Fedakârlık...

186 3 10
                                    



              Fedakârlık yapmak gerekiyor diyorlar. En çokta kadınlar, helede anneyse daha çok yapmalıdır diyorlar.
        Peki, kabul, her neyse fedakârlık yapalım. Lakin neki fedakârlık? Ne demek? Bir kadın fedakârlık denildiği zaman neler yapmalı ki?
         Toplumumuzda açıklaması ne biliyor musun? Susmak, sineye çekmek, doğru ya da yanlış sabır etmek, kendin hariç herkesi, herşeyi dört dörtlük düşünmek. Daha doğrusu kendini kullandırmak. Kusura bakmayın böyle düşünen herkese söylüyorum kusura bakmayın size katılmıyorum. Çünkü bence fedakarlık bu değil.
        Fedakârlık, kendinken ne yaşarsan yaşa anneliğine hissettirmemek. Bir nevi ayrım yapabilmek. Sen yine doğru yaşa, sen yine sus, sen yine sabır et lakin önce kendin için yap bunu. Önemli olan sensin sen iyiysen, mutluysan, basarılıysan etrafındakiler de mutlu ve başarılıdır. Her insan kullanabileceği başka insan arıyor. Kendini kullanılmaya hazır bırakma. Evlimisin eşine kullandırma kendini. Bekar mısın ailene kullandırma. Nasıl mı? Hayallerini, neler yaşamak istediğini, ne yaşadığını, hayatın için neler yapabileceğini düşün. Hepsini ölç, tart, koy önüne sonra deki: Ben nasıl kimsenin hayatına karışmıyorsam, saygı duyuyorsam herkesde benim kararlarıma saygı duyacak.
           Sadece anneden bekleyemezsiniz çocukları için birşeyler yapmasını ya da sadece babadan. Çocuk ikisinin çocuğu sorumluluğu da yani sizin deyiminizle fedakarlığı birlikte üzerlerine almalilar. Eşler birbirinden ayrımı, orta yolu bulacaklar  o zaman. Bulmak zorundalar. Yok efendim öyle sırf çocuk için kocayı çekmek yada kadını çekmek zorunda değil kimse. Dinde bile zorlama yokken insanlara adına fedakarlık dediğiniz zorlamayı yapamazsınız. Herkes hür iradesiyle ne istiyorsa onu yaşayabilir.
           Allah'ın (c.c.) soracağı soruları siz kullar soramazsınız. Allah'a verilecek hesabı hiç bir kula vermek zorunda değil insan. İnsanoğlu bu dünya ya sınav için gelir. Hayırlı kul, hayırlı evlat olmak için gelir. Rabbimin yolunda doğruyu nûfus etmek için gelir. Yaşamak dediğin şey doğdum, büyüdüm, evlendim, çocuk yaptım hadi ölüyorum değildir. Yalan söylemediğin için hayırlı evlat olamazsın. Sadece namaz kıldığın için hayırlı kulda olamazsın. Yaşıyorsan her şeyinle yaşa sadece bedenini ya da sadece yüreğini yaşatma. Hepsinin gıdasını ver ki doğruyu bulasın.
          Fedakârlık mı? Rabbin için yap bu dünya fâni, insanlar fâni. Sana sormayacaklar gerçek dünya da, kime kendini kullandırdın diye. İnsanlar için Rabbim için ne yaptın diye soracaklar.
          Şimdi soruyorum sana kendini, nefsini, yüreğini hangi gıdalarla doldurdun?
Sen kime, ne için sabır ettin? Sen neydin ne oldun?
       
           İşte bu yüzden ben sizinle aynı pencereden bakmıyorum fedakarlık işine. Çünkü ben kendimi nasıl yetistirirsem, nasıl egitirsem, kendime nasıl bakarsam etrafımdakilere o yansıyacak. Ben istemiyorum çocuklarımın güçsüz bedenlerinin olmasını, takati kalmamış ruhla yaşamalarını istemiyorum. Evet bir çocuk doğar. Sorumlusu, eğitmesi gereken kişiler anne ve babasıdır. Lakin kusura bakmayın sadece anne babaya yükleyemezsiniz fedakarlık adı altında. Sende sorumlusun anneanne, sende sorumlusun babaanne, sende sorumlusun dede, dayı, teyze, amca, hala,abi, abla, arkadaş, öğretmen...
      Eğer düştüysen dünya denilen fâni hayatın içine kollarını sıvamak zorundasın. Hayat zor lakin akıl insanlara bahşedilmiş. Din bizlere gönderilmiş. Artık yaşa fedakâr olmak zorunda değilsin...


Zaman Ve Yaşam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin