Çocuk kollarımın arasında yine gücünü kullanarak kurtuldu. O sırada etrafına yaptığım kalkanla onu olduğu noktada tutmayı başardım. Diğerleri de çok geçmeden gelmişti. Kalkanın içinden çıkamayacağını anlayınca durdu.
“Bırakın beni!”
Mat
“Korkmana gerek yok. Bizde senin gibiyiz ve sana yardım etmek için geldik. Sana zarar vermeyeceğiz.”
“Size nasıl güveneyim?”
Flex öne çıktı.
“Bize güvenebilirsin hepimiz senin gibiyiz.”
Çocuk
“Bilemiyorum. Bir kaç sefer daha böyle beni kandırmak için geldiler.”
Mat
“Farkındayız ve seni kurtarmak için geldik.”
Çocuğa bakarak konuştum.
“Adım Lily ve ben bir melezim. Bu görevin başındaki kişi ve emin ol sana zarar vermek isteseydim bu kadar zahmete girmezdim. Seni bir dakika içinde öldürebilecek kadar bir güce sahibim.”
“Pekala sizinle geleceğim. Zaten gidecek yerim yok. Beni saklayacaksanız gelirim. Ailem sabah bir kaç tuhaf adam tarafından öldürüldü.”
“Kararını verdiysen gidelim. Çünkü alışveriş merkezine yaptığım kalkanı kaldırmazsam burada toplu katliam olabilir.”
Vel bana bakarak
“Ne demek istiyorsun?”
“Bir kaç vampirle karşılaştım da.”
Hızla oradan çıktık. Kalkanı kaldırdım. Sokakta hızla ilerliyorduk. Çocukla konuşabilmek için önce güvenli bir yerlere gitmeliydik. Bu yüzden de buraya gelirken kullandığımız uçağın bulunduğu yere doğru hızlı adımlarla ilerliyorduk. Çocuk tedirgin olsa da bizimle gelmesi gerektiğinin farkındaydı.
O sırada kalabalığın içinde ilerlerken takip edildiğimizi düşünüyordum. Bu his nereden ve nasıl gelmişti hiç bir fikrim yoktu. Fakat bu his git gide kuvvetleniyordu. Mat tedirgin halimi fark etmişti ve
“Neler oluyor?”
“Çocuğu buldular sanırım. İçimden bir ses bize fazla yaklaştıklarını söylüyor.”
“Pekala şimdi ne yapacağız. Keen ve Flex tehlikeye girmeden buradan çıkmak istiyorum.”
“Emin ol sadece o ikisini değil hepinizi buradan çıkartmanın yolunu arıyorum.”
Vel
“Az kaldı uçağa ulaşabilirsek bir umudumu olur.”
Sense
“Lily haklı. Çok yakındalar. Onları bende hissediyorum. Biran önce gitmezsek çok kötü şeyler olacak gibi.”
Ben
“Pekala şimdi yürümeyi bırakın ve koşmaya başlayın. Ciddiyim. Onlarda çok değişik enerji alıyorum.”
Herkes koşuyordu. Sonunda iniş yaptığımız alana ulaşmıştık. Burada insan kalabalığından eser yoktu. Ve o anda iki kişi önümüzü kesti. Arkaya yöneldik fakat 3 kişide arkadan yolumuzu kesti. Aralarından lider olduğunu düşündüğüm vampir öne çıktı.
“O çocuk bize ait. Nereye götürüyorsunuz?”
Ben de onun yaptığı gibi öne çıkarak
“Gezdirmek istedik biraz. Kaçtığına göre anlaşılan sizden sıkılmış.”
Vampir, gücünü göstermek için dişlerini gösterdi ve hırlamaya başladı. Diğerleri de dişlerini gösterip aynı sesi çıkarıyordu. Vampirlikten öğrendiğim bir şey varsa o da güç gösterisi seni her zaman 1-0 öne çıkarır. Ve bu koca kafalı vampirler bizi korkutmaya çalışıyorlardı. Bende hafiften öne doğru eğildim. Dişlerimi gösterdim. Hırıltı sesi çıkararak onları tehdit ettiğimi belirttim.
“Eğer birine bile yaklaşayım derseniz sizi affetmem.”
Lider vampir
“Sende farklı bir enerji var. Melezsin ve yarı ilksin değil mi?”
Yanındaki vampirler şaşırdı.
Biz birbirimize öfkeyle bakarken Ray, Vel’e doğru eğilerek
“Bunlar ne yapıyor şimdi?”
Vel
“Bunu anlamayacak kadar salak mısın? Güç gösterisi yapıyorlar. Vampirler gösteriyi sever. Ve korkutan bir adim daha öndedir.”
Sem
“Şuanda iki tarafta da insanlıktan eser yok ondan eminim!”
Onların konuşmasını lider vampir böldü.
“Ama küçüğüm hala zayıfsın. Benim gibi bir vampirle baş etmek senin için zor olmaz mı?”
“Sen beni daha tanımıyorsun. Hem daha yeni kendi ağzınla söylemedin mi ben bir melezim. Büyüklerin sana öğretmedi mi melezlerin ne yapacağı belli olmayan yaratıklar olduğunu? Merak ediyorum da karşımda güç göstermen taktire şayan bir hareket fakat sınırlarını zorluyorsun. Şimdi al şu köpeklerini de uzaklaş buradan.”
Onu iyice sinirlendirmiştim. Adamlarına baktı ve saldırıya geçtiler. Ama bizimkiler buna fırsat vermiyordu. Onları alt edebilmek için Vel’e içimden seslenerek
“Zamanı durduracağız. Bu bizi yoracak fakat başka yolu yok. Kimseye zarar gelmeden bitirmenin tek yolu bu.”
Vel kafasını salladı. O anda zamanı durdurdu. Ben ve Vel haricinde kimse hareket etmiyordu.
Vel
“Şimdi ne yapacaksın?”
“Onların boyunlarını koparıp yapmak istiyorum. Fakat liderlerini bizimle götürmeli ve neden çocuğu aradıklarını öğrenmeliyiz. Şimdi ben bizimkilerin hareket etmesini sağlayacağım sende lider vampiri etkisiz hale getireceksin.”
Vel
“O nasıl oluyor?”
“Boynunu kırmalısın. Bu onun bir süreliğine bayılmasını sağlar.”
“Ben daha önce kimsenin boynunu kırmadım. Bu saçmalık.”
“Pekala o zaman ben diğerlerinin hareket etmesini sağlayacağım. Sende onlara uçağa gitmelerini anlatırsın.”
“Bu daha iyi bir fikir.”
Diğerleri hareket edince neler olduğuna şaşırmış halde etraflarına bakıyorlardı. Vel onlara olanları açıklarken bende Lider vampirin boynunu kırdım. Yere devrildi. Diğerlerini de o şekilde yere devirdikten sonra sürükleyerek uçağın yanına getirdim. Mat vampiri omzuna aldı ve uçağın demir parmaklıkları olan kısmına kilitledi.
Uçak harekete geçmişti. Ben vampirin başında gözlerini açmasını bekliyordum. Diğerleri ise içeride oturuyordu.
Vampir hala baygın yatıyordu. Uyanmasının uzun süreceğini düşündüğüm için diğerlerine katıldım.
Flex
“Pekala adın ne?”
Çocuk
“Paul!”
Keen
“Gücün muhteşem. Sınırlarını zorlarsan bu güçle yapamayacağın şey yok.”
Mat araya girerek
“Fakat önce eğitimden geçmelisin!”
Paul
“Ne eğitimi?”
“Bizim gibi güçlerini kontrol etmek ve geliştirmek için seni eğitecekler.”
Flex
“Tabi bizde eğitim aşamasındayız. Daha zorla en son bir yılana dönüştüm. Yarım saat düzelemedim. Kontrol etmem zor oluyor bazen.”
Paul gülerek
“Bende bir kere duvardan geçerken kafan bir tarafta bacaklarım diğer tarafta kalmıştı. Sürekli orada sıkışıp kalacağım diye çok korkmuştum.”
Sense
“Enerjini çok harcamak yan etki yapabiliyor. Dikkatli olmalısın.”
Onlar öyle konuşurken içerden vampirin sesi geldi.
“Çıkarın beni buradan!”
Mat, Diana ve ben bakmak için yanına gittik.
Vampirin gözleri tamamen kırmızıydı.
Mat
“Seni çıkartmayacağız. Tabi bu çocuğu neden aradığınızı anlatırsan bir ihtimal bırakırız.”
Vampir
“Neden size güveneyim ki? İçinizdeki güven bu kadar azken.”
Diana
“Ne demek oluyor bu?”
Vampir bir bana bir Mat’a baktı.
“Güvensizlik beni en çok tatmin eden şey. O hissi damarlarıma kadar hissediyorum.” Gözlerini bana dikmişti.
Mat
“Ne saçmalıyorsun sen?”
“Diyorum ki daha siz birbirinize tam olarak güvenmezken benim size güveneceğimi nereden çıkartıyorsunuz?”
Mat
“Kim kime güvenmiyor?”
Ama vampir gözlerini benden ayırmıyordu.
Mat ise bir Diana’ya bir bana baktı.
Bense konuyu değiştirdiğini fark ederek
“Paul’u neden arıyordunuz.”
“Sizin gibi yalnız kalmaktan korkan bir adam için arıyordum.”
“Hangi adam?”
“Başka bilgi yok melez.”
Demirleri sıkarak
“Konuş! Seni şurada paramparça ederim.”
“Hadi şu demirleri aş ve yanıma gel güzellik. Beni nasıl parçalıyormuşsun hep beraber görelim.”
Mat omzuma dokunarak
“Boş ver sinirlerine hakim olmalısın. Zaten elinde sonunda konuşturacağız. Gidip biraz dinlenelim.”
Diana da yanıma gelerek
“Hadi gidelim.”
Onlarla beraber oradan çıktım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Koltuklardan birine yerleştim. Vel bana bakarak
“Gözlerinin rengini düzeltemez misin? Çocukları korkutacaksın.”
Flex araya girerek
“Ben alıştım artık korkmuyorum.”
Gözlerimi kapattım. Derin derin nefes aldım.
Yolculuğumuz uzun sürmüştü. Vampiri bir odaya kilitledikten sonra beslenmek için yemekhaneye geçtim. Luke’un nerede olduğunu sorduğumdaysa Agata onun hala bir görevde olduğunu söyledi. Telefonunu açmıyordu. Bu ne göreviydi merak etmiştim. Ray yanıma oturdu ve
“Lily Uçaktayken vampirle konuşmalarınızı duydum. Kime güvenmiyorsun?”
“Nereden çıkarttın bunu şimdi?”
“Hadi ama vampir bir sana bir Mat’a baktı. Neler oluyor?”
“Mat’ı bilmem ama benim öyle bir güvensizlik sorunum yok.”
“Buna inanmıyorum. Şimdilik seni rahat bırakacağım. Ama yakında kokusu çıkar nasılsa.”
Çok geçmeden Luke geldi. Bana tedirgin bakarak
“Tuzaktı. Tahmin ettiğim gibi. İçerde kesinlikle bir casus var. Ve bizi adım adım. Derin bir kuyuya çekiyor.”
“Peki nasıl bu kuyuya çekilmekten kurtulacağız.”
“Orasını kesinlikle bende bilmiyorum. Ama sen yine de kimseye bahsetme. Casus bizim bir şeyler anladığımızı fark ederse işler çok karışır.”
“Pekala. Dediğin gibi olsun. Sana her şekilde güveniyorum. Bu sorunu ikimiz halletmeliyiz.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir VAMPIRE Aşık Olmak 2!
VampireKaranlığın içinde karanlık... Gecenin içinde gölge... Beni bitiren korku..! Karanlığın sonunda aydınlık... Güneşin ardında yine gölge... Ve hala beni bitiren korku..!