Little Daughter Of Him

3.4K 129 63
                                    

"Hayatım yine de şimdiye dek yürümeli ve konuşmalıydı." Jiyong küçük kızınızı kolları arasında tutarak salona geldi. Önündeki dergiyi sehpanın üzerine bıraktın ve bıkkınlıkla ona döndün. 

"Zaten yürüyor da konuşuyor da..." 

Küçük kızınız kafasını babasının boynuna gömmüştü. Kollarını da aynı koala gibi babasına sarmıştı. 

"Bir kere bile görmedim ben _____. İki yaşında olmasına rağmen hiç öyle gibi değil." O sana endişeli gözlerle derdini anlatırken ayağa kalktın ve ona doğru ilerledin. 

Küçük kızınız ne zaman babasını görse bebekten farksız oluyordu. 

Onun doğumu ve bu yaşa gelmesi Jiyong'un meşgul olduğu bir döneme denk gelmişti. Çok az görüyordu küçük kız babasını ama buna rağmen babasının en büyük aşığıydı. 

Babasının ilgisini çekmek için bilerek böyle davrandığının farkındaydın. Ne var ki Jiyong bunu göremiyordu. Bir sorun olduğu hakkında çok endişeleniyordu. 

"Hadi tatlım anneye gel."diyerek kızını Jiyong'dan almaya çalıştın ama huysuzlanarak babasına daha çok yapıştı. 

"Seni sevdiği için yapıyor Jiyong. Baksana bana bile gelmiyor." Jiyong kafasını iki yana salladı. Yüz ifadesi gerçekten rahatsız hissettiğini gösteriyordu. Kafasını hafifçe aşağıya indirdi ve o küçük tombul kollara bir öpücük kondurdu. 

"Ne oldu da bu kadar taktın bu konuya şimdi?" Bir elini şefkatle Jiyong'un yanağına yerleştirirken sordun. Onu boş yere bu kadar endişeli görmek istemiyordun. 

"Young Bae'nin kızını bir görsen şarkılarımıza eşlik ediyor. Babasını nasıl arayacağını annesi yaparken öğrenmiş biz turdayken bazen annesinden gizli arıyor. Bana 'Jiyongiee' diye bağırıyor hatta. Hala kızımın baba dediğini duyamadım."

Derin bir nefes alıp ona boşuna endişelendiğini anlatmak üzereydin ki küçük kızınız çığlık atıp kafasını kaldırmıştı. 

O sıra bir şeyi unuttuğunuzu fark ettin. Sizin ufaklığın kıskançlığını...

Jiyong şaşkınlıkla ona bakarken o küçük elini kaldırmış ve babasının yüzünün ortasına bir şaplak indirmişti. 

Ağzın bir karış açılmış olanları izliyordun. 

"Kızım sen-" Jiyong lafını bitiremeden kızın onun kulağını sıkmaya başlayınca olaya dahil oldun.

"Hey, tamam! Buraya geliyorsun." Sert tavrını takınıp kızını kucağına aldın ve ona bu yaptığının kötü olduğunu anlatmaya başladın. 

"Bak babaya öyle yapılmaz tamam mı? Özür dile babadan." Kızını Jiyong'a doğru döndürüp söylemiştin ama kafasını hızla çevirip başını senin omzuna gömdü. 

"Seni yaramaz." Onunla inatlaşmaya başlayacaktın ki Jiyong'un yapmaman için işaret ettiğini gördün. 

"Kızım sen babayı kıskandın mı?" Jiyong konuştuğunda kızın kucağında huzursuzca kıpırdanmıştı. 

Onun bu haline gülmemek için dudaklarını kasmak zorunda kalmıştın çünkü Jiyong oldukça ciddiydi. 

Baba kızın aşkının arasında kalmıştın doğrusu. 

"Babanın seni ne kadar çok sevdiğini bilmiyor musun bebeğim?" Jiyong elini yavaşça kızının küçük sırtına koyup okşamaya başladı. Kızının nefes alış verişinden onun sakinleştiğini hissedebiliyordun. 

"Ben senin ne kadar büyüdüğünü göremediğim için çok üzülüyorum sadece." Jiyong'un gözleri dolmaya başladığında nefesinin kesildiğini hissettin. Kalbinde bir şeyler kırılıyor da olabilirdi aynı anda. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

G-DRAGON ONE SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin