Bu bizi böyle görünce beyninden vurulmuşa döndü , hayatımda Koca Dudağı hiç bu kadar çaresiz bir surat ifadesiyle görmemiştim . Öyle bir baktı ki orda içimde ki bütün kemikler kırıldı . Korkmuştu kaybetmekten . Keşke baktığı ben olsaydım... O andan sonra bıraktım onu. O kadar kötü davrandığı zamanlar oldu , sayfalarca mesajıma " Okey " mesajı attığı oldu , aramalarıma dönmediği oldu , gecelerce ağladığım oldu hiç biri beni ondan vazgeçiremedi de başkasına bana bakmadığı gibi baktığını gördüm ya bende orda bıraktım.
Üç hafta geçti olayın üstünden sürekli arıyordu beni , Bacaksıza anlatırım aramızda geçenleri diye korktu diye düşündüm . Açmadım hiçbirini . " İlk Aşk " hikayemin böyle bitebileceğini , ilk öpüşmemin boş yere nasıl kirlendiğini düşünüp daha çok ağlıyordum . İlk hafta inkar aşamalarıyla geçti . İkinci hafta nefret etmeye başladım . Üçüncü hafta yavaş yavaş kendime geliyordum . (Ayrılık sonrası evreleri ilerleyen zamanlarda gerçek ayrılıklarımda anlatacağım. Bir kitap bile yazabilirim bu evrelerden dostlarım . )
Ertesi gün okullarımız başlayacaktı Sülo da beni aradı iki kahve içelim havan da değişir diye . Damla vardı bunun da büyük aşkı ( kıza pırlantayla evlenme teklifi etmek için para biriktirdiği dönemlerden geçtik siz düşünün)o da buna dertliydi , bizim o kahveler dertten biralara shotlara dönüştü . Damla da benim liseden çok yakın arkadaşımdı baktım biz felakete doğru gidiyoruz Süloyu masadan kaldırtayımda tek sarhoş ben olayım herkes benimle ilgilenmek zorunda kalsın dedim kızı bara çağardım. Oh Damlada geldi o bizden daha da sapıtmaya meraklıymış dertten masa alev aldı yanıyoruz. O kadar bira içtik ki mesanem vücudumdan bağımsızlığını ilan etmek üzere bizimkilerde tık yok nasılda özenirim içip içip en son tuvalete gidenlere benim ki iki yudum alayım anında kıvrandırmaya başlıyor . Hemen tuvalete koştum .Tuvaletimi yapıp çıktım aynada saçlarımı da düzeltiyorum o sırada tek kusurum saçlarımmış gibi , bir güzelim bir güzelim anlatamam . Rimellerim yanaklarımda dünya haritası oluşturmuş , kıpkırmızı gözler . Bunları temizlerken makyaj falan kalmadı tabi dedim amaaan ne olacak kim görecek beni . Ay şu şom ağzım !Kim görecek diye koyverip çıktığım neresi varsa Altın Küre ödül töreni gibi herkesle karşılaşmışımdır. Tuvalet kapısından çıkmamla Koca Dudak 'la çarpışmamız bir oldu . Kader mi diyorsunuz tesadüf mü alın yazı mı bilemem ama orda ondan asla kurtulamayacağımı anladım . Kalp atışlarımı kulaklarımda duyabiliyorum boncuk boncuk gözleriyle nasılda güzel bakıyor . Nasılda özlemişim şu burnun güzelliğine bak Allahım . İçtiğim biralardan mı bilemiyorum ama bir yere oturmazsam baş dönmesinden her an yığılabilirim . Beynim uyuşmaya başlamış . Derken o cümleyi duydum
- Seni çok özledim.
Çok dürüstçe sormak istiyorum . Şu cümle kadar kalp sızlatan bir cümle daha var mı ? Benim için" Seni Seviyorum " dan daha değerlidir . Çünkü bir çaresizlik vardır onda ,kaç uykusuz gecenin emeği .. " Seni Seviyorum " gibi anlık değildir .Düşünülerek söylendiğini bilirsiniz o cümlenin , bu yüzden bir insanın sevgisinden emin olamazsınız belki ama özlemlerinden eminsinizdir .
Cevap vermemi bekliyordu , kocaman gözlerini üstüme dikmiş dudaklarımı izliyordu . Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmak için ağzımı açmıştım ki malesef ağzımdan çıkan şeyler kelimeler olmadı . Koca Dudağın yeni aldığı Beymen ayakkabılarının üstüne kusuverdim. Yok yani kesinlikle eminim mide reflekslerim Koca Dudağı görünce sıfırlanıyor , iki ayda bir çocuğun üstüne midemi bırakmazsam rahat edemiyorum. Bu üstünü temizledi benide bir tabureye oturtup kahve içirtti o sırada hesabımıda ödemiş poposunu yediğim . Üstüne kusmanıza rağmen sizi özleyen adamdan nasıl vazgeçersiniz ama ya ? ( Bu olaydan bir saat önce 7. koldan kuzenine küfür etsem bile böyle seviyorum yani ne yapabilirim .) Sonra taksiye bindik beni eve bırakıyordu . Taksicide sıçıp bokumu yiyormuşum gibi dikiz aynasından bana iğrenen gözlerle bakıyor . Tamam kardeşim alt tarafı üstümüz başımız kusmuk kokuyor evet leş gibi sarhoşum ama nedir bu yani insanız bizde . Taksicinin nefret dolu bakışlarına rağmen sonunda evdeydik. Alt katımızda oturan Suzan Teyze her zaman balkonda oturup milleti gözetlemek için beklerdi , şans o ya bugün evde yoktu ve bütün apartman kapısı bizimdi hobaley! Hunharca bağarıp çağarıp nefretimi kusabilirdim . Tabi ki öyle olmadı ... Bir anda ellerimi tuttu
- Özür dilerim . Sen benim başıma gelen en güzel şeymişsin ve ben bunu sen gittikten sonra anladım .
LAN KÖPEK ben acılar içinde kıvranıp peşinde koşarken nerelerdeydin??? ÖLDÜM BEN BE BURDA ÖLDÜM SENİN İÇİN !!! Ah ah o Diloşların yatağının dili olsada bana küfür etse . Gidince niye anlıyorsunuz kardeşim bizim değerimizi . İlla iki tarafta mı acı çeksin . Erkekler sadist canlılar kardeşlerim , " Sen gidince anladım değerini" de bunun en güzel kanıtıdır .
Sarıldık birbirimize saatlerce . Üç haftadır karşımda görsem liste haline getirip saydıracağım hakaret dolu cümleleride anında unutuverdim. Sonra üç senelik bir macera başlamış oldu ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstediğim Tek Şey Az Biraz Mutluluk
RomansaHiç bir zaman " Ay kızım asla yazmayacağım . At gibi giden it gibi döner . Süründürücem o köpeği . 4S kuralı var bir kere bak nasıl pişman olacak o . Arayacağımı düşünsün hahahaahah ben bitirdim bunları kızım yenisi aşağıda arabayı park ediyor" ins...