Aldatılmalara Doyamıyorum Part 1

89 3 0
                                    

    İlk altı ayı mutluluktan ağzım kulaklarımda gezerek geçirdim . Yiğidi öldür hakkını yeme hayatımda bu kadar romantik bir adamı bir daha da göremedim zaten . Gittiğimiz yerlerde süprizler , merdivenlere dökülen güller , sokakta teyzelerin amcaların ellerinden hediye vermeler . Sen kalk bütün masraflardan kaçınma haftada bir çiçeklerle gel ama o telefonu masaya çıkartma . Kızlar o telefon o ele alınacak , bütün mesajlara bakılacak , galeri didik didik aranacak , whatsapp bbm imessage ne var ne yok her şey incelenecek . " Yiaa ben sevgilime çok güveniyorum onun özel hayatı neden bakayım oda benim telefonumu karıştırmaz saygısızlık resmen "  gavatlığına inanmıyorum , inanmayacağım da . Hiç bir zamanda o telefonu bana ver diyen kişide  olmayacağız orası ayrı , kendi elleriyle  sunacak o telefonu  ellerimize . Telefonunu saklayan adamdan koca olmaz!!! O sinsidir , mutlaka sakladığı bir şeyler vardır , rehberinde Ali görünümlü Ayşeler vardır ,ona güvenemezsiniz . Tabi bende demiyorum ki size adamı her gördüğünüzde telefonuna yapışın sadece aylık rutin kontroller bunlar . Bizim Koca Dudakta o telefonu namusu gibi sarıp sarmalardı . Çok seviyorum ya saygı gösteriyorum triplerine girip evde sinirden yastıkları kemiriyordum . Yeni yeni bahar gelmeye başlamıştı bizimkiler de bol bol seyahate giderler evde tek başıma kalıyorum . Koca Dudak bir gün beni aradı.  Bunun Fransa'da oturan çok yakın bir arkadaşı varmış , ismi de Julie  İstanbul' a gelmiş teyzesi de eve almamış kızı kalacak yeri yokmuş . Sevgilim arkadaşını bize getirecek işte bana böyle de güveniyor canım aşkım benim diyip hemen atladım ooo gelsin bende yalnız kalmam diye .  Bende bir arkadaşımla kalıyorum evde Julie de geldi üçümüz beraber üç gece yaşadık gerçekten . Julie bize İtalyan yemekleri yaptı , biz ona rakı içirdik , dertleştik , Koca Dudağı anlattım bu bana moral verdi çok seviyorsunuz birbirinizi siz ben görüyorum diye . Neyse üç gün sonra Koca Dudak bunu aldı götürdü . Üç sene sonra yazlıkta İlkerden öğreniyorum ki kızla yatmışlar sonra kızı götürücek yer bulamamış bize getirmiş .Kız da Bağdat Caddesi'nin orospusuymuş bu şu anda kedisinin bağırsaklarını çıkartmayı düşündüğüm sevgilimle bile birlikte olmuş o sıralar .   Ulan Julie sana en sevdiğim pijamalarımı verdim be .  Her şeyi affedin de kızlar sizi aldatan bir erkeği asla affetmeyin . İstisnaları saymazsak madde bağımlılığı gibi bir şey aldatmak . Bir kere yapan mutlaka ikinciyi arıyor . Helede Koca Dudak gibileri iki de kesmiyor . Biliyorum seviyoruz , ama kimseyi gözlerinizi kör edebilecek kadar sevmeyin . Çünkü onlar sizi her bıraktıklarında hayatlarına devam ederlerken yastıklara akmış rimeller ve sümükler bırakan kişi siz oluyorsunuz .  Bunu diyen kişide benim neyse kinimi kusmadan hikayeye devam edemedim ..

   Julie'nin kısa ziyaretinden iki ay sonra biz yine yazlığa gittik . Çiçeği burnunda bir çiftiz tabi yazlık yer rahatız kimse bize karışmıyor deli gibi eğleniyoruz . Bizimde erkek popülasyonumuz biraz fazla tabi . İlker'ler bir akşam tutturdular gelin yan koya geçelim orda bizede kız düşer belki Berilde artık tek sıkılmaz değişiklik yapalım diye kırk dakika yürüyerek ( bu kısımda  nasıl küfürler ettiğimi anlamış olmanız lazım hızlıca geçiyorum ) . Bizimkiler açtılar antenleri bende dört erkeğin arasında yengeyim ya gözlerine kestirdikleri kızlarla konuşup bunlara ayarlama görevi benim.  Aldık biralarımızı sahile oturduk . Yan şezlongumuzda da üç tane kız oturuyor . Gittim hemen aaa canınız sıkılmasın gelin oturalım ayağına kızları bizim çocukların yanına götürdüm. ( Bu kısımda erkek kankilerime gelsin. Grubunuzda en az bir adet pezevenklik niteliklerine sahip  kız kanki barındırın ki yeteneklerini sizin için kullanabilsin . Yoksa bütün tatilinizi sap sap testesteron kokarak geçirmeye mahkum kalırsınız . ) Neyse bütün gece konuştuk güldük içtik eğlendik . İlkerler hemen kızlarında numarasını aldı bizde koyumuza geri döndük . Ertesi gün bunlardan haber yok . Koca Dudağı arıyorum açmıyor İlkeri arıyorum açmıyor . Akşam üstü ay uyuyorduk anca kalktık diye aradılar beni . Normalde sabahlara kadar orda burda oturan biz  gece saat bir  oldu mu evlere dağılmaya başladık.  İlkerde sürekli benden gözlerini kaçırıyor mesajlarıma cevap vermiyor , kızları soruyorum bunlara yanlış numara vermişler bize diye geçiştiriyorlar .
   Aradan bir hafta geçti Sarı Çiyan ve annesi yine bizim yazlığa geldiler bir hafta sonrada döneceğiz onlarla birlikte o yüzden de sevgilimle daha çok vakit geçirmek istiyorum . Yok ! Adam gündüzleri bile doğru düzgün evden çıkmıyor . Bir gece yine bizi bir de eve bıraktılar . Sarı Çiyan sinsi sinsi beynime işlemeye başladı 
  - Kızım sen saf mısın bunlar o saatte eve gidecek erkekler mi kesin bir haltlar karıştırıyorlar kalk evlerine gidelim süpriz der yırtarız.
 Ah benim gerizekalı kafam ah aptal sen niye en başında Sarı Çiyana anlatmadın ki adı üstünde Çiyan, zebellak gibi dikecektim başlarına . Hemen atladık yan siteye , tam kapıdan gireceğiz bizimkiler üstlerini başlarını değiştirmişler siteden çıkıyorlar . En çokta neye üzüldüm biliyor musunuz  ? Köpekler , bizim yanımızda parmak arası terlik deniz şortu uyduruk Axe deodorant , başkalarının yanında kapriler makosenler Cartier parfüm.  Yanınıza parfüm sıkıp gelmeyen adamları tekmeleyin kız kardeşlerim . Büyük ihtimalle  sizin koklayamadığınız kokuları başkaları kokluyordur. 
   Peşlerine takıldık tabi adeta düşük bütçeli Cennet Mahallesi çekiliyor bizim sahilde , çayırın çimenin arasına saklana saklana bunları takip ediyoruz. Yolun sonu yan koyda bitti malesef . Üçü bir masaya oturdular , başladık beklemeye . On beş dakika sonra Sarı Çiyana inandığım ve bu saatte sapık gibi çocukları takip ettiğim için hafif bir suçluluk  . Belli ki erkek erkeğe takılmak istemişler diyip dönmeye hazırlanırken , geçen hafta koyda bunlarla tanıştırdığım kızlar yanlarına süzülüverdi. Esmer uzun bacaklı olan Koca Dudağın yanına oturup dudağına yapışıverdi . Ne mi yaptım ??? 


İstediğim Tek Şey Az Biraz MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin