0.3

1.1K 160 32
                                    

Öğretmen gözlerini şaşkın sınıfta gezdirdi ve gülümsedi. Herkes Taehyung'a hayran olmuşcasına bakıyordu. Öğretmen Yujin mutluluğunu saklayamıyordu. Taehyung'un gülümseyen yüzünü görmek kendisini yeniden hayata döndürüyordu.

Çocuğu yıllardır tanıyor,ders veriyordu. Taehyung resim çizmeye aşık bir insandı ve öğretmeni bunun farkındaydı. Derslerinin başladığı günden beri Taehyung, Bayan Yujin'den resim dersleri alıyor, öte yandan Bayan Yujin Taehyung'tan mutluluğun derslerini alıyordu.

Bayan Yujin, Taehyung ile ne olursa olsun 'yaşamayı' öğrendi. Taehyung'a göre yaşamak,hayatın insanoğluna verdiği her türlü kusuru veya hediyeyi doğru anda değerlendirmesiydi. Yaşamak,gülümsemekti. Yaşamak boyaların birbirine karışımını izlemek,iç dünyanın rengarenk boyamaktı.

Aslında ona ders verirken kendisi de ders alıyordu. Taehyung derslere başlamadan öğretmenine kocaman gülümser, "Bugün sihirli boyalarımız ile sadece boş tuvalimizi değil,kalplerimizi de boyayalım." der ve ellerini sevimlice çırpardı.

Taehyung kafasını bir sağa bir sola yatırarak gülümsüyor ve yerinde sallanıyordu. Belki de kendi hayal dünyasında kendi yazmış olduğu şarkısı söylüyordu.Kim bilir?

Öğrenciler Jungkook'un resmine baktılar ve merakla sordular, "Bunlar kız mı erkek mi ve kimler hiç anlaşılmıyor?" sevimlice gülerek sormuşlardı.

Jungkook gülümsedi ve utanarak başını önüne eğdi. Bayan Yujin merakla sordu, "Bunun anlamı nedir?" Jungkook gelen soruyla başını kaldırdı ve boğazını temizledi,

"Öncelikle,cinsiyet belli değil haklısınız. Ki bence cinsiyet önemli değil. Aşk bana göre öyle büyük ve güçlü ki böylesine güzel bir duyguyu bir cinsiyete tıkıştırmak saçma olur. Aynı güzellik kavramı gibi. Eğer bir varlık gerçekten mükemmel ise ona güzel demekte bir sakınca yoktur,cinsiyeti ne olursa olsun. O varlık öylesine güzeldir ki gözlerinizin onu her gördüğünde kapanmamak için can attığını hissedersiniz,"

Gözleri Taehyung'a kaydı. Öğretmen,Jungkook ne derse aynı şekilde beden dili ile Taehyung'a iletiyordu. Taehyung gülümsedi ve gözlerini Jun gkook'un gözleri ile birleştirdi. Jungkook sertçe yutkundu ve yarıda kalmış cümlesini telaşla toparladı, "Güzellik ve aşk bir kalıba sıkıştırılamaz. Hmm.. resim... Melek.." ne diyeceğini kestiremiyordu. Gözlerini kısa süreliğine kapattı ve cümlesini yeniledi,

"Aşkı şekillendirmek zordur. Fakat ben aşkı her zaman meleklerin kanatlarını giydirdiği bir insan olarak hayal etmişimdir. Gördüğünüz kanatlar o insana ait. Önünde ki cılız beden ise kanatların sıcaklığı ile nefes alan bir yabancı. İki insan birbirlerini tanımıyorlar,birbirlerinin kim olduklarını bilmezler fakat o kanatlar.. İşte o kanatlar her şeyi en detayına kadar biliyorlar."

Jungkook derin bir nefes aldı ve oturuşunu dikleştirdi. Gözlerini Taehyung'a çevirmemek için kendini zorluyordu. Yüz ifadesini,resmi hakkında ki düşüncelerini çok merak ediyordu.

Öğrenciler gururlu alkışlayıp ıslık çalmaya başladılar. Jungkook utançtan kıpkırmızı olmuş alt dudağını kemirerek gülümsüyordu. Dayanamayarak gözlerini sağına çevirdi. Gördüğü görüntü ile kalp atışlarının hızlandığını,kanının çekildiğini hissetti.

Zaman yavaşlamıştı.Jungkook'un gözünden,Taehyung'un saçlarından yıldızlar dökülüyor ve açık mavi kanatlarına düşüyordu. Gülümseyen dudakları ve alkışlayan kusursuz elleri özenle çizilmiş gibiydi.

Kendisini o kadar kaptırmıştı ki Taehyung'un yarım yamalak gülüşünü ve kalkan kaşlarını yeni yeni görmeye başlıyordu. Tüm dikkatini dümdüz ellerine ve saçlarından kayan yıldızlara vermişti.

Jungkook kendini toparladı ve önüne döndü. Diğer öğrencilerde resimlerini sundular. Aralarından birinin söyledikleri ile Jungkook kahkahalar atmıştı, "Aşkı çizmek yürek ister, o yüzden çizmedim yoksa elim acıdığından değil." Bayan Yujin 'tabi ki öyledir' dermişcesine başını sallamıştı.

Bayan Yujin tiz sesi ile dersin bittiğini ve öğrencilerin toplanabileceğini açıkladı.

Jungkook hızla eşyalarını resim çantasına tıktı. Bugün kendini dinç hissediyordu ve bugün Taehyung ile minik de olsa bir iletişim kurmak istiyordu. Taehyung,nedensizce hızla hazırlanır ve oradan kaçarmışcasına uzaklaşırdı. Jungkook ne zaman arkasını dönse kimsecikler olmazdı. Üzgün bir suratla çantasını omzuna takar evinin yolunu tutardı.

Fakat bugün Jungkook çoktan hazırlanmış bir vaziyette Taehyung'a bakıyordu. Taehyung bugün her zaman olduğundan daha yavaştı. Sakince eşyalarını koyuyor ve eğildiği zaman önüne düşen kahküllerini geriye atıyordu

Taehyung sonunda toparlandığında başını kaldırdı ve gülümseyen bir suratla karşılaştı. Taehyung neye uğradığını şaşırarak yarım bir gülümseme gönderdi. Karşısında ki çocuk ona utangaç bir şekilde gülümsüyor ve parmaklarıyla oynuyordu.

Taehyung yerden sırt çantasını aldı ve omzuna attı. Gözlerini yine siyah saçlı çocuğa çevirdi. Fakat çocuk ona değil arkasına bakıyordu. Bakışlarında yoğun bir hayranlık vardı. Siyah saçlının bakışları hemen Taehyung'un omzunun biraz üzerindeydi.

Taehyung omzunu silkti ve adımlarını kapıya çevirdi. Fakat dönüp yeniden bakmak istiyordu. Başını iki yana salladı ve sınıftan çıktı.

Jungkook çocuğun çoktan çıktığını fark etti. O kanatlarına o kadar çok bakmıştı ki kendisini unuttu. Koşar adımlarla dışarı çıktı. Şansına çocuk çantasında bir şeyler arıyordu.

Yavaşça yanına yanaştı fakat hiçbir şey yapmadan adımlarına devam etti. Taehyung çocuğu görünce çantasını geri taktı ve o da yürümeye devam etti.

Sonunda büyük binadan çıktılar. Aynı anda durdular ve yan yana geldiler. Jungkook sağ tarafa Taehyung ise sol tarafa doğru yürümeliydi. İşte evrenin bir kötülüğü daha,diye içinden geçirdi Jungkook.

Dudaklarını birbirine bastırdı ve yavaşça başını çevirdi. Aynı anda Taehyung da başını Jungkook'a çevirdi. İki oğlan birbirlerine garip bakışlar atarken Jungkook kendini dürttü 'Yapabilirsin'

Elini yavaşça kaldırdı ve ağır hareketlerle salladı. Taehyung çocuğun kendisine ne demek istediğini anlayınca güldü ve o da kolunu kaldırarak görüşürüz demeye çalıştı. Taehyung gülümseyerek önüne döndü ve yürümeye başladı.

Jungkook havadaki elini yavaşça yumruk yaparken kocaman gülümsedi. Ve işte, dedi Jungkook. İşte evren bana gülümsedi,fakat benim evrenim şuan karşımda sallanarak yürüyen ve muhtemelen beyaz dünyasında yazdığı şarkıyı söyleyen kanatlı bir varlık.

••

o gerçekten bir melek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

o gerçekten bir melek..

o gerçekten bir melek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Opere D'arte : Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin