-16-
(Bölümü başından beri takip edip yorumlarını eksik etmeyen '@tasbikezeynep' adlı kullanıcıya ithaf ediyorum.Seni çok seviyoruum!Sizi çook seviyorum!Keyifli okumalar!"
“Nasıl yani?”dedim.Şaşkınlıkla.
“Bak bir kere söylerim.Daha fazla söylemem ona göre.”dedi.Hızlıca kafamı salladım.
“Seni seviyorum.”dedi.
“Duyamadım?”dedim.
“Şansını zorlama istersen ha?”dedi.
“Hayır,yani gerçekten duyamadım.”dedim.
“Ben de seni seviyorum!”diye bağırdı.”Duydun mu şimdi?”
“Evet.”dedim.”Çok iyi duydum.”
“Şimdi izin verirsen dövmem gereken bir kaç piç var.”dedi.
“Hayır!”diye bağırdım.”Gitme.”
“Ama-“
“Lütfen.”diye fısıldadım.
“Peki öyleyse.”dedi.”Ne yapmak istersin?”
“Sadece oturalım?”dedim.
İlk önce anlamadı.Sonra kafasını salladı ve beni kollarının arasına aldı.
“Şimdi...?”dedim.
“Şimdi?”dedi.
“Biz?”dedim.
“Biz?”dedi.
“Neyiz ulan?”dedim.Güldü.
“Neyiz?”dedi.
“Bilmem.”dedim.
“Sevgili miyiz yoksa?”diyip ellerini ağzına götürdü ve şaşırmış numarası yaptı.
“Çok pisliksin.”
“Öyleyim.”
“Ama seksi bir pislik.”
“Seksiliğim daha ağır basar.”diyip sırıttı.Bunun üzerine güldüm.
“Bana kendini anlat?”
“Ne?”dedi refleks olarak.
“Anlat işte.”
“Neyi anlatayım?”dedi.
“Geçmişini.”dedim.
“Hmm.”dedi.”Anlatılacak kadar güzel bir geçmişim yok.”
“İlk aşkın?”dedim heyecanla.
“Elena.”dedi.
“Anlatsana.”dedim.
“Kötü anılar.”diye fısıldadı.
“Olsun.”dedim.”Anlat sen.”
“Terkedildim.”dedi.
“Beyinsiz kızmış.”dedim.”Seni nasıl terkeder?”
“Gitti işte.”dedi.”Zamansız,habersiz...Bırakıp gitti.”
“Çok mu seviyordun?”dedim.Kafasını salladı.
“Üzgünüm.”dedim.”Kötü şeyler hatırlatmak istemezdim.”
“Senin bir suçun yok.”dedi.”Herneyse,Cedric ne ayak?Döveceğim o çocuğu.”
Güldüm.
“Çocukluk aşkım işte.”dedim.
“Siz birlikte uyudunuz değil mi o gün?”dedi.
“Evet?”
“Sarılarak falan mı?”
“Evet?”
“Sana sarılan ellerini kesip sikeceğim onun!”diye bağırdı.Kahkahalarıma engel olamadım.
“Hiç gülme.”dedi.”Yapacağım.”
“Zaten Barbara da götüme benziyor dimi?”dedim.
“Hayır be!”dedi.”Taş gbi hatun.”
“Oha ama!”
“Ne oha Lenda?Yalan mı?”diyince kendimi ondan ayırıp kollarımı göğsümde bağladım ve arkamı döndüm ona.
“Hıh.”dedim.”Git Barbara sarılsın sana.”
“Öyle mi?”dedi.
“Öyle.”dedim.
“Tamam o zaman.”diyip kalktı ve kapıya doğru ilerledi.Yuh!
“OHA YA!”diye bağırdım.Gülüp yanıma geldi.
“Şaka yapıyordum.”dedi.”Sen Barbara’dan daha güzelsin.”
“Yuh!”dedim.”Abartmayalım.”
“Herneyse.”dedi.
“He yani benden daha güzel?”
“Of Lenda!Ne dersem kötü anlıyorsun.Susma hakkımı kullanıyorum.”
“Gel buraya asî pandam.”
“Panda?”diyip güldü.
“Orangutanım mı deseydim Justin?”
“Panda demesen iyiydi.”dedi.
“Kollarımı açıp sarılmasını bekledim.
Sımsıkı sarıldı bana.
“Sen de beni bırakma.”diye fısıldadı.
“Bırakmayacağım.”diye fısıldadım.”Ama sen de beni bırakma.”
“Bırakmam.”dedi.
Keşke şu yaptığımız konuşmalar okulun kızlar tuvaletinde değil de,deniz manzaralı güzel bir yerde olsaydı.
Ama şu an bile çok mutluyum.
O kadar mutluyum ki,havada ters parande atabilirim.
Ya da atamam.
Sanırım atamam.
Saçma düşüncelerimi kafamdan atmaya çalıştım.
“Gidelim mi artık?”dedi.
“Eve gidelim.”dedim.
“Tamam.”dedi ve kalktı.Elini uzatıp kalkmamı sağladı.
Kapının kilidini açıp kapıyı açtı ve birlikte çıktık.
Sonra elimi sımsıkı tuttu.
Güven verircesine.
‘Bırakmayacağım’dercesine.
(-Tutku)