Ne Okusam Acaba?

Yozgat'a gider gibi İngiltere'ye gitmek

Vize derdiyle uğraştığım şu günlerde aklıma takılan pek çok şey var.

Hani olur ya Ali Ayşe ye kızar ve hopp hemen bir Amerika yapar. Ayşe Aliyi biri ile basar İngiltere'ye kaçar.

Vize diye acı gerçeği yazarlara hatırlatmak benim asli görevim. O kadar uyuz bir süreç ki zaten o esnada depresyon mepresyom kalmıyor direk cinnet geçirip bütün konsolosluk çalışanlarını öldürecek kıvama geliyorsunuz.

Hayır yani bu Aliler Ayşeler ne yapıyorsa anlatsınlar, yapmayan en adi... Ama nerde...

Tabi kitaplar ankara da yazıldığı için yazar oturup düşünüyor kendi hayatını. Ben kızdığında ne yaparım diye sorguluyor!  Memlekette giderim. Buradan Yozgat bir saat kadarsa dur istanbul -İngiltere arası uçakla kaç saatmış?  Üç -üç buçuk birde içine biraz aksiyon katayım uçak rötar yapsın, ohhh miss piyasaya bin basar bu kitap...

Hakkaten de basıyor yanlız... Piyasa piyaza dönmüş halde olduğu için ne yazsak bin de basıyor trilyonda...

Güzel yazarlar size şu an içine etmek istediğim sistemi anlatayorum. Bunu neden yapıyorum çünkü ben vize için bütün gün mail atıp elimde kapı gibi akseptans varken sürünürken bu lanet kitap karakterinin Yozgat'a gider gibi İngiltere'ye gitmesine kıl olduğum için, bunları okuyup da yaram deşildiği için. Eeee ne demişler yarası olan gocunurmuş...

Şimdi yurtdışına ne için gittiğiniz önemli vize de ona göre alınıyor çünkü...

Önemli not:sakın ola İngiltere ye insan göndermeyin.Neden mi? Çünkü bu zatı muhteremler ülkelerinde bir boka varmış gibi vize vermemek için her türlü işkenceyi yapıyorlar.  Yaşadım gördüm. En rezilin ise vizeyi aldım diye sevinirken başlıyor gümrükte iki saat beklediğimi anlattığımda duyan bu ne şans ben altı saat bekledim cevabı bile aldım. Siz siz olun ne kendiniz gidin nede eş dostunuzu hikaye karakterlerinizi gönderin.

Biyometrik fotoğraf ile pasaport almak çok kolay. Üstelik sanılanın aksine bu işlem ençok öğrenciler sonra ise devlet memuru için oldukça basit...

Çile ondan sonra başlıyor hele birde turist isen yandın gideceğin ülkeye kendi ülkende ne kadar mutlu olduğunu oraya yerleşme gibi bir derdin olmadığını anlatman gerekiyor.

İngiltere kadar rezil olmasada Suudi,  Katar ve Birleşik Emirlik de sıkıntı ama onlar daha kibar kısa ve öz bir şekilde mahremin olmadan bura sana yasak diyorlar. Bu kanunu kadınları mı çıkardı acaba diye düşünmeden edemiyorum. Malum dört evlilik olunca acaba gelen kadın boşta olursa bizim herifi alır mı dediler?  Bilmiyorum ama emin olun. Konsolosluklar, Mahrem takıntısı ve her ülkenin kendini bulunmaz hint kumaşı sanmasına en çok da bu yaşadıklarımı hiç bir dizi film hikaye kitap karakterinin yaşamamasına çok öfkeliyim.