9- VEDÛD

18.1K 1.1K 953
                                    


Medya; Adı geçen yol.

🎶 🎶 Sezen Aksu - Vay yine mi keder-        


Dünyanın en tecrübeli hırsızıdır zaman. Bir saniyede milyonlarca insandan onlarca şey çalabilir. Ve onun için çalmaya değer olan en değerli şey, bütün insanlarda ortak olarak bulunan umutlardır.

"Gece, bir orman yolunda araba sürüyordum ve benzinim bitmek üzereydi. Karşıma tabelasında..."

"Neden durdun?" diye sordu Fatih öne doğru eğilerek.

Kafamı iki yana doğru salladım.

"Karşıma bir köy tabelası çıktı ama ismini hatırlamıyorum."

"Tamam geç orayı. Başka ne gördün, onu anlat."

Kafamı Fatih'ten çekip Yiğit'e döndüm. Yiğit ile göz göze gelince, oturduğum yerden doğruldum.

"Bir köy çıkmıştı karşıma işte. Başka çarem olmadığı için gecekondunun birine sığınmak istedim ve kapıyı çalmaya yeltendiğimde kapının açık olduğunu fark ettim. Eve girip priz buldum ama evde elektrik yoktu, bu yüzden telefonumun fenerini açmak zorunda kaldım."

Pür dikkat beni dinliyorlardı. Anlatırken dahi heyecan basmıştı ve bu yüzden olsa gerek; Tükürük bezlerim gereğinden fazla tükürük salgılamıştı. Yutkunmak zorunda kaldım.

İkisiyle de kısa bir göz teması sağladıktan sonra devam ettim. "Evin üç odası vardı ve ikisi boştu. Üçüncüsünün yanına gidip kapıyı açtım ve kimse var mı diye kontrol etmek için içeriye girdim."

Bundan sonrasını biraz değiştirmek zorunda kaldım. Rüya bile olsa onları öyle görmek zaten zordu. Şimdi birde anlatmanın zorluğunu yaşamak istemiyordum.

"Kapı üzerime kapandı. Arkamı döndüğümde katil ile karşı karşıya geldim. Her zamanki gibi maskeliydi. Arkasında bulunan kapının üzerinde de kanla yazılmış EEUAAİ harfleri vardı."

"Bu harfler ne anlama geliyor?" Diye sordu Fatih.

Ona doğru döndüm.

"Bilmiyorum."

"Bu harfler..." dedi Yiğit.

Sözünü kesip "EEUAAİ." dedim.

"Her neyse işte. Saçma sapan bir şey olacağı gibi önemli bir detay da olabilir."

Yiğit'in söylediklerini kafamla onaylayıp Fatih'e döndüm tekrar.

Fatih ona baktığımı görünce, konuşmaya başladı.

"Şifre gibi bir şey ise eğer çözmemiz hayli zor olacak."

Yiğit bana dönüp "Bir daha söylesene şunu." dedi.

Derin bir iç çektim. "EEUAAİ."

Öne doğru eğildi ve "Sadece sesli harfler var." dedi. Sonra da Fatih'e çevirdi kafasını.

Sanırım, Fatih cevap verme zorunluluğu hissettiği için geriye doğru yaslandı ve kollarını kaldırıp göğsünde kavuşturdu. Konuşmaya başladı.

"İlk defa böyle bir şey gördüm. Sadece sesli harflerin olması garip."

"Artı..." Dedi Yiğit.

Yiğit'in, Fatih'in sözlerini devam ettireceği aşikardı.

Fatih'ten gözlerini çekip bana döndü ve o kara gözlerini gözlerimde kenetledi.

İNTİKAM YEMİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin