp onları patlatmaya başladım.

  Kızlar içeri girdi ve kapıyı kilitledikten sonra yatağa çıkıp bana sarıldılar. "Bugün doğum günüm filan mı?" dedim sırıtarak. Elbette değildi. Caroline Forbes, asla özel günleri unutmaz.

  "Stefan'dan haber aldık." diye başladı. Ah, harika. Gülümsememin bir anda yok olduğunu elbette biliyordum.

  Elena parmaklarıyla dudak uçlarımı yukarı iterek gülümsememi sağladı. "Bu gece buraya geliyor. Senin için."

  Acaba daha kaç kere onu görmek istemediğimi söylemem gerekiyor? Elena'dan ayrıldıktan sonra her kadını elden geçirmişti. Bu ilk kavgamızı, köşke sarhoş gelmesi ise ikincisini oluşturmuştu. Üçüncüsü ise iğrenmeme sebep olmuştu çünkü benimle birlikte olmak istemişti. Tamam, Stefan iyi biriydi, yakışıklıydı ve harika bir erkek arkadaş adayıydı ama o en yakın arkadaşımın eski sevgilisiydi ve ben bunu Elena'ya yapamazdım. Kızlar son kavgamızın nedenini bilmiyorlardı. Öğrenmelerini istemiyordum. "Onu görmek istemiyorum."

  "Tatlım," Bonnie elimi tuttu. "Bize neden kavga ettiğinizi söylemediğiniz için konunun önemsiz olduğunu düşünüyorum."

  "Aynen." Diğer elimi de Elena tuttu. "Bu yüzden ya konuyu bize söylersin -ve biz bir çözüm buluruz."

  "Ya da," Bonnie, Elena'yı tamamladı. "Stefan gelince sizi bu odaya kilitler ve aranızdaki buzlar eriyinceye kadar çıkmanıza izin vermeyiz."

  Elena onu kafasıyla onayladı. Tanrım, bunu kızlara anlatamazdım ki! "Söyleyemem." diye mırıldandım. Kızlar ofladı. "Özür dilerim ama yapamam."

  Elena, "Duş alsam iyi olacak." dedi ve yataktan kalkıp banyoya gitti.

  Bonnie, "Jeremy'yi aramalıyım. Yurda girince aramamı istemişti." dedi ve balkona çıktı.

  Oflayarak kendimi yatağa bıraktım. Biraz uyursam daha düzgün düşünebilirim. Kapı sesiyle şaşkınca gözlerimi açtım o kapı kilitli değil miydi? Yatağımın karşısında bana bakan bir Stefan görmemle doğrulmam bir oldu. "Ne yüzle bura-" Vampir hızıyla yanıma geldi ve eliyle ağzımı kapadı. Gözümü kırptım. Göz kapaklarımı açtığımda boş bir sınıftaydık. Kaşlarımı çattım. Vampirlerin beni bir oraya bir buraya sürüklemesi artık sıkmaya başlamıştı. Bu yüzden son zamanlarda Matt'le takılıyordum. Sadece ikimiz normaldik. Çevremizdeki herkes sanki zamanında lanetlenmişler gibi doğaüstü yaratıklara dönüşüyordu. "Ne yapmaya çalışıyorsun Stefan?"

  Konuşmak yerine bana yaklaştı. Ben geriye gidiyordum, o ise üstüme yürüyordu. Ben duvara toslayınca gülümsedi ve bana daha da yaklaştı. Aramızda yaklaşık yarım metre kalınca durdu. "Merhaba, Caroline."

  Başımı dik tuttum. "Açıkça konuştuğumuzu sanıyordum." Ellerimi göğüs hizamda kavuşturdum. Bakışları ellerimde, göğüslerimde ve dudaklarımda dolaştıktan sonra gözlerimi buldu. "Niye geldin?"

  Başını yana eğdi ve tepkilerimi inceledi. "Sen konuştun." Sonra hafifçe gülümseyip bir adım daha attı. "Senin için geldim, Caroline. Sensiz yapamıyorum. Sen olmazsan kim bana göz kulak olacak, kim bu deşiciyi durduracak?"

  Bana ihtiyacı vardı. Gözlerinde bir anda beliren çaresizliği gördüm. Elimi buz gibi yanağına koydum ve ona yaklaştım. Şimdi yapacaklarımdan dolayı kendimden nefret ediyorum, diye geçirdim içimden. Parmak ucumda yükseldim ve dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Tam geri çekilecektim ki ellerini belime yerleştirdi, beni kendine bastırdı ve büyük bir açlıkla beni öpmeye başladı. Özür dilerim, Elena.

Hiding My Heart (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin