1 MART <3<3<3<3<3<3<3 JUSTİN'İN DOĞUM GÜNÜÜ ÇAAK MUTLUYUM ÇAAK.
MOBİLİM.AZ YAZABİLİRİM VE YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR.ÖZÜR DİLERİM.
İYİ OKUMALAAR!
"Böö!"diye bağıran Justin'e yüzümü dönüp tokat attım.
"Olmayan beynini siktiğim!Sik kafalı!"diye korkumdan bağırıp,çağırmaya başladım.O da "gülmekten yerlere yatmak" deyimin tıpatıp aynısını yapıyordu.
"Neye gülüyorsun be!Gerizekalı!Kalbime iniyordu beyinsiz!"diye çığırdım.Kahkahasını yavaş yavaş kontrol edip konuştu.
"Bu kadar korkacağını bilmiyordum."diyip ellerini sallamaya başlayıp sesini incelterek benim taklidimi yaptı. "Olmayan beynini siktiğim!Sik kafalı!Kalbime iniyordu Justiğğn!"diyip elini kalbine koydu.Açıkçası bana benziyordu.Sanırım tıpatıp böyle yapmıştım.
"Ya ama ne yapayım?Çok korktum of."dedim.Daha dün gelmiştim ve başıma gelenlere bakın.Kafamda 14 tane dikiş var.Lanet olasıca.
"Ay tamam tamam.Özür dilerim.Hazırsan çıkalım?"diye soru sorar gibi bakınca kafamı salladım.
Arabanın ön koltuğuna geçtiğimde Justin valizleri bagaja koyuyordu.Uzun süre kalmayacaktık ama ikimizde giyimimize,bakımımıza önem veriyorduk anlaşılan.
Valizleri yerleştirdiğinde gelip sürücü koltuğuna oturdu.
"Ehliyetin var değil mi?"diyince güldü.
"Bu kadar komik olma Melissa."dedi.Vardı yani.İyi.
"Aman ne bileyim ben?Evham yapıyorum işte,boşver beni.Hadi gidelim."diyince arabayı çalıştırdı.Elimi radyoyu açmak için kaldırdığımda elimi itti.'Ne var?'bakışları atarken "Torpidoda Micheal Jackson'ın Albümleri var.Araba sürerken ondan başka bir şey dinlersem konsantrem bozuluyor."dedi.Dediğini yaparak torpidoyu açtım.Bir sürü cd vardı.Rastgele birini alıp taktım.Sonra da koltuğuma yaslandım.Uyuyabilirdim.3 saatlik yol.
***
"Melissa!Hadi ama!Ne uykuymuş be!Güzellik uykusuna mı yattın ne yaptın?"diyen Justin'in sesiyle uyandım.Derin uyurum.
"Ay tamam be!Uyandık işte."diyerek gözlerimi kırpıştırdım.
"Hadi!Ben valizleri çıkartıyorum,2 dakika içinde kendine gel."diyip arabadan indi.Fırsattan yararlanarak kendime çeki-düzen verdim.Bende siyah RangeRover'dan inip yanına gittim.O da valizleri indirmekle meşguldü.
"Otel şurası."diyince onu dinleyip otelin içine