Hastayııııım.Okula gitmedim.Ateşim falan var.Oturdum yeni bölüm yazıyorum.(Mobilden yazıyorum,yazım yanlışları olabilir.)
"Ne derin uyuyormuşsun sen be!Yok yok,seni bir doktora götürmemiz lazım.Hergün aynı şey.Uyku ilacı falan mı içiyorsun sen Lenda?"diyen huysuzun sesiyle gözlerimi araladım.Kafamın altından yastığı alıp kafasına fırlattım.
"Görmüyor musun?Uyuyoruz işte?"
"Sen bana başka bir çare bırakmıyorsun ama."dedi ve beni gıdıklamaya başladı.
"J-justin.Hahaha.D-dur lütf-haha.Kalkıyorum tamam."diyince ellerini çekti.
"Sonunda be."diye homurdandı.
"Ne oldu ya?Saat daha çok erken hem."dedim.
"Ne erkeni Lenda?Saat 3 oldu 3."diyince ağzımdan ufak bir çığlık çıktı.
"Kalk,kalk!Banyo yapmam lazım benim.Daha kahvaltı yapacağız.Of geç kaldık of!"diyip yataktan uçtum.Banyoya girip üzerimdekileri bir çırpıda çıkardım.Kendimi ılık suyun altına atıp düşünmeye başladım.
Kendimden beklemeyeceğim şeyler yapıyorum.2-3 gündür tanıdığım bir erkekle dün gece sarmaş dolaş yattım.Gerçi kokusu mükemmel ötesi harika derecede güzel olsa da,yaptığım bu şey yanlış değil miydi?Sadece 1 erkekle öpüşmüş (Cedric ile) ben,dün gece yeni tanıdığım bir adamla aynı yatakta yattım.Kafam almıyor.Nasıl yaptım?Çok saçma gelebilir.Ama ben böyle şeylere hiç mi hiç alışkın değilim.Tek sevgilim Cedric'ti benim.İlk'im.Ondan sonra da olmadı hiç.Gerçi ayrılalı 1 hafta oldu ama bana asırlar geçmiş gibi geliyor.Cedric,mhmm...O mükemmel biriydi aslında.Beni her zaman dinlerdi,ben de onu dinlerdim.O kadar güzel anımız oldu ki onunla.Her anımda yanımdaydı.İyi veya kötü zamanımda.Gerçekten şimdi onu kaybetme duygusunda bulunmam bile,beni üzüyor.Hem de çok.
Düşüncelerimi geride bırakıp suyu kapattım ve duştan çıktım.Lanet olasıca kafam!Bornozum vardı ama iç çamaşırlarım ve kıyafetlerim yoktu.Sikerim böyle işi ya!
"Justiiiin!"
"Ne var?"
"Ya şey..."
"Ney?"
"Ya ben şeye şey ettim ama şeylerimi şeyde şey yapmışım."diye saçmaladım.
"Tamam,bekle."dedi.Ne anlamıştı ki?
"Ne 'tamam'?"
" 'Ben duşa girdim ama kıyafetlerimi valizimde unutmuşum' demedin mi?"dedi.Öyle mi demiştim?Öyle demek istemiştim.
"Nasıl anladın?"
"Of Lenda,anladım işte.Bekle getiriyorum."dedikten sonra sessizlik oldu.Sonra devam etti."Kalpli kilot,dantelli südyen ister misin Lenda'cığım?"diyince onun görmeyeceğini bildiğimden rahatça kızardım.
"Of.Getir işte bir şeyler.Hadi."dedim.
"Tamam tamam,huysuzlanma hemen."dedi ve ardından kapıyı tıklattı.Kapının arasından elini sokup iç çamaşırlarımı uzattı.Ben de hemen kapıp kapıyı kapattım.
"Teşekkür ederim."diyip giyinmeye başladım.İyi ki kalpli kilot ile dantelli südyen vermemişti.Kırmızı dantelli takımımı vermişti.Sanırım bu daha rahat hissetmemi sağlayabilirdi...Kimi kandırıyorum ki ben?İliklerime kadar utanmıştım.
Justin'in verdiği şeyleri giyindikten sonra saçımı hafifçe kurutup bornozumu tekrar giydim.Çünkü kıyafetlerimi getirmemişti.Ben de tekrar istemek istemedim.
Odadan çıktıktan sonra bana garip bakışlar atan Justin'i cevapsız bırakarak valizimden mavi,pembe çiçek desenli elbisemi alıp tekrar banyoya girdim.Elbiseyi üzerime geçirip saçımı daha özenli kurutup,kısa bir fön çektim.Banyoda bulundurduğum mor tacımı saçlarımın arasına yerleştirdikten sonra dudağıma toz pembe bir ruj sürdüm.Sade olmayı her zaman sevmişimdir.
Banyodan çıktıktan sonra ne kadar kötü bir cevap alacağımı bilsem de Justin'e sordum sorumu.
"Söyle bakalım,nasıl olmuşum?"dedim.Duraksadı bir-iki saniye.Şöyle tepeden aşağı süzdü ve cevapladı.
"İtiraf ediyorum baş belası,çok güzel olmuşsun."