17-"KAPI DIŞARI"

2K 131 25
                                    

"Ee,görüşmeyeli neler yapıyorsun?"

"Hiç.Sen?"

"Anlaşıldı ben soracağım sen cevaplayacaksın.Evlilik nasıl gidiyor,eşinin hamileliği felan?"

"İyi,yani arada yaşadığımız küçük atışmaların dışında bence gayet iyi."

"Eminim çok küçük atışmalardır.Hastalığından eşinin haberi var değil mi?"

"Hayır,yok."

Ali ağabey bana tam bir soru daha yöneltecekti ki kapı tıklatıldı ve cümlesi daha başlamadan kesildi.

"Gir."

Ali ağabeyin komutundan sonra kapı aralandı ve girişteki sekreter elinde tepsi üzerinde istediklerimiz ile birlikte içeriye girebilmek için Ali ağabeyden izin istedi.

"Gir Asu."

Ali ağabeyden onayı aldıktan sonra içeriye giren Asu Hanım elindeki tepside bulunan iki türk kahvesi fincanından şekerli olanını su bardağı ile birlikte Ali ağabeyin önüne koydu. Şekersiz olan türk kahvesini önümdeki orta sehpaya koymak için eğildiği sırada yüzünde oluşan utangaç tebessümü ve gömleğinin açtığı ilk iki düğmesi ile dikkatimi çekmeye çalıştığı ve niyetinin iyi olmadığı oldukça belliydi ki zaten benim de gözümden kaçmamıştı.Biliyorum gayet yakışıklı ve girdiği her ortamda tüm dikkatleri üzerine çeken bir erkektim ancak onu her ne kadar zaman zaman kırsam da incitsem de sevdiğim küçük bir karım ve doğacak olan bir oğlum vardı ki ben onları karşımda kendisini bana sunmaya dünden razı olan bu kadına değiştirmeye de hiç mi hiç niyetim yoktu.

Asu hanım elindeki kahve fincanını sehpaya bıraktıktan sonra tepsideki suyu o uzanmadan önce evlilik yüzüğümün bulunduğu elim ile tepsideki suya uzandım ve aldım.Amacım tabi ki de evlilik yüzüğüme dikkatini çekerek bir eşim olduğunu belirtmekti ki amacıma ulaştığımı yüzük parmağımdaki yüzüğü görmesi yüzü düşen Asu Hanım gösteriyor.Amacıma ulaşmamın bana yaşattığı haz ile yüzümdeki tebessüm ile Asu Hanıma bakarak konuşmaya başladım.

"Teşekkür ederim Asu Hanım."

"Ri,ri,rica ederim efendim."

Asu Hanım başını hafif bir şekilde eğerek Ali ağabeye selam verdikten sonra odadan çıkmıştı.

"Ne demek hastalığımdan eşimin haberi yok."

"Yok demek işte bu kadar mı karmaşık b ir cümleydi?"

"Eğer kızın aklından bir sorunu yoksa yer yer sende olan bu değişimlerin muhakkak farkına varmıştır."

"Emin ol benim karımın senden daha keskin bir zekâsı var."

"Peki,ona hastalığını ne zaman söyleyeceksin Ateş?"

"Söylemem şart mı?"

"Tabi ki de şart!Bak senin psikolojik bir hastalığın var Ateş ve bu hastalığının tedavisinde aile desteğinin ve sevginin büyük önemi olduğunu kaç kere söylediğimi hatırlamıyorum bile."

"Bende sana o zamanlar benim bir ailem olmadığını söylediğimi hatırlıyorum."

"Bak,sende farkındasın,o o zamandı.Şimdi hem bir ailen var.Bir karın ve doğacak olan bir bebeğin var.Geçmişte yaptıkların seni seri bir katil yapmaz Ateş,ki sen o zamanlar daha küçük bir çocuktun."

"Küçük bir çocuk olmam birisini öldürdüğüm gerçeğini değiştirmiyor am değil mi?"

"Tekrar söylüyorum ve sen bunu iyice kavrayana kadar da söylemeye devam edeceğim sen bir katil değilsin anladın mı beni sen sadece bipolarsın.Tüm bu dengesizliklerini hatta geçmiş yaptığın şeyin sebebi bile bu hastalık."

SİYAHA TUTKUN (Aşk-ı Şedid Seri 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin