Bölüm 14

45 5 0
                                        

"En çok da üç şey yorar insanı. Affetmek, içi yanarken susmak ve olmayacağını bildiği halde hayal kurmak.
C. Palahniuk"

Acilin sensörlü kapısının önünde duemuş iyi bir haber almak için bekliyordu hepsi. Lucas kızarmış gözleriyle dinlenme odasında turlarken Aslı kucağında Dilşah'la boş boş bakıyordu etrafına. Korktuğu başına geliyordu işte. Bu saçma oyunu kaldıramamıştı bünyesi kuzusunun. Açılan kapıyla birlikte gelen doktorun başına toplandı hepsi. En önde Aslı ve Lucas.

"Hasta yakını sizsiniz galiba?"

Sorarcasına konuşmasını Aslı dolu gözleriyle onayladı. Ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Dilşah Anka'yı öyle gördükten sonra ağlamaktan yorgun düşüp kucağında uyuyakalmıştı.

"Anka hanım ilk getirildiğinde intihar etti sandık fakat herhangi bir intihar girişimine rastlamadık. İlaç içmemiş."

"En son odaya kızımın yanına gitti uyumak için."

"Anlıyorum. Biyolojik olarak herhangi bir soruna rastlamadık. Bizde size bir kaç soeu sormak istedik. Psikiyatriden konsültasyon istedik. Anka hanım şu an uyanık fakat konuşmuyor."

"Girebilir miyim yanına?"

"Size bir kaç sorum olacak. Onları cevapladıktan sonra tabi ki."

Kafasını salladı Aslı. Konuşamayacak kadar yorgun ama bir o kadar da enerjik hissediyordu kendini. Gidip Ulmar'a bağıracak kadar, Lucas'ı dövecek kadar diğerlerini kırıp dökecek kadar ama sakin kalıyordu. Kalmazsa her şeyi yıkacağını biliyordu çünkü.

"Anka Hanım son dönemlerde herhangi bir psikolojik sorun yaşadı mı?"

"Bazı problemler yaşadı ama ilaç falan kullanmadı."

"Anlıyorum. Dediğim gibi psikologumuz görecek. Siz de yanına gidebilirsiniz. Çok yormayın ama."

"Teşekkür ederim doktor bey."

Aslı uyuyan kızını kucağına alıp Anka'nın yanına gitti. Diğerleri geri de kalmış neler olabileceğini düşünüyordu. Bu verlen tepki çok fazlaydı. Yoksa bir şeyleri mi kaçırmışlardı?

"Abi Anka..."

Gözleri daldı bir anda Lucas'ın. O halini asla unutamazdı. Oturup bacaklarını kendine çekmiş ve kollarını bacaklarına sarmış titriyordu. Dokunamamıştı bile. Bir şeyler söylüyordu. Yaklaşmak istedi Lucas Anka'ya. Yaklaşıp sarılmak istedi ama sarılamadı. Haklıydı Aslı. Kendi yapmıştı ona bunu. Lucas gidemedi ama Aslı yanındaydı. Annesi gibi sıkıca sarıldı sırtından ona.

"Geçti Anka. Geçti kuzum. Geçti. Sakin ol yanındayım ben."

Korkuyu iliklerine kadar hissetti Lucas. Oradan hastaneye gelene kadar aklına bin tane şey gelmişti.

"Luc hadi gidelim bizde."

"Girelim mi? Girelim hadi. Ne diyeceğim ona? Ya hepsi oyundu falan mı? Salak kafam yaşadıklarını atlatmadan ben böyle bir şey mi yaptım diyeceğim? Abi ben... ben giremem içeri."

Ve hızlı bir şekilde oradan uzaklaştı.
........

Bazı insanlar çok güçlüdür. Öyle ki yanından geçip giderken hissedersin güçlerini. Dik duruşları, hemen fark edilen tavırları... Her insan güçlüdür ama kimisi çok daha fazla.

Ben güçlü değilim. Hiç güçlü olmadım. Korkaktım hep. Korkup saklandım hep. Annemden, babamdan, arkadaşlarımdan ama en çok kendimden. Ben hep kendimden kaçtım aslında. Kendimle yüzleşmekten korktum. Güçlü değildim. Korkuyorum hala. Ben hayatta kalamayacak kadar bıkmış ama intihar edemeyecek kadar korkağım.

CAM KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin