0.4

959 149 57
                                    

Kalbini biliyorum,kalbinin atışlarını hissediyorum. Damarlarımda dolaşan sıvıyı hissediyorum. Kadın daha da bastırıyor iğneyi derime. Fakat ben yine seni hissediyorum. Acıtıyor fakat beni sakinleştiriyor. Gözlerim kapanmadan sana bakıyorum. Yıldızlar saçlarına konmuş,dudakların bana menekşeyi anımsatıyor,biliyorsun menekşelere aşığım.

••
"Ne? O erkeklerden mi hoşlanıyor yani?" kızlar kendi aralarında gülüşerek konuşuyorlardı. "Aman Tanrım! Erkek erkeğe nasıl zevk verebilir ki? Gayler.. Tanrım!" kız elleri ile yüzünü kapattı ve yapmacık öğürme sesleri çıkardı.

Jungkook dayanamayarak ayaklandı. Öylesine hızlı kalkmıştı ki az kalsın sandalyesi geriye düşecekti. Uzun masadaki öğrenciler bir anda Jungkook'a döndü. Gülüşen kızlar sessizleşti ve Jungkook'a baktılar. Jimin dolgun dudaklarını anlamayarak büzdü, "Ne oldu?" diğer gençlerde onaylarmışcasına mırıldandılar.

Jungkook gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı, "Ödevim.. Ödevimi unuttum. Yapmam gerek,siz devam edin." çocuklar güldüler. Jimin anlayışla başını salladı, "Tamamdır,seni zeki Kookie"

Jungkook kendini zorlayarak gülümsedi. Gözleri kızlara kaydı. Dudaklarında bir gülümseme vardı fakat gözlerini sinir ile bakıyordu. Düşünceleri ise sinir kavramının daha da ötesindeydi. Öfkesi tüm vücudunu sarmıştı. O an ağzına geleni söylemek istedi. Aşkın gerçek anlamını anlatmak istedi,ne kadar uzun süreceğini bilse bile anlatmak istedi.

Burnundan soluyarak tuvalete ilerledi. Kapıyı hızla açtığında karşısında kapının hareketi ile korkmuş bir çocuk gördü. Esmer çocuk kaşlarını kaldırarak siyah saçlıya bakıyordu.

Jungkook şaşkınca kendini duvara yasladı. İki çocuk birbirlerine anlamsız bakışlar gönderiyordu. Jungkook korkak adımlarla lavabonun önünde duran çocuğun yanına gitti.

Kollarını sıyırdı ve suyu açtı. Taehyung'un garip bakışlarını hâlâ üzerinde hissediyordu fakat herhangi bir tepki vermemek için kendini zorluyordu. Avuç içlerine doldurdu ve soğuk suyu yüzüne çarptı. Suyun verdiği rahatlık ile gözlerini yumdu.

Suyu yaşadıkları ve çevresi olarak düşündü. Soğukça ve sertçe yüzüne çarpıyordu fakat bu soğukluk onu daha dinç hale getiriyor ve kendine getiriyordu.Düşünceleri omzunda hissettiği el ile yarıda kesildi.

Başını Taehyung'a çevirdi. Taehyung ona en güzel gülümsemelerinden birini gönderdi.Jungkook'un omzunu sıvazladı. Jungkook hiçbir şey yapmadan diğerinin güzel gözlerine bakıyordu.

Taehyung elini yavaşça omzundan çekti. Jungkook o an elini tutmak istedi. Bu temasın sonsuza kadar uzamasını istedi.

Taehyung elini hırkasının cebine attı. Minik bir not defteri ve bir kalem çıkardı. Her duruma karşı yanında bulunduruyordu. İnsanlarla iletişime geçmek onun için zordu.

Gülümseyerek not defterine yazı yazmaya başladı. Yazısını bitirdikten sonra yırttı, Jungkook'a uzattı.

'Geçecek,emin ol bu da geçecek. Daima gülümse :) tıpkı bunun gibi! Sana yakışacağına eminim'

Jungkook,dişlerini göstererek gülümsedi ve kağıda baktı. Taehyung onun gülümsemesini gördüğünde sırıttı. Jungkook bakışlarını çocuğa çevirdi.
Taehyung'un parlayan gözleri ile aydınlandı. Gülümseyen dudakları ile ısındı. İçinden geçirdi, şimdi her şey geçti,şimdi insanların neye güldüklerini anladım.İnsanlar hayatları boyunca tadamayacakları hisleri eleştirirdi.Hoş, eleştirmekten başka ellerinden bir şey gelmiyordu.

Taehyung bir kez daha Jungkook'un ozmunu sıvazladı ve tuvaletten çıktı. Jungkook gözlerini kapanan kapıdan çekti ve kağıda baktı. Yüzünde ki gülümsemeyi bir türlü silemiyordu.

Aynaya döndü ve kendisine baktı. Az önce ki sinirli Jungkook gitmiş, yepyeni huzurlu Jungkook gelmişti. Gülümseyerek elini omzuna götürdü ve okşadı.

İnsanlar kalıplaşmış düşünceler ile dolanıyor ve gülüşüyordu. Onlara göre aynı vücuda sahip olan insanlar birbirini sevemezdi. İki erkek birbirini öpemezdi,sarılamazdı. Bu iğrenç ve son derece iticiydi.

İnsanlar her türlü konuda haklı olduğunu öne sürerlerdi. Her konuyu bildiklerini ve ona göre yorumlar yaptığını zannederlerdi. Fakat bilmedikleri o kadar çok şey vardı ki. En büyük örneği olan 'aşk' kimse bunu bilmiyordu. Dillerinde kolayca geziniyordu. Herkes kolayca birbirine aşklarını ilan ediyor ve kısa sürede bir ayrılık yaşıyordu.

Eğer aşk buysa istemiyorum,diye düşündü Jungkook. Eğer aşk insanların birbirlerini kullanarak zamanlarını boşa çıkarmaksa istemiyorum.

Tuvalette çok kaldığını anladı ve kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında masadaki grubun koridorda konuştuğunu gördü. Jungkook dudaklarını yaladı, kendi kendine mırıldandı.

"Evet Jungkook,ağzını şimdilik kapalı tut ve ortama uyum sağla."

••

Opere D'arte : Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin