Şüpheler

12.3K 938 112
                                    

Multimedya: Lily

~~~~~~~~~~~~~~

Nerelerdeydi bu çocuk?
Odasına baktım. Tüm sınıfları dolaştım. Ama yoktu. Acaba yine oraya mı gitmişti yoksa? Son olarak antrenman odasına baktım. Evet Mat oradaydı. Odaya girdim ama beni pek umursamadı. Gözünün ucuyla kimin geldiğine baksa da önündeki kum torbasını yumruklamaya  devam ediyordu. Acayip terlemiş ve yorulmuştu. Ama devam ediyordu. Kaslarını çattı.
“Ne istiyorsun yine?” 
“Anlaşma yapmaya geldim!” Yumruklamayı kesip bana döndü.
“Ne anlaşması?”
“Çocukların hepsini toplayacaksın ve benimle artık derslere katılmaya ikna edeceksin!”
“Pes etmeyeceksin değil mi?”
“Hayır. Şimdi benim dediğimi yapacak mısın?”
Tekrar kum torbasını yumruklamaya başladı ve
“Hayır. Neden yapayım ki?”
“Bence yapmalısın.”
Cevap vermedi kum torbasını daha sert yumruklamaya başladı.
Ben devam ettim.
“Yoksa o odaya gittiğini Profesöre söylemek zorunda kalabilirim.”
Kum torbasına çok sert bir yumruk indirmişti. Torba kopup duvara çarptı. Sinirle bana döndü.
“Lily ne yapmaya çalışıyorsun?”
“Ben onların kalbini kazanmaya çalışıyorum fakat sen onları benden iyice uzaklaştırdın. En azından ilk derste gelmişlerdi. Ama senin konuşman yüzünden artık Flex bile gelmiyor. Anladığım kadarıyla senin sözünü dinliyorlar. Ve sen bana yardım edeceksin.”
“Lily beni kışkırtmayı kes. Bunu yapmayacağım.”
“Yapmazsan bende girilmesi yasak olan o odaya girdiğini Agata’ya anlatmak zorunda kalırım.”
Öfkeli bir şekilde üzerime doğru yürüdü. Bir iki adım geriye sendelesem de geri adım atmaya niyetim yoktu. Korkmadığımı bilmeliydi. Fazlasıyla yaklaşmıştı. Öfkeyle bana bakıyordu.  “Lily ileri gidiyorsun! Vampir olman falan benim umurumda bile değil. Hemen simdi kafanı vücudundan ayırabilirim. Senden güçlüyüm.”
“Mat beni bunlarla korkutamazsın. Senden yardım istiyorum. O odada ki her kimse ya da ne isin varsa umurumda değil. Sadece işimi yapabilmem için senin yardımına ihtiyacım var. Ve eğer yardım etmezsen ciddiyim söylerim.”
Sakinleşmişti. Gözlerimin içine öfkeyle bakmayı kesip geriye çekildi. İki elini saclarında gezdirdi ve karıştırdı. Duvara yumruk atıp bana geri döndü.
“Neden beni dinleyeceklerini düşünüyorsun?”
“Çünkü onlar sana en büyükleri olduğun için saygı duyuyorlar. Vel bile seni dinliyor. Bu yüzden yardımına ihtiyacım var.”
Derin bir iç çekti ve tehditkâr bir tavırla bana tekrar yaklaştı.
“Pekala sana yardım edeceğim ama eğer biri bile bunu öğrenirse o zaman ölürsün. Bunu bilmiş ol.”
“Asla anlatmayacağım.” 
Derin bir iç çekti ve duvara fırlattığı kum torbasını yerden kaldırdı. Bende devam ettim.
“Peki o zaman ben sınıfa gidiyorum. Sende oraya gel. Şimdilik diğerlerini toplama onlar hakkında öncelikle seninle konuşmak istiyorum.”
Bana sadece baktı. Cevap vermedi. Bende başka bir şey söylemeden oradan çıktım.
Luke’u bulduğumda sessizce elindeki not defterini inceliyordu.
“Ne yapıyorsun?”
“Sonunda bazı izler buldum Lily! Alec’in kaçırıldığı doğru. Ve biri onu kaçıranlardan birini görmüş. Onunla ayni binada oturan bir yaşlı kadın. Gidip onunla görüşmeliyim.”
“Aslında bir saat falan beklersen bende gelebilirim.”
“Zaten şuanda gitmiyorum. Bir saat kadar burada olacağım. Önce bir Agata ile bu konuyu görüşmeliyim. Gelişmelerden haberdar etmemi özellikle istemişti.”
“Neden ona anlatmak zorundasın ki? Ben ona güvenmiyorum açıkçası.”
“Derdin ne onunla ki? Sana hiç bir şey yapmadı.”
“Bilemiyorum. İşte tuhaf geliyor. Sanki bizden hala bir şeyler saklıyormuş gibi hissediyorum.”
“Bana hiç öyle gelmedi. Her neyse bize yardımı olabilecek tek kişi Agata o yüzden bu iş için birlik olmalıyız onunla.”
“İyi sen bilirsin! Neyse ben sınıfa gidiyorum. Mat gelecek diğerleri hakkında bilgi alacağım.”
“Bir dakika Mat’le hangi ara iyi anlaşmaya başladınız?”
“Pek iyi anlaşıyoruz denemez. Hatta eminim ki ilk fırsatta basımı koparmak istiyor olabilir.”
“Peki neden sana yardım ediyor?”
“İkna etmeyi başardım.”
“Nasıl?” şaşırmıştı.
“Orasını boş ver” daha da şaşırmıştı. Ama ona anlatamazdım. Ama benimde merak ettim şeyler vardı. O oda da ki kimdi? Mat’le ne ilgisi vardı? Neden o odaya girmek yasaktı? Ve daha bir çok soru aklımda dönüp duruyordu. Ama sorun değildi. Hepsini zamanla öğrenecektim. Ne şekilde olursa olsun öğrenmeliydim. Ama bir yandan da Agata dan şüphelenmekte haklıydım. O odada ki kimdi? Neden bize ondan bahsetmedi? Acaba Alec olabilir miydi? O olma ihtimali de yüksekti. Ne de olsa onun eşyalarından onun burada olduğunu görmüştüm. Kesinlikle o oda da yatan Alec! Ama şimdilik sanırım kimseye anlatamam. Sanırım. Kimseye hissettirmeden o odaya girip sorularıma yanıt bulmalıyım.
Ben düşüncelere dalmışken Luke bana seslendi. Düşüncelerimden ayrılıp ona baktım.
“Ne düşünüyorsun öyle?”
“Hiç, hiçbir şey! Neyse ben gideyim sınıfa.”
Sınıfa gittiğimde mat masaya yaslanmış beni bekliyordu.
“Pekala geldiğin için teşekkür ederim. Otursana!” bana tuhaf tuhaf baktı ve oturdu. Ellerini masanın üzerinde birleştirdi.
“Ne yapmayı planlıyorsun peki?”
“Onları bana anlat.”
“Bu mu yani?”
“Evet bu.”
“Peki!”
“İlk olarak Ray ile başla.”
“Fazlasıyla şakacıdır. Kendisi gibi çılgın insanları çok sever. Kızlara karşı biraz çekingendir. Utanabilme ihtimali vardır.” Duraksadı.
“Ama bu bilgileri edinip istedikleri gibi davranırsan sen kendin gibi olmazsın ki. Bir nevi  onları kandırmış olursun.”
“Saçmalama sadece onları tanımak istiyorum. Onlara karşı hata yapıp uzaklaştırmak istemiyorum. Sen niye bana karşı hep böyle ağır laflar kullanıyorsun. Biraz olsun bana güvenemez misin?”
“ Artık hiç kimseye  güvenmiyorum.”
“Güvenmeyi denemelisin!”
Bana baktı. Konuşmaya devam etti.
“Ray içimizde en cana yakın olanımızdır. Ama en çabuk incinen ve kırılanda odur.”
“Pekala sırada Sem var. Anlat!”
“Sem güven konusunda benden daha beter durumdadır. Asla ama asla kimseyle konuşmaz. Onun kişisel hayatıyla ilgili kimse pek bilgi bilmez. Sadece üvey ailesi tarafından zorla bu çalışmaya gönderildiğini biliyoruz.”
“Üvey ailesine karşı nefret duyuyor mu?”
“Bilmiyorum. Ama sanmıyorum. Pek kimseye bulaşan bir tip değildir. Ne kadar sert görünse de kimseye kin tutamaz. Emin ol sert kabuğunun altında çok yumuşak bir insan olduğunu sende fark edeceksin. Sırada ki?”
“Keen?”
“Keen kesinlikle yaşına göre çok olgundur. Senin tahmin bile edemeyeceğin sözler edebilir. Kimseyle konuşmaya gerek bile duymaz. Onun tarzı bu. Kendi kendine yetebilen birisidir.”
“Anlıyorum. En zoru Keen olacakmış gibi geliyor.”
“Sırada ki?”
“Pekala! Flex?”
“Flex grubumuzun oyuncak ayısı gibidir. Hep neşeli hep cana yakındır. Geceleri çok korkar. Ama kimseye anlatamaz. Grupta en küçük olduğu için Psikolojik olarak kendini ezik gibi hissediyor. Şirinlik yapmaya bayılır. Asla ama asla acılarını paylaşmaz. Canı yansa da tek başına olduğunda ağlar.”
Gözlerim not aldığım kağıda daldı.
“Onun acı çektiğine çok şahit oldun değil mi?” Ona bakmasam da doğru bir soru sorduğumu onun kafasını bana çevirmesinden anladım. Cevap vermedi. Sadece kafasını salladı.
“Flex’e çok mu bağlısın?”
“Tek taraflı değil. O da bana çok bağlı. Beni kaybetmekten korkacak kadar!” şimdi ona bakıyordum o ise avuçlarının içine bakıyordu. Flex i düşününce içim acıdı.
İçini çekti ve konuştu.
“Başka birine geçsen artık.”
Bende iç çektim ve devam ettim.
“O zaman Sense ile devam edelim.”
“Sense insanların pis düşüncelerini duyduğu için pek kimseyle arkadaşlık kurabilen birisi değildir. Bana bir kere demişti ki ‘Çoğu  insanın aklında kesinlikle pis düşünceleri vardır. Ve tahmin edemeyeceğin kadar değişiktirler’. Yani anlayacağın Sense aramızda etrafındakileri en iyi tanıyan kişidir. Bazen bir anne gibi hepimizi sahiplenebilir. Bizim mutluluğumuzu ve üzüntümüzü paylaşır.”
“Dış görünüş olarak pekte öyle durmuyor. Çok soğuk biri sanmıştım.”
“Seni tanımıyor. Bu yüzden soğuktur. Ama sana saygısızlık yaptığını da söyleyemezsin.”
“Hayır kesinlikle hiç bir tartışma olmadı aramızda hatta o gün benimle sohbet bile etmişti.”
“Sanırım bir tek Vel kaldı?”
“Evet!”
“Vel’le kesinlikle anlaşamazsın. Serttir, duygusuzdur. İşine gelene iyi işine gelmeyene kötüdür. Senide pek sevdiğini sanmıyorum. Senden nefret ediyor.”
“Bu kadar açık sözlü olduğun için teşekkür ederim.”
“Rica ederim! Peki bitti mi soruların?”
“Bir kişi kaldı.” Bana baktı. “Sen?”
“Lily bu kadar bilgi yeter. Benim hakkımda bir şey anlatmayacağım sana. Soruların bittiyse gidiyorum.”
Ayağa kalktı. Kapıya doğru ilerliyordu. Bense önümdeki not defterine bakarak
“Son bir soru daha. O kimdi?” kimi sorduğumu gayet iyi biliyordu. Ayak sesleri kesildi. Olduğu yerde durduğuna emindim. Ama yine de istediğim cevabı vermeden kapıyı sertçe kapatıp gitti. Gittiğini bilsem de yine de konuştum.
“Onlar seni abileri olarak görüyor değil mi? Onların sana saygılı olması hepsiyle ilgilenmen. İşte sen anlatmasan da senin hakkında en azından bu kadarını biliyorum.”
Derin bir nefes aldım ve sınıftan çıktım. Bu günlük bu bilgilerle idare edebilirdim. Ama yapacağım son bir iş var. Öncelik le Mat’i buldum. Onun antrenman yaptığını görünce rahatladım. Gittiğim yerde onunla karşılaşmamak işime gelirdi.
Koridorda koşarak ilerlemeye başladım. Kapının önüne gelince iki yanıma baktım ve kapı kolunu tuttum. O anda bir sesle irkildim ve otomatik olarak elimi kapıdan çektim.
“O odaya giremezsin. Yasak yazısını okumadın mı?” Prof. Agata karşımda duruyordu.
“Okudum. Ama orada ne olduğunu merak ediyorum.”
“Orada senin merak edeceğin hiç bir şey yok. Bu yüzden kapıdan uzaklaş ve lütfen bir daha girmeye çalışma.”
“Neden ne olduğundan bahsetmiyorsun?”
“Seni ilgilendirmez. Sana anlatmam gerekseydi anlatırdım zaten.”
Nedense iyice şüphelenmeye başlamıştım. Simdi gidecektim ama kesinlikle sonunda oda da ne varsa öğrenecektim. Alec’in o oda da olduğuna dair olan şüphelerim git gide artıyordu. Ama yine de kimseye bir şey anlatmadan gözlerimle görmem gerekiyordu. Yoksa kimseye inandıramazdım. Agata’ya tehditkar bakışlar atarak oradan uzaklaştım.

~~~~~

Hatalı bölümler olursa lütfen ya ozelden ya da buradan bana bildirin. Çünkü tekrar dönüp bakma şansım olmuyor. Bu yuzden siz bana azcık yardımci olun.
Bu arada begeni ve yorumlar cok azaldı. Lütfen begeni ve yorum yapın. Çünku bir sonraki bölum begeninin sayısına baglı olarak gelcek. Eger begenmemeye devam ederseniz içimde ki 2. Kitap yamza hevesi hepten yok olcak. Biraz destek olun lütfen 😊😊
Sizi seviyorum... 😍😍😘😘

Bir VAMPIRE Aşık Olmak 2!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin