-23-
Evet bölüm yine gecikti.Özür dilerim,falam filam.Bana sövdünüz biliyorum,haklısınız.Ama şu 1 hafta içinde çok değişik şeyler yaşadım,insanlarla.Kafam gitti,geldi anlayacağınız.Vee SD kartım bozuldu,telefonumdaki wattpad uygulaması silindi.
Kullanıcı adımı falam değiştirdim.Görürseniz 'bu ne la' demeyin diye diyorum.
Bölümün kısalığı veya uzunluğu hakkında hiçbir fikrim yok,ruh halim nasılsa öyle yazacağım.Neyse fazla konuştum ben,okuduktan sonra yıldız düğmesine basın derim ben.
Keyifli Okumalaar!
-
"Çok sıkıldım."diye fısıladım Justin'e.Kafasını 'ben de' anlamında salladı.
"Kaç dakika var?"dedi Allison.Justin telefonunu cebinden çıkardı,saate baktı ve sonra telefonunu cebine tekrar koydu.
"14 dakika var."dedi.Allison yüzünü aynı çok sevimli çiftleri görmüş gibi yaptı ve önüne döndü.
Şimdi böyle bodozlama bir giriş yaptım belki.1 haftadır Almanya'dayız.Eski yaşantımıza geri döndük.Elena diye bir engelimiz yoktu artık.Nedense kendimi özgür bırakılmış kuşlar gibi hissediyordum.Zaten garip bir insandım ben.Garip şeyler hissetmemde normaldi.
Ama her şey eskiye dönmüştü.Sadece Justin kendini tutamayıp Ryan'a yumruk falan atmıştı.Ama sonra benim ısrarlarım üzerine -zorla- özür dilemişti.
Zilin çalmasıyla birlikte kitaplarımı çantama tıktım.Çantamı da koluma taktım ve Justin'i bekledim.Bu sırada Allison da saat yedide bizde olacağını söylüyordu.Bir haftadır Teen Wolf izliyorduk.Ben Stiles'a yazıyordum o ise Scott'a.Scott'ın sevgilisinin adı Allison olduğu için de kendini farklı hissediyordu benim gerizekalı arkadaşım.
Allison'un sınıftan fırlamasıyla birlikte gözlerimi Justin'e çevirdim.O da telefonunu cebine atmıştı ve ayağa kalkmıştı.Evet,çanta getirmiyordu.Evet o bir badboy.Bu klişe sahneyi size yaşattığımız için Justin adına sizden özür diliyoruz gnçlr.s.s
Sınıftan çıkıp ağır adımlarla bahçeye doğru yürüdük.
*
"Açııaıaııam!"diye bağırdım.
"Anırmana gerek yok Lenda."dedi Justin."Açım desen de aç olduğunu ifade edebilirdin."
"Sanane gülüm?"dedim."Belki ben anırmaya bayılıyorum?"
"Ondan şüphem yok."diye mırıldandı Justin."Ee ne yiyelim?"
"Pizza dışında her şey."
"Neden?"
"Çünkü gerizekalı,filmlerde hep pizza söylerler.Yani bu pizza aşkı nedir?Sabah pizza,öğlen pizza,davetsiz misafir gelince pizza,sevgiliyken pizza.Olmaz.Biz farklıyız.Bu yüzden hamburger söyleyelim."
"Gerçekten mi Lenda?Sana göre hamburger pizzadan daha mı az klişe?"
"Evet gülüm."
"Tamam,öyle olsun.Hamburger söyleyelim."
"Yola geeel."
*
"Yine ayı gibi yedin."
"Biliyorum."dedim."Her zamanki halim."
Güldü.Hep gülsün lan.Çok güzel gülüyor.
"Yemek için Allison'u beklemeli miydik?"dedi.
"Bunu yedikten sonra mı söylüyorsun?"dedim.
"Evet."
"İş işten geçti oğlum.O yemiştir.Hem zaten hamburger falan yemez o.Diyette."dedim.
"Diyette mi?"dedi."O yüzden mi siz Teen Wolf yedikten sonra çöp kutunuzda en az paket çikolata ve 3-4 baket cips buluyorum.Lütfen onları senin tek başına yediğini söyleme bana."
"Öncelikle sen bizim çöp kutumuzu mu karıştırıyorsun?Lokmalarımızı mı sayıyorsun oğlum?"
Zilin çalmasıyla bu saçma konuşma sona erdi.
"Ben bakarııım!"diye bağırarak kapıya koştum.
"Zaten bakmaya niyetim yoktu."
"Keaas."
*
"Kızım bu Derek de çok taşmış ha."
"Aynen."
"Ama Scott bin basar."
"Aynen."
"Ne aynen kızım?Scott'a yavşamak yok."
"Aynen."
"Mal mısın Lenda?"
"Aynen."
"Transa mı geçtin?"
"Aynen."
"Yok,kafa gitti bunda.Ben demiştim sana 4 bölüm üst üste izlemeyelim diye.Sezonu bitircez diye kendini bitirdin kızım."
"Aynen."
"Sokarım aynen'ine."
"Şaka yapıyorum."
"Yapma,sen şaka yapma Lenda."
Bu saçma konuşmanın üzerine Justin odaya daldı.
"Aç mısınız kızlar?"
"Bana insan getir Stiles!Hrrrrrrrr!"diye bağırdım.
"Kafa gitti mi bunda?"dedi Justin.
"Aynen."dedi Allison.
"Ben yavaştan uzuyorum o zaman."
"Beni bunla yanlız bırakmasan oğlum."dedi Allison.
"Kolay gelsiiin.Ben çıkıyoruuum."diyip kapıyı kapattı Justin.
Allison bana döndü."İyisin değil mi?"
"Mal mısın tabikide iyiyim sadece şaka yapıyorum."
"Sana şaka yapmayı yasaklıyorum Lenda."
*
Allison gidelli 20 dakika falan olmuştu.Biz de Justin ile karşılıklı oturmuş,voleybol maçı izliyorduk.Neden yanyana oturmuyorduk ben de bilmiyorum.Ah bilirsiniz,zenginlik işte,çok koltuk var,falan dkjjsjsjs.
Kapını çalmasıyla kafamı televizyondan kaldırdım ve ayağa kalktım.
"Evet,yine ben bakıyorum."
"Evet,yine sen bakıyorsun."
Oflaya puflaya kapıya doğru yürüdüm.Kapıyı açtım.Karşımda kızıl saçlı,yeşil gözlü çok güzel bir kız duruyordu.
"Kime bakmıştınız?"dedim.
"Lenda'ya."dedi."Burada oturuyormuş."
"Buyrun."dedim."Benim."
Kız bana sımsıkı sarıldı.Hafiçe ittim."Siz kimsiniz?"
"Ben Lydia.Senin 4.kuşaktan falan kuzeninim.Evet biraz garip.Böyle çatkapı geldim,ayıp oluyor ama gidecek başka yerim yok.Şöyle ki sevgilimle kalıyorduk.Ailem başka bir ülkede.Buraya okumaya gelmiştim.Sevgilimle ayrıldık ve burada da gidebileceğim başka kimsem yoktu.Sen nasıl aklıma geldin?O da şöyle,annemler söylemişti burada bir akrabam olduğunu,durumu onlara da anlattım ve senin adresini istedim.Annem teyzeni falan aramış,bir şekilde buldum seni.Bir süre burada kalabilir miyim?Gerçekten kısa bir süre?"
"Bir dakika bekler misin?"
"Tabii ki."
Kapıyı hafifçe araladıım ve içeriye döndüm.Yüzünü televizyondan ayırmadan "Kimmiş?"dedi Justin.Olayı ona hızlıca açıkladım.
"Tabii ki kalabilir."dedi.
Hemen kapıya döndüm.
"Evimize kısa bir sürelikte olsa,hoşgeldiiiin!"
-
