6.bölüm

3.6K 160 55
                                    

Got7 seviyorum ve bu hikayede olmasını istedim umarım Jinyoung'u seversiniz😯

Zor da olsa PD'in odasının önüne gelmiştim.İçeriden sesler geliyordu tam kapıya vuracağım sırada kapının açılmasıyla Tae'yi görmem bir oldu.

Çatık olan kaşları beni gördüğünde normal halini almıştı.Daha sonra gözlerini kaçırıp hızla yanımdan geçip gitti.Tuhaf haline anlam vermezken daha büyük bir sorunum olduğu için umursamadım.

Derin bir nefes alıp açık olan kapıyı çalıp gelmek için izin vermesini bekledim 'Gel' komutunu duyunca içeriye girdim.

Odada PD ve kardeşi Jinyoung vardı.Jinyoung beni gördüğünde hemen ayağa kalkıp yanıma geldi ve bana sarıldı.Şaşkın bir şekilde donup kaldım.

Jinyoung'la fazla bir samimiyetimiz yoktu.Sadece şirkette görüyordum ki zaten yanımıza da pek gelmezdi.Şu an böyle yapması garipti.

"Ah Jungkook dönmüşsün!" dedi ve geri çekilip kocaman gülümsedi.Ben hala anlam veremezken oksürük sesiyle hemen kendimi toparladım.

"Otur şöyle Jungkook" diyerek koltuğu gösteren PD'in dediğini yapıp hemen oturdum.Jinyoung da yüzündeki gülümsemeyle karışımdaki koltuğa oturdu ama hala yüzüme bakmaya devam ediyordu.

"Döndüğüne hala inanmıyorum dönmeyeceksin diye çok korktum" dedi yüzündeki gülümseme solarken.Dediklerine anlam veremiyordum.

"Sonuçta Jungkook grup için önemli biri ondan korktun dimi Jinyoung?" diyerek PD tuhaf bakışlarını Jinyoung'a göndermişti. Jinyoung bakışlarını benden çekip abisine bakınca kafasını hafifçe sallamıştı.

Gariplerdi hemde fazlasıyla!

"Evet ondan abi" dedi Jinyoung da onu onaylayarak.Bir an önce ne yapacaksa yapmasını ve hemen buradan gitmek istiyordum.

"Neyse demek sonunda döndün Jungkook tatil nasıldı?"diyerek iğneleyici bir şekilde konuşan PD sayesinde azar zamanının geldiğini anlamıştım.

" Efendim,ben özür dilerim bir daha ol-"

"Senin yüzünden bütün planları aksatmak zorunda kaldık ne özüründen bahsediyorsun?" diyerek sözümü kesen PD oldu.Haklıydı benim yüzümden planların hepsi aksamıştı sadece başımı önüme eğip dediklerini dinlemeye başladım.

"Ayarladığımız bütün planlar mahvoldu hadi onu da geçtim harcadığımız paranın hepsi çöpe gitti ne için senin keyfin için!" diğerek beni azarlama devam ediyordu.Hiçbir şey diyemedim ne denebilirdi ki mahvetmiştim her şeyi. Düşünmeden çekip gitmiştim.

"Şimdi o paralar nasıl geri gelecek Jungkook sen mi ödeyeceksin?Birdaha böyle birşey olur-" diyerek sözlerine devam eden PD'in sözünü bağırarak Jinyoung kesti.

"Abi yeter! Görmüyor musun ne kadar üzülüyor!" diyerek işaret parmağıyla beni gösterdi. Gözlerim fal taşı gibi açılırken bu ani çıkış benim gibi PD'i de şaşırtmıştı.Jinyoung kaşları çatık bir şekilde PD'e bakıyordu ve sinirini yatıştırmaya çalışıyor gibiydi.

Jinyoung beni korumuştu hemde abisinden!Onun da abisi gibi beni azarlaması gerekmiyor muydu?

Birden bu havayı bozan telefon sesi oldu.PD'in telefonu ısrarla çalmaya devam ederken"Buna bakmam gerek"diyerek odadan çıkmıştı.

