"Ne işin var senin burada?"
Sesinin titremesine mani olmaya çalışarak sordun. Kalbin deli gibi atıyordu. Elindeki telefonun ancak farkına varıp kapattın.
"Açma kapıyı demiştim. Ne ara dediklerimi yapmayan kötü bir kız oldun _______?"
Senin üzerine doğru bir adım attığında bacakların titreyerek bir adım geriledin. Yüzündeki o bakıştan hoşlanmamıştın. Sarhoştu hem de çok sarhoştu. O sana doğru ilerlemeye başlayınca sende geri geri gitmeye başladın.
"Ne yapmaya çalışıyorsun Jiyong?"diye sordun ama cevap alamadın. Gelirken kapıyı arkasından küçük bir hareketle kapattığını görünce kaşlarını çattın. Yüzündeki o gülümseme iyice genişlemişti.
"Evimi özlemişim _______."
Durup gözlerini kapatarak konuştuğunda sen kaçmak için ani bir hareketle arkanı döndün. Seung Hyun'da o sırada gelince onunla göz göze geldiniz.
"Bakın kimler varmış burada!"
Jiyong birden sanki bir şeyi kutluyormuş gibi bağırdığında yerinde sıçradın. Tekrar yüzünü ona döndüğünde hızla yanına gelip kollarından sıkıca tuttu.
"Bu yüzden mi açtın kapıyı karıcığım? Eve attığın arkadaşıma güvenip mi açtın kapıyı?!"
O seni sarsarak bağırdığında gözlerini kapatıp ağlamamak için nefesini tuttun.
"Bırak onu Jiyong. Sandığın gibi değil."diyerek Seung Hyun seni ondan kurtarmaya çalışınca Jiyong seni ani bir hareketle arkasına sakladı.
"Sen hiç konuşma. Bu yüzden aramalarıma cevap vermedin, benimle ilgilenmedin... Karımla yattığın için?"dedikten sonra kahkaha atmaya başladı. Jiyong'un omzunun üzerinden bakışların Seung Hyun ile buluştu. Jiyong fena içmişti. Onu daha önce hiç böyle görmemiştin.
"Jiyong saçmalıyorsun."
Seung Hyun açıklama yapmaya çalıştığında gözlerini onun üzerine dikti.
"Kapa çeneni. Defol evimden."
Ona doğru ilerleyip Seung Hyun'u kolundan tuttuğunda Seung Hyun ona sıkı bir yumruk geçirdi.
"Bu ev artık senin değil. ______ artık senin karın değil! Ne hakla geliyorsun buraya hala! Sen değil miydin çekip giden? Gidip yaşasana o pisliğinde!"diye bağırarak ona bir yumruk daha geçirecekken Jiyong elinden kurtulup ona saldırdı.
"Sanane bunlardan?! Benim sayemde tanıdın sen onu! Evleneceğim kadın dedim tanıştırdım! Bizim boşanmamızı mı bekliyordun? Ne işin var senin burada?"
Araya girmeden izlediğin sürece birbirlerini fena hale getireceklerini biliyordun. Bir şeyler yapman gerekiyordu. Seung Hyun'a baktın. O burada durduğu sürece Jiyong seninle konuşmazdı. Onunla bir şekilde konuşman gerekiyordu. Derin bir nefes aldın, karar verip acilen bir şey yapman lazımdı.
"Seung Hyun! Lütfen beni onunla yalnız bırak."diye çığlık attığında ikisi de durup sana doğru döndü. Seung Hyun'un bakışlarındaki çılgınlığı görebiliyordun. Delirmiş olduğunu falan düşünüyor olmalıydı.
"Seni 'bununla' nasıl yalnız bırakayım?"diye bağırdığında kafanı salladın.
"Onunla konuşmam gerek."
Seung Hyun hızla yanına gelip kollarından tuttu.
"Saçmalama! Bu haliyle ne konuşacaksın onunla?"
"Lütfen Seung Hyun..."diye yalvardığında gözlerindeki bakışın yumuşadığını gördün.
"Delilik bu... Tanrım... Kapının hemen önünde olacağım. Bir şey olursa..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
G-DRAGON ONE SHOTS
FanfictionKwon Ji Yong x Okuyucu _______; Bu kısım sizin adınızın olduğu yer. -Özel istekte bulunabilirsiniz-