Bir gün gelecek
Yüreklerimizi zehirleyen bir gün gelecek
İki dudağımız arasından katran akıtan bir gün gelecek
Özgürlüğü damarlarımız da hissettiğimiz
Düşüncelere tutsak kaldığımız o gün gelecek.
Bir gün bu bedeni yırtacak ruhumuz
Bir gün korktuğu yükseğe çıkacak
Arşa değecek ve yüzümüze tükürmeyecek bir dahakine isyanlar.
Korkusuz kalacak korkaklık
Bir cesaret gelecek
Özgürlük düşüncelerde olmayacak sadece,bu beden itaat edecek bir gün.Yüksekte olacağız
O pişmanlığı yaşayacağız
Her şey bitti derken ve arştan bırakırken çürüklerle dolu bu et yığınına
O pişmanlığı yaşayacağız.
Ölüme giderken,
Hissedilen tek duygu; pişmanlıktır.
Düşerken pişman olsam Tanrı bir kanat gönderir mi bilmem
Ya da gider ayak yalan söylemeyelim;
Göndermeyecek.
Tıpkı ölüyorum dedikçe kolay gelsin dediği gibi
Tıpkı bir tohum inanç ile ettiğim duaları buruşturup yüzüme attığı gibi
Tıpkı çocuklar açlıktan ölürken sessiz kaldığı gibi
Tıpkı anneleri ağlattığı gibi
Ya da bir hatayla beni dünyaya şutladığı gibi
Her neyse işte Tanrı ben pişmanlığım ile yeri boyarken bana bir kanat göndermeyecek
Ve ben
Pişman olacağımı bile bile bırakmak istiyorum kendimi
Sanki hiç yaşamamış gibi o duyguyu
Öylece uçmak istiyorum
Çok büyük beklentilerim yok artık gökyüzüne uçmayı çıkardım bile aklımdan
Yerin yedi kat dibine uçmak istiyorum
Ben artık yoruldum.
Daha küçüğüm dedikçe omuzlarımda ki yükle her yıl yaşımda bir sayı artmasından yoruldum.Ay doğarmışta gece aydınlanırmış
Benim gözlerimin feri bir mum gibi söndükten sonra neyleyim ışığı
Biraz daha çocuk kalmak istiyorum
Gözlerim parlasın istiyorum
Dua etmekten yoruldum
Biraz da her şey yolunda gitsin.
Ben çöp değilim Tanrım
Benim hayallerim değersiz gibi neden senin kurduğun senaryoyu oynuyorum
İsyan bayrağını kaldırmaya halim kalmadı artık benim
Ben beğenmedim bu oyunu
Hayır mızıkçı değilim
Ya baştan başlat
Ya da kuralları bana bırak
Ben artık gerçekten yoruldum.