Taksiden indi . Boncuk boncuk gözleriyle son kez bana aşkla bakıyordu . Ona doğru koştum ve son gücümle tokatı suratına geçirdim . Hep filmlerde ki gibi bir aşk istemiştim . Sürekli kızın erkeğe tokat attığı , erkeğin pişman olup süründüğü, kızın ağlayıp zırlayıp adamı unutmaya çalışırken tesadüfen karşılaştıkları ... Sanırım film sektörü bile erkeklerin sürekli hata yapıp kadınlarında bunu bir şekilde kabullendiğini " romantizm " adı altında topluma kanıtlamanın peşinde. Oldukça da başarılılar . İşte hikayenin bu kısmında durdum. Tek gecelik ilişkilerini , başkalarıyla birlikte olmasını hatta beni terk edip eski sevgilisine dönmesini bile kabul edebilirdim .. Ama bu sefer farklıydı . Biliyorum on bölümdür size aynı şeyi söylüyorum , biliyorum sizde bin kere aynı şeyleri yaşadınız, yanınızdakiler yaşadılar .. " Asla barışmıycam , ölsün sürünsün gebersin . " Ama sondu . İki kızı aynı anda idare etmek bambaşka bir şerefsizlikti. Of aslında bilmiyorum haklısınız Julie'yi bizim eve getirdiği gün şerefsizlikte dünya markalığına ulaşmıştı zaten..
Tokatın şoku geçince " Ne oluyoruz Bero bu ne demek ?" dedi
Ve Sinem rolünün kendine düşen kısmı için sahnedeydi...
- Bak sevgilim ne olmuş gösteriyorum sana .
Hareket edemiyordu . Orada öylece kaldı bir Sinem'e bir bana bakıp bakıp nefes alıyordu .Ah orda boğulsaydı da ilahi adalet yerini bulsaydı . Tabi ki daha acımı hafifletecek hamleyi yapmamıştım. Önce kolide ki eşyaları tek tek yere saçtım , Koca Dudak ve bütün site sakinleri dehşet içinde beni izlemeye başlamışlardı . Sonra babamın balkonundan aldığım tineri eşyaların üstüne döktüm . Bekçi sağ olsun adama bir bakmamla çakmağını çıkarıp bana vermesi gerektiğini anladı , bende eşyaların üzerine attım.Yavaş yavaş tutuşmaya başlamıştı kazaklar , albümler , kurutulmuş çiçekler, notlar , defterler .. İşte oradaydı.. Üç senem .. Gözlerimin önünde cayır cayır yanıyordu . Dumanların arasından Koca Dudak'a doğru yürüdüm ;
- Bana masallarda ki gibi bir aşk yaşattığını sandım . Beni sevdin sandım . Benim gözyaşlarıma kıyamazsın sandım . Bu sefer değiştin sandım . Artık ağlamak yok sandım . Allah senin belanı versin . Beni seversin sandım ! Sen burda sadece beni değil , en yakın arkadaşını kaybettin , sana en değer veren, herşeyini kabul eden insanı kaybettin . Bir daha karşıma çıkarsan seni polise bile veririm . Benden , ailemden , yakınlarımdan uzak duruyorsun . Şimdi orospunu da al git burdan !
Gururla arkamı döndüm . Peşimden koştu yalvardı , ağladı , bağrındı .Ama vücudum uyuşmuştu , söyledikleri tamamen uğultudan ibaretti . Birde ağladığımı biliyordum . Sinem orospusu çoktan siteyi terk etmişti bile , yüzsüz kaşar . O sırada annemin arabası gözüktü uzaklardan . Oh dedim , annem geldi kurtarıcak beni her şey geçecek dedim . Bloğun önüne ulaşmak üzereydim ki annem şok içinde sönmek üzere olan yığını izliyordu . Sonra asansör geldi . Ben eve çıktım . Duş aldım ağladım.Uyandım ağladım . Uyudum . Üç gün boyunca en yakın kız kankilerim bize yerleşmişlerdi .İşte bu gibi " acil gıybet ve dram " durumlarının olmazsa olmazı " kız kanki " çetesidir . Allah sizi başımızdan eksik etmesin . Ne demiş atalarımız " İki musluk bir havuzu beş saatte dolduruyorsa bir kızı en yakın arkadaşı bir saatte doldurabilir . "Şimdi size birazda ayrılık evrelerinden bahsetmek istiyorum . Biliyorum hepsini acı çeke çeke yaşadınız ama yine de yeni ayrılanlarımız varsa şöyle bir hatırlatıp yalnız olmadıklarını bilmelerini istedim.
1. EVRE : KABULENNEMEME
Her sabah size " günaydın " , her gece size " iyi geceler" mesajı atan adam artık gitmiştir ve hayatın tüm yalnızlığına kendi başınıza göğüs germek zorunda kalacaksınızdır . Her gelen mesajda ekrana bakma isteği , ciğerlerinizi parçalarmışçasına hissedilen özlem ve her an bu kabustan uyanacakmışsınız hissi . Sanki sevgilinizin içine bir cin girmişte bütün o gerizekalılıkları ona o yaptırıyormuş gibi . Yok canım yooook hepsini o pislik yaptı ne cin ne hayalet girdi içine ! Bu evreyi yaşayan insanlarda gözlenen en belirgin özellik " kişisel bakım diye bir kavramı hiç duymamış gibi davranmak . " İğrenç yağlı saçlar , bir anda kıl oranındaki artış ve buna müdahale etmeme , şişmiş gözler , iğrenç gözaltları , kimi bünyede aşırı yemek tüketiğimi kimi bünyede iştah kaybından bitkisel hayata geçiş .. Korkmayın ! Yalnız değilsiniz !
2. EVRE : STALKTAN NEFES ALAMAMA , KABULLENİŞ
Birinci evreyi atlatmış olabilirsiniz ancak gelin görün ki en favori evrem bu evredir . Çünkü bu evre insanlara ayrılık haberinin yayıldığı , sokağa çıktığınız içinde " ay canım duyduk geçmiş olsun " sorgularına maruz kaldığınız evredir . Her biten ilişkide arkadaş grubunuzun en az yarısını değiştirmek zorunda kalırsınız . Çünkü hayatınız kadar etrafınızda ki insanları da paylaşmaya başlamışsınızdır . Onsuz devam etmeniz içinde onun eşyalarını atmak kadar arkadaşlarını da hayatınızdan çıkartmak zorundasınızdır . Kapatılan online saatlerine rağmen başkalarından onun online saatini kovalamak , engellenen instagram profili için fake hesap açmak , snapleri kudursanız bile 20 saat sonra izlemek .. Malesef " stalk"ta ayrılıklara dahil . Ve üzgünüm ki stalkun bitişi o yeni birini bulana dek süründüre süründüre devam edecektir . Onunla gittiğiniz yerlere kamp kurup belki gelir ümidiyle kapıları izlemekten muhabbetleri kaçırmak , kız arkadaşların psikolojilerini gasp edene kadar anılarınızı onlara anlatmak , sonsuz bir alkol tüketimi .. Artık o yoktur ve onun yokluğunu doldurabilecek tek şey fotoğraflarınız ( cinnet geçirip ilk gün silmediyseniz ) ve sosyal medya hesaplarıdır . Kişisel bakım kavramı yeniden hatırlanır , hatta hatırlanmakla kalmaz hayatınız sadece ondan oluşmaya başlar . 129 T de bile karşılaşabiliriz diye Bülent Ersoy makyajıyla dışarılara çıkılır. Tekrar belirtmek istiyorum ; girişi zor çıkışı imkansız evre ...
3. EVRE : HAYAT DEVAM EDİYOR
Artık ilişkinizin bittiğini kabullenmek durumunda kalıp , yeni hobilere kendinizi adadığınız evre . Korkmayın arkadaşlar bu evreden sonrası iyilik güzellik!!! Yeni arayışların , trend olan aktivitelere katılımın , gereksiz bütün gezilere isminizi yazdırdığınız evre . Uçan sinekten bile korkan ben bu evre yüzünden kendimi bir gün medeniyetten uzakta bir çadırda bulmuştum.. Ne o doğayla iç içe kötü enerjimizi dışarıya verecekmişiz . Allah kolaylık versin... Bu evrenin en belirgin özelliği de " yok ya ben bir beş yıl erkeklerden uzak dururum , hepsi ölsün gebersin " deyip iki ilgi görünce " oh işte erkekleri artık böyle parmağımda oynatacağım hohoho" diye götü başı dağıtmak . Ve her dakika onu düşünürken sadece gece uyumadan önce aklınıza gelmeye başlarlar . İşte en güzel yeri de burası ; siz onu bu evrede içinizde öldürürken onda kaybettiği duygular yeniden doğmaya başlamaktadır . Buda evrenin bize " vazgeç , o zaman sana geri dönecek" diye sunduğu koşul...
Koca Dudak' a edilen sayısız küfür , beddua ve taziye mesajlarından sonra dışarı çıkmaya hazırdım . Bu sırada arıyor tabi köpek suratlı . Evin kapısına gelmeler , ağlayıp zırlamalı sesli mesajlar , kapıya çiçek yollatmalar . Yer miyiz ??? Annem ben görmeden hepsini yok ediyormuş sağ olsun . Sitedeki bekçileri de uyarmış gelirse asla içeri alınmayacakmış bizim Koca Dudak . Bir haftayı güzel güzel devirmiştim ve cuma günü okula gitmeye karar verdim . Tabi ki Damla benden önce okulda ki herkesi bana veremli gibi davranmaları için tembihlemişti .. Ulan su almaya ineceğim " yok sen kalkma biz alırız." Arkadaşım menisküs ameliyatı geçirdim de benim mi haberim yok ??? Bütün günü kazasız belasız geçirdikten sonra tören için bahçeye indik . Müdür yardımcısı gereksiz konuşmalarını yaparken bizde geyik muhabbetinin dibini yapıyorduk ki Sülo ve Damla ölüm sessizliğiyle yanıma yaklaştı ...
- Bero sana göstermemiz gereken bir şey var ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstediğim Tek Şey Az Biraz Mutluluk
RomantikHiç bir zaman " Ay kızım asla yazmayacağım . At gibi giden it gibi döner . Süründürücem o köpeği . 4S kuralı var bir kere bak nasıl pişman olacak o . Arayacağımı düşünsün hahahaahah ben bitirdim bunları kızım yenisi aşağıda arabayı park ediyor" ins...