"Ve aşk öyle bir şeydir ki bir et parçası ile oluşmuş insan,bu basit bedeninde büyük bir duyguyu barındırma şansına sahip olur. Önünüzde ki tuvallere bakın. Dikkatlice izleyin orayı,çünkü o beyaz alan sizin hayal gücünüz ile şenlenecek ve yeni bir bedene sahip olacak." bakımlı kadın gülümsedi ve sözlerine devam etti, "O bedeni aşk ile boyayın,fırçanız ile aşkı yeni bir bedene kavuşturun."
Öğrenciler hayranlıkla öğretmenlerinin dediklerini işitti ve cümlesi sonlandığında ellerini renkli fırçalara uzattılar.
Jeon Jungkook,fırçalarına bir göz gezdirdi ve en sevdiği fırçasını eline aldı. Sanat dünyasının kapısını bu fırça ile açmış ve daha ileriye gitmek için çabalıyordu. İlk zamanlarında bir ilham kaynağı bulamıyordu ve bu onu deli ediyordu.
Fakat bir gün ansızın aradığını buldu.Karşısında kaşları çatılmış,alt dudağını ısıran ve düşünen bir çocuk onun için ilham kaynağının ta kendisiydi.
O gün kapısını açık bıraktığı sanat dünyasını tamamen kapatmış ve kilitlemişti. Kendisini asla dış dünyaya çıkarmak istemiyordu. Rengârenk dünyasında o,fırçası ve ilham kaynağı ile beraberken dış dünyanın rezaletlerine şahit olmak istemiyordu.
Jungkook,gözlerini çocuğun yüzünde gezdirdi. Melekler kanatlarını çıkarıp bu güzel çocuğa giydirmiş olmalıydı. Elinde olsaydı eğer dünyada bulunan tüm tabloları bu mükemmel yüz ile doldurur ve hayatı daha güzel bir hâle getirirdi.
Ve sanat,adını gerçekten taşımış olurdu.
Fırçası onu çizmesi için çığlıklar atıyordu,fırça da biliyordu o yüzü tabloya taşıdığında ortaya bir sanat eseri çıkacağını.
Jungkook, önüne döndü ve gözünün önüne çizebileceği şeyleri getirmeye çalıştı fakat gelen tek şey onun gülümseyen dudaklarıydı.
Düşüncelerine hakim olması gerekiyordu. İnsanlara göre bu düşünceler yanlıştı. Aynı cins insanların birbirine bu tür duygular beslemesi yanlıştı. Onlar için aynı vücuda sahip insanların birbirini sevmesi iğrençti fakat onlar bilmiyordu ki Jeon Jungkook için o vücut çizilmesi imkansız olan bir resim,söylenmesi güç olan bir şarkıydı.
Gözleri ona ihanet ederek yana kaydı. Gördüğü manzara öğretmenin sözlerini aklına getirdi ve bu ses beyninde yankılanırken gülümsedi,
Ve aşk öyle bir şeydir ki bir et parçası ile oluşmuş insan,bu basit bedeninde büyük bir duyguyu barındırma şansına sahip olur.
••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opere D'arte : Taekook
Fanfiction-Taehyung işitme engelli bir genç, Jungkook her şeye rağmen onun peşinden giden aşık. "Ateşe düşmeden son kez sarılmama izin ver sevgilim. Öyle bir sarılayım ki sana bu son geceymiş gibi. Bu gece kanatlarını sadece bana sar ki huzurla düşler ülke...