Okuyup beğendiklerimin derlemesi. Siz de sıkça "Ne okusam acaba?" diyorsanız, HAYDİ İÇERİYE BUYRUN.
📝 Not: Paylaşılan hikayeler 1M olmayan daha önce kitabı çıkmamış yazarlara aittir. Ama hepsinin okunmaya değer yönleri var 😉
⚠ Dikkat: İster sade...
Bundan yıllar yıllar önce geçiyor. Sene 1970... Hani özellikle en başta veriyorum ki ilk on bölüm zaman mefhumu olmaksızın okumayın.
Acılı, hüzünlü, kanlı ve en çokta sahici yıllar... Kişinin fikri fikriyatı tarafı ne olursa olsun okudukça düşündükçe boğazının düğümlendiği dilinin lal olduğu yıllar... Dostluğun arkadaşlığın fedakârlığın olduğu (varmış gibi değil gerçekten var olduğu) yıllar...
Bu ülke çok şey gördü geçirdi 70'inden önce başladı hala çok şey görüyor çok şey yaşıyoruz. (benim çocukluğum seksenin artçı sarsıntılarıydı. Gözü yaşlı ciğeri dağlı insanları hatırlamam ama feryatları nedense dün gibi çınlıyor kulağımda) İşte Yetmişler bu yılların ayak sesleri.... O yüzden güle oynaya okuyabileceğiniz bir kitap değil bu...
Nacizane kısa bir not hissiyat düşünce adına be derseniz artık; Bu coğrafyanın insanı güçlü bu coğrafyanın insanı hala sahici... Yaşadıklarımızın binde biri Irak'ta yaşandı hali ortada Mısır'da yaşandı gördük seyrettik Suriye'de yaşandı bütün benlğimizle hissettik. Diyorum ya bu coğrafyada(yada millette) bir efsun var sanki...
Alt tarafı bir kitap tanıyacaksın ne tatava yaptın demeden asıl konuya dönüyorum.
Asel Ankara da yaşadığı göz altılar hapisler sonrası ailesinin birazda zorlamasıyla İstanbula getiriliyor. (zorlama dediğime bakmayın Allah herkese Asel'in babası gibi baba versin😀) ve burada Ali ile yolları kesişiyor. Ali solcu gençlikken Asel asla kendine sağ veya sol diye isim takmayı kabul etmiyor özgürlükçü gençlik diyor mutlu bir Türkiye diyor... Bütün bu karmaşanın içinde olan bir aşk öyle mıck mıck ı yok ama romantik bir aşk... Normade bunun yarısı kadar romantik bir kitabı kapatıp okumazken, içindeki melankoli, ruhsal tespitler, alıntılar beni tuttu bırakmadı. Az daha az sigara yazsa demeden kendimi alamıyorum (içen var içemeyen var içememesi gereken var) Hoş o zamanların acı gerçeği belkide sigara... Şekerden daha kolay ulaşır olduğunu, ekmekten fazla tüketildiğini biliyor muydunuz?
Gel gelelim "vay efendim siyasi şeyler yazmış " diyeceklere bence, yetmişlerde geçen bir olayda siyaset olmaması tuhaf olurdu. O yüzden Mrs-Alex tam dozajında tutmuş (hatta bazı şeyleri yüzeysel geçmiş keşke geçmeseymiş bile diyebilirim) Ali ve Asel'in aşkını okurken o hikayenin içinde yanında köşesinde hep tanıdık bir şeyler buldum.
-Asel ile kuzeninin nezaret konuşmalarında(ilişkilerinde) amcam ile halamı. -Komşumuz Tahsin amcayı buldum. -Ali ile Asel de aile dostumuz Ayşe teyze ile Şükrü amcayı buldum. -Eğer Asel diğer çocukla olsa Hasan abi ile Şerife abla gibi olurlardı dedim. ....
Bir ara gidip okuyun ama okumasınız bile eski yılları araştırın bulun öğrenin.
Çok klişe belki ama "Geçmişi bilmeyen geleceğine ışık tutamaz"
Geçmişi sadece romanlardan okumayın tek bir fikriyatttan okumayın.
Geçmişe baktığınızda ya şu, bu konuda haklı ama burada haksız diyebilin.
Farklı fikirlerde olanlarla tartışın ama asla kavga vari değil beyin fırtınası yaparcasına tartışın.
Tartışmada haksız çıkarsanız bunu bir gurur meselesi değil gurur kaynağı yapın (yani güzel akıllıca bir bakış açısı gördüğünüz için kendinizle gösterdiği için ise karşınızdakinden gurur duyun)
Aslında bunlar genç nesilden beklediklerimizden bir kısmı... "gelecek nesil sizlerin eseri olacaktır." yazmak kolay da yapmak zor. Artık bizler yavaş yavaş geçmiş nesile dönüşürken bu sözün ağırlığını şimdiki gençler taşıyacaklar.
