7.Bölüm*Nefes*

4K 148 6
                                    

-7-

“Beni mi istiyormuş?Neden?”dedim şaşırarak.

“Bilmiyorum.’Lenda da  Lenda’ diye tutturuyormuş.”diyince afalladım.

“B-ben bilmiyorum...Yani b-beni mi çağırıyor?”dedim.

“Kısmen...Yani evet.”diye mırıldandı.

“Tamam Alice.Justin’e soracağım.Görüşürüz.”diyip telefonu kapattım.

Ben Cedric’i çok ama çok sevmiştim.Biz sevgili gibi değil arkadaş gibiydik,dost gibiydik.Çok iyi bir dinleyiciydi.Onunla o kadar çok eğlenmiştik ki.Şimdi onun bana ihtiyacı var.Gitmem gerekiyor.Ama kafamda da 14 dikiş var benim yahu.

İçeriden gelen Justin’i görünce düşüncelerimi geride bıraktım.

“Al bakalım mızmız.”diyip tepsiyi önüme koydu.

“T-teşekkür ederim...Şey...Justin...”

“Efendim?”

“Ya ben birşey isteyecektim de...”

“Zaten senin de isteklerin bitmiyor ki.Söyle bakalım neymiş.”diyince duraksadım.Çok mu şey istiyorum ki ben?Aslında ondan götürmesini istemeyebilirdim.Uçağa atlayıp gidebilirdim ama ondan istiyordum işte.O götürmeli.Ona emanetim çünkü.

“Ya hani benim bir arkadaşım vardı ya...”

“Ağzında lafı geveleme Lenda söyle.”

“Ya tamam.O beni istiyormuş.Hasta olduğu için.Yanında olmam gerekiyor.Beni ona götürür müsün?Yani eğer götürmezsen uçakla da giderim.Ama gitmem lazım.”

“Şu felç olan eski sevgilin mi?”diyince kafa salladım.

“Çorbanı iç 2 saate çıkarız.”diyine boynuna atladım.Ama sonra bunun çok çocukça olduğunu fark ettim.Lanet olasıca!

Tamam tamam.Yılışma hemen.Sen iç çorbanı ben içerdeyim.”diyince kollarımı çektim.

“Çok teşekkür ederim.”diyince göz kırptı.Pislik.Ayağa kalktı ve salondan çıktı.Sonra arkasını gördü ve ‘birşey hatırlama’ bakışını attı.

“Nerede yaşıyordu bu arkadaş?”dedi.

“H-hollanda.”diye yanıtladım.

“Ne güzel.Çok yakınmış.”diyince kafa salladım.Sonra o da salondan çıktı.Ne yapacaktı ki acaba?Ay Lenda sana ne?

“Ne yaparsa yapsın...”diye mırıldandım.Sonra koyduğu tepsiyi elime aldım.Ne güzel çorba yapmış lan bu.Güzel kokuyor...Kesin hazır çorbadır.Yoksa bu huysuz çorba yapmaktan ne anlar ki?Yatağını bile toplayamaz o.

Düşüncelerime veda edip çorbaya kaşığımı batırdım.Sonra da yemeye başladım.Çok lezzetliydi.Bu meymeletsiz nasıl bu kadar güzel çorba yaparsa artık?Acaba zehir falan koymuş mudur?Olabilir.Çünkü pskopatımsı bir tipi var.Korkmuyor değilim.Sanki uygun zamanı arıyor.Bulduğu yerde sikecek.Belki de öyle değildir.Çok yanlış da düşünüyor olabilirim.Aslında...Ne bileyim işte.Biraz evham yapıyorum.Ama evham yapmakta haksız sayılmam.Dışarıya kendini böyle yansıtıyor.

Çorbamı bitirdikten sonra Justin’e sesledim.Sonra bunun için kendime ağza alınmayacak küfürler savurdum.

“Ne var be mızmız!”diye geri bağırdı.

“Ha-ha.Benim burda kafamda 14 dikiş var,senin bana yaptığına bak.Sadist misin nesin?Gel ulan!Yardım et.”diyince ayak sesleri geldi.Yandın Lenda.Buldu doğru zamanı.Şimdi bana kesin tecavüz edecek.Sonra böbreklerimi çıkartıp kuyuya atacak.Sonra ölümü sikip gömmeyecek.Beni yakacak ve küllerimden kule yapacak.

“Ya sen sadist ne bilir misin?”dedi.Biliyordum.

“Evet biliyorum canım.”

“Söyle bakalım neymiş?”

“Acı çektirmeyi,işkence yapmayı seven değil miydi?”dedim.Güldü.

“Eveet doğru.Ama şimdi bir bana bak.”diyip elleriyle kendini gösterdi.”Bu seksi yaratık sadist gibi gözüküyor mu?Benim cevabım hayır.Ya seninki?”diyip 3232242 diş sırıttı.Dişleri de güzeldi piçin.

“Herneyse.Neden çağrmıştın beni?”diyince duraksadım.Neden çağırmıştım?

“Ne zaman gidecektik?Merak ettimde.”diye bir yalan salladım.

“Ekinler baş verirken.”diyip güldü.Ufak bir kahkaha attıktan sonra devam etti.”Ben valizimi hazırladım kuzum.Seninkini bilemem.”dedi.

“Olamaaaz!”diyip yerimden fırladım ama sonra beynime giren acıyla inledim ve tekrar geri oturdum.Ağzımdan bir ‘siktir’ mırıldanırken Justin de yanıma geldi.

“İyi misin?”

“He mükemmelim canım.Harikayım.Öyle iyiyim ki şu an camdan atlasam ölmem.”diyip durdum.Sonra devam ettim.”Sence iyi gibi mi görünüyorum?”dedim.Gülerek cevap verdi.

“Amaa küçük prenses bilmiyor ki sürpriz yaparak onun valizini de hazırladıım.”diyince kızardım.Prenses demesini not alıyorum.Bir daha duyamayabilirim.

“B-bir dakika.Sen benim kıyafetlerimi falan herşeyi gördün mü?”diyince muzipçe sırıttı.

“Kalpli kilotlarından tut,kırmızı dantelli südyenlerine kadar hepsini gördüm sanırım.”diyince koluna bir yumruk salladım.Yalandan bir inleme çıkartıp kolunu tuttu.

“Acıttın be yavrum.”diyince bir tane de karnına geçirdim.Ah Lenda.Sıçtın şimdi.Kesin beni alıp götüne sokacak.

“Köpeğin olayım yapma abla.Vurma abla yapma.”diye dalga geçti.Bunu yapacağını tahmin etmiyordum açıkçası.Dengesiz.

“Ha-ha...Lütfen gördüklerini unut.”dedim.

“Aaa ayıp ettin be yavrum.”diyince sırıttım.”Nasıl unutabilirim?”diye sırıttı.Sırıtmayı çok mu seviyordu bu?

“Ya tamam.Unut gitsin lütfen.”diyip yavaşça ayağa kalktım.Bu daha iyi bir kalkış.

“Ne zaman çıkarız?”diyip arkamı döndüğümde Justin yoktu.Yuh artık.Şimdi de saklambaç mı oynuyoruz?

“Ya çocukluk yapma.”diyince boynumda bir nefes hissettim.Siktir.Siktir.Siktir.Zilyon kere siktir.

Kısa bir bölüm oldu çok özür dilerim.Bölüm gecikmesi de oldu.Ama birazdan 8.bölümü de atacağım.Sizi seviyoruum.

-Tutku

Bir Yabancı (Justin Bieber Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin