Yakarış

264 32 3
                                    


       Elimdeki buluşma kağıdını evirip çeviriyordum. Doğrusu ne yapmam gerektiği hakkında pek fikrim yoktu. Aklıma bir anda acaba 'April olsa ne yapardı ?' sorusu geldi...

'Tabii ki de bu teklifi geri çevirirdi. '

O zaman benim bu teklifi kabul etmem etik bir hareket olmazdı. Kararımı vermiştim...

' Gitmeyecektim.'

Eğer gidersem bu seçim benim için doğru seçim olmayacaktı, ben böyle biri değildim. Yüzümü yıkayıp, kahvaltı yapmak için dışarıda bir pastane gibi bir yere gittim. Bir şeyler atıştırıp iş aramaya koyuldum. Bir marketin camında 'kasiyer aranıyor' ilanı vardı. İş seçecek durumda değildim içeri girdim ve sorumlu kişilerle görüştüm. İşe girmiştim. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.

Akşama doğru arkadaşlar beni arayıp dışarıda toplanacaklarını ve beni de aralarında görmek istediklerini söylediler. Aslında bir kaç insan yüzü görmek fena olmazdı. Günlerdir kendimi evin içine hapsedip, depresif hareketlerle iyice kendimi bunaltmıştım.

' Kabul ettim ve akşam saat dokuzda orada olacağımı söyledim. '

Saat dokuz olduğunda arkadaşlarla evimin iki sokak arkasında bulunan otoparkta buluşmuştuk. Kendisinden nefret ettiğim George' de aramızdaydı.

Eminim neden sevmediğimi soracaksınız. Haklısınız da. Bunu size bütün çıplaklığıyla anlatayım.

April ile o zamanlar tanışmamızın ilk aylarıydı. Sürekli gezip tozardık. O zamanlar hayat benim için tozpembeydi tabii... Neyse George o zamanlar en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Onunda takıldığı bir kız vardı. Bir gün iki çift dışarı çıkmaya karar verdik. Her şey güzeldi. Ta ki George' n içkiyi fazla kaçırmasına kadar...

' Mary' i aslında April' a yakınlaşmak için kullandığını ve daha pek çok şey biran da ağzından kaçmıştı. Tabii ki bir daha George' n yüzünü görmedim ta ki bugünkü otopark buluşmasına kadar. Tokalaşma sırasında elini uzattı. Selamını almadım çünkü hale ona karşı içimde bir kin duygusu besliyordum. Neyse otoparkta biralarımızı yudumlarken konu sevgili ve eşlerden açıldı. Bana sıra gelince sadece susmakla yetindim. Artık her yer de isminin anılmasından bıkmıştım. Bu beni çok üzüyordu. Biramı bitirdikten sonra bir bahaneyle aralarından uzaklaştım. Eve gelip kendimi karanlık odanın içine attım ve derin bir uykunun kollarına kendimi bıraktım. Tıpkı April' in kollarına kendimi bıraktığım gibi...

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin