O cümleyi duyduğum anda anlamıştım . Kötü bir şeyler oluyordu ve ben yine uzaktan izliyordum . Eski ben olsa asla sormazdım çünkü ona güveniyordum hemde körü körüne ." Güven kaybedildimi bir daha kazanamazssın " sözünü bizde işlemeyeceğini umut ettim. Ne yazık ki yine başkaları haklıydı , her barışmamızda bir parça eksik başlıyorduk . Neyse o malum soruyu sordum .
- Sinem kim Koca Dudak ?
- Aşkım geçen gün aile yemeğimiz vardı ya hani doğum gününe gelememiştim o yüzden . Heh işte babamın arkadaşının kızı Sinem .
İnanmadım tabi ki de Kazım amcanın ( Koca Dudağın babası ) " Ne boklar yiyorsun sen acaba Koca Dudak " bakışıklarını tabiki bütün piton gücümle yakalamıştım . O gün eve gitmek için kuduruyordum . Yemekler yenildi ,kahvelerimizi içtik . Çok sevgili kayınvalideciğimin " git burdan" bakışları eşliğinde evime uğurlandım . Kendimi odama atar atmaz geniş bir kız konseyi stalkın dibine vurduk . Bu sırada söylemeyi unuttum ertesi günde Koca Dudak "alışveriş yapmaya" İngiltere'ye gidiyordu . Yani önümüzde Sinem'i bulabilmek için kocca bir haftamız vardı . Millet alıveriş yapmaya İngiltere'lere gitsin , biz Zara'nın Bershka'nın indirimlerini kovalayalım . Adalet ?
Ertesi gün Koca Dudak'ı İngiltere'ye uğurladıktan sonra bir haftalık stalk maceramız başlamış oldu . Facebook , twitter , bbm (o zaman instagram yok ) aklınıza gelebilecek bütün sosyal mecreaları didik didik inceledik . Annesinin facebook fotoğraf yorumlarından tutun beşinci koldan kuzenlerinin sosyal medya hesaplarını bile inceledim . Yok , çıldıracam . Anadolu yakasında ki bütün Sinemleri buldumda Koca Dudak'la alakalı hiç bir bağ bulamadım . O kısacık bir haftayı paranoyaklıklarımla devirdikten sonra Koca Dudağın dönme günü gelmişti . Uçağa binmeden önce son kez konuştuk. ( Son kez dediğime bakmayın hala yaşıyor köpek herif . Keşke bu hikayenin sonu " Sevgilimi bir uçak kazasında kaybettim üç yıl akıl hastahenesinde yattıktan sonra size bunları yazabiliyorum " şeklinde bitseydi ama tabiki öyle olmadı. ) O sırada da liseden dünyanın en gereksiz detayı olan bir kız arkadaşım vardı Zeynep diye . Hani inanın ayda bir bile görmezdim kızı nasıl bir tesadüfse kapıda kalmış bize gelebilir miymiş ? Gel hadi dedim , daha Koca Dudağın gelmesine nereden baksanız dört saat vardı zaten . Bende o gelene kadar oyalanacak bir şey bulmuş olurdum .
Zeynep asla sorun dinlemeyen ama en dertsiz zamanlarında bile dert anlatabilen bir insandı . En nefret ettiğim insan tipi ; bana üç saat derdini anlatır , bir saat açıklama yaptırır ben sorunumu anlatmaya başlayınca " ay canım ya benim gitmem gerek " . Siktir git köpek ben seni mi çekeceğim . Bas parayı git adam gibi psikoloğa . Neyse bu bır bır bır konuşurken bende bbm listesini istedim . Damla'yla aramız bozuktu bbmden de silmiştim çaktırmadan Damla'nın durumuna bakayım derken.. Şak güncelleme listesinde Sinem Kaşargil durumunu güncelledi. Allllah ben bir sürü Sinem' e baktımda Kaşargil soy isimlisini ilk kez görüyorum .
- ZEYNEP KİM BU SİNEM KAŞARGİL !!? Hemen sor sevgilisi mevgilisi ıvırı zıvırı boku var mı ?
Hemen Zeynep kızla yazışmaya başladı . Kız Zeynep'in bir arkadaşının eski sevgilisiymiş ne zamandan beride konuşmuyorlarmış . Zeynep yazdı hemen
- Eee aşkitom var mı birileri
-Var canım ya biliyorsun Burhan' dan sonra kimseyi bulamam sanıyordum ama mucize gibi oldu valla .
- Ooo hayırlı olsun , haklısın valla Burhan'la birbirinizi çok yoruyordunuz . Eee kimmiş bu şanslı ?
- Belki tanıyorsundur ya Koca Dudak Piçoğlugil.
O sırada arkadan Aşkı Memnu Bihter Behlül basılma sahnesi müziği , elimde ki telefon yere düşmüş , içimde bir masayı yıkma isteği . Sanki beynimden sıcacık suları dökmüşlerde dışarda kar yağıyor . Sakince ayağa kalktım
- Zeynep şu Sinemi arar mısın hemen !
Bir çalıyorum açmıyor , iki çalıyorum açmıyor . Karı resmen sabrımın sınırlarını zorluyor . En son üçüncü çalışımda açtı .
Allahım o nasıl bir orospu sesi .
- Pardon sesinizi çıkaramadım kimdiniz ?
- Ben Koca Dudak Piçoğlugil'in kız arkadaşıyım esas sen kimsin ?
- NE ! Nasıl yani kim ? Anlamadım
- Tatlım ben Bero geçmiş olsun . Sen nerdesin geliyorum , ya da dur sen gel Zeynep'te burda .
Kız bir saat sonra bizdeydi . Koca Dudağın gelmesine tahmini bir saat kalmıştı , kapı çaldı ...
Karşımdaydı . Benim dokunduğum tene dokunan , sevdiğim adamın kokusunu paylaştığım kaşar karşımdaydı . İçeri alIp anlattırdık buna herşeyi . Koca Dudak bir ay önce ayrıldığımızı söyleyip kız arada aramalarımı yakalarsada " hala beni unutamadı üç yıla saygımdan açıyorum " deyip içeri geçip benimle konuşuyormuş . Hatta bir keresinde ben Koca Dudaklardan çıkıyormuşum Sinem orospusuda Koca Dudaklara gidiyormuş . En acısıda hangisi biliyor musunuz ? Doğum günümü aile toplantısı var diye iptal ettirip Sinem'in arkadaşının doğum günü partisine gitmişler . Tabi kız bunları anlatırken hüngür hüngür ağlıyor . Sanırım her an üstüne saldırabilirim diye korkusundandı . Haksızda sayılmazdı kızı gırtlaklamamamın tek sebebi önce Koca Dudağı gırtlaklamak istememdi . O sırada Koca Dudağı aradım ve sesli mesaj bıraktım .
" Aşkım uçaktan iner inmez bize gel bizde kalırız yarın eşyalarını bırakırsın . Çok özledim "
Sinem Koca Dudağın geleceğini duyunca titreye titreye gitmek istediğini söyledi . İşte o zaman patlama anımdaydım .
" Ya burda kalırsın ya da seni tuvalete kitlerim !"
Ruh hastası olduğumu hikayenin en başında sizlere söylemiştim . Biliyorum bu resmen birini alıkoymaktı ama benim üç yıllık emeğim ordaydı . Ve o yaşta öyle bir aldatılmayı kaç gerizekalı yaşamıştır ki ??? Bir saat içinde Koca Dudağa ait ne var ne yoksa bir koliye doldurdum . Koca Dudağın kırıntısı bile kalmamıştı evimde . Tam koliyi kapıya çıkarıyordum ki Koca Dudak aradı .
- Aşkım on dakikaya evdeyim taksideyim haberin olsun .
Apar topar Zeynep'i Sinem'i alıp koliyle birlikte aşağı indirdim .Ve taksi kapıda belirdi ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstediğim Tek Şey Az Biraz Mutluluk
RomanceHiç bir zaman " Ay kızım asla yazmayacağım . At gibi giden it gibi döner . Süründürücem o köpeği . 4S kuralı var bir kere bak nasıl pişman olacak o . Arayacağımı düşünsün hahahaahah ben bitirdim bunları kızım yenisi aşağıda arabayı park ediyor" ins...