' "Gitmek" sadece bir eylemdir.
"Unutmak" ise kocaman bir devrim.
Nazım Hikmet'En son partiye ne zaman gitmiştim? Çok iyi hatırlıyordum aslında. Onunla... Hayatımı mahvedenlerden biriyle. Derin bir nefes aldım.
"Peki kime sordun?"
"Sormam prenses. Ya benle geleceksin ya benle!"
"Peki ya gitmeyeceksem?"
Durdu biraz. Baktı yüzüme. Kendinden emin bir sırıtış belirdi yüzünde. Beni o partiye götüreceğine emindi. Hızla ayağa kalktı. Elini uzattı kalkmam için.
"Ne oluyor?"
"Hadi kalk."
Uzattığı eli tuttum. Hızla çekerek ayağa kaldırdı beni. Eteğimin açılmamasına dikkat ederek ayağa kalktım.
"Ulmar?"
"Bazı misafirlerle ilgilenmesi gerekiyor."
Yavaş adımlarla kampüs sınırları içinde yürüyorduk. Elindeki elimi çekmeye çalıştıkça daha sıkı tutuyordu. Bir yerden sınra bıraktım kurtarmaya çalışmayı. O da rahatça tuttu. Yandan bakınca yüzünde çok belli olmayan bir tebessüm vardı. Önüme dönüp kafamı salladım. Nereye gittiğimizi bile bilmiyordum.
"Etek giyeceğini hiç düşünmemiştim."
"Etek giymeyi severim. Ya da elbise. Ama genelde pantolon giyerim ki rahat olayım."
"Anladım. Neyse partiye gelirken giymen için güzel bir elbise alırız sana."
"Bak ben partiye falan gitmeyeceğim."
Durup bana baktı. Derince, anlaşılmak isterce.
"O partiye beraber gideceğiz."
Bir şey söylemedim. Boş yere tartışmak istemiyordum. Küçük bir adım attım ve o da devam etti. Konuşmadık çok fazla. O kendinden emin ben kendimden emin. Köprüde karşılaşan iki inatçı keçi misaliydik biz. Sonları herkesçe malum. Beraber kafeteryaya girip çocukların yanına oturduk. Hepsi hararetle bir şeyler konuşuyordu.
"Bence saks mavisi bir elbise Ash'e yakışır."
"Hayır. Bence sarı bir elbise giymeli."
Konuşulan konuyu anlamayınca sorarcasına Lucas'a baktım. Sadece sırıtıyordu o. Sonra bir anda konuya dahil oldu.
"Peki Anka'ya hangi renk yakışır?"
Hepsi bir anda bana baktı. Ama hepsinden önce Nolan konuşmaya başladı.
"Anka'ya elbise yakışmaz. Durun be Anka etek giymişti bakalım. Kalk kız."
Hızla yerinden kalkıp beni de kaldırdı. Üzerimde dolaşan bakışları gördükçe ne yapmaya çalıştıklarını daha da merak ediyordum.
"Bence gözlerinin renginde bir elbise giyebilir. Yakışır ona."
"Bence açık teni var ve koyu renk bir elbise yakışır ona."
"Açık renk elbiselerde yakışır ya."
Şaşkınca onlara bakarken Lucas sadece gülüyordu. Bense sinir olmuştum ki Nolan başladı konuşmaya.
"Vücudu güzel. Üst kısmı dar ve belinden aşağı bollaşan tarzda bir şey olabilir. Ama belinin inceliği ortaya çıkmalı."
"Sen... Sen ne diyorsun Nolan?"
Sesim kızgın gibi değil de şok olmuş bir şekilde çıkmıştı. Neler diyordu böyle? O ise önemsemeden vücudumu incelemeye devam etti.
"Ten rengi güzel. Her renk elbise olur. Ay bebişim iyi ki bugün etek giymişsin. Bu sayede elbise yakışır mı yakışmaz mı biliriz? Çok tatlı."
![](https://img.wattpad.com/cover/88515628-288-k52546.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAM KIRIKLARI
FantasíaBazı anlar vardır. Kaderin farklı bir yola sokar, sizi şekillendirir. Olgunlaşırsınız, olgunlaşmak zorunda kalırsınız. Değişimi kabul etmeniz gerekir. Etmezseniz... Etmezseniz yok olursunuz zaman içinde. Yaşayan bir hayalete dönersiniz. Kalbi atan...