Korkuyordum beni bu kadar sinirli birinin yanında yanlız bırakmıştı!

Jinyoung derin bir nefes aldıktan sonra daha deminki sinirli yüz ifadesi yerine gülümseyerek bana bakmıştı.Ani değişimleri beni geriyordu.

"Jungkook sen ona bakma üzülmedin dimi?"diyerek sanki vereceğim cevap en önemli şeymiş gibi ne diyeceğimi bekledi.

"Şey aslında haklıydı benim yüzümden para bo-"

"Boşversene parayı sen üzülmedin dimi?Yani biri üzülünce bende üzülüyorum da ondan" dedi ve suratını düşürdü.Parayı önemsememesi hoşuma gitmişti aslında.Dışarıdan parasız yaşayamayacak birine benziyordu ama içinin öyle olmaması beni sevindirmişti.

"Yok hayır üzülmedim,bu arada koruduğun için teşekkürler" dedim ve ona gülümsedim.Yüzü şaşınca bir hal alınca bu komik haline daha çok sırıttım.

"Çok güzel gülüyorsun" dedi ve bu ani iltifat karşısında biraz utanmıştım.Ben böyleydim biri beni övünce ya da iltifat edince utanalardandım.

"Yani dişlerin çok güzel hangi dişciye gidiyorsun tabi sende güzelsin ay pardon yakışıklısın gittikçe batırıyorum herhalde" dedi ve daha fazla konuşmayarak sustu.Bu şaşkın halleri yüzümdeki gülümsemeyi daha çok genişletmişti.
"Sorun değil anladım ben" dedim onu rahatlatmak adına.Oda utangaç bir şekilde başını aşağı yukarı salladı ve yüzüme bakmaya devam etti.

"Bir hafta çok zor geçti Jungkook"dedi yüzümün her bir ayrıntısını incelerken,acaba 'yüzümde bir şey mi var?' diye düşünmeden edemedim.

"Neden çok mu yoğun çalışıyorsun?" dedim,gerçi çalışmasını gerektiren bir durum yoktu ama yinede başka bir yerde çalışıyor olabilirdi.Parayı önemsemediğini söylemişti yani belkide abi parası yemek istemiyordu.

"He evet aynen yoğunum bu sıralar" dedi ve gülümsedi.Bende ona karşı tebessüm ettim.Jinyoung aslında iyi biriydi abisi gibi değildi.Durumu olmayan bazı kişilere para yardımı,okuyamayan çocuklara yardım ettiğini ve hayvan barınaklarına yardım yaptığını duymuştum.

"Fazla kendini yorma yemeğinide yemeyi unutma yorucu tempoyu bilirim kendine bakmassan bayılabilirsin" dedim Hyung'larımın bana dediklerini ona söyleyerek.Jinyoung'un bir kardeşi yoktu,abisi vardı ama böyle şeyler demediğine adım kadar emindim ve benim de birden içimden geldiği için söylemiştim.

"Beni düşünmen çok güzel bunları aklımda bulundurucam" dedi.

Yüzümü incelemeye devam ederken elini saçlarından geçirip derin derin nefesler alıyor ve dudaklarını yalıyordu.Bir sorun olduğunu düşündüğüm için neyi olduğunu soracaktım ama birden odaya PD'in girmesiyle sustum.

PD odaya girdi ve hızlıca gözlerini ikimizin üzerinde gezdirdi,sonra rahatlamış bir şekilde gelip eski yerine oturdu.

Bu adam cidden garipti!

"Tamam Jungkook artık gidebilirsin" dedi ve gitmem için işaret yaptı.Hemen kalkıp önünde eğildikten sonra çıkacaktım ama duyduğum şeyle durdum.

"Tekrardan görüşelim Jungkook"

.
.
.
Ard arda iki bölüm😊

Pd mi tekrardan görüşelim dedi yoksa Jinyoung mu?

İDOL • TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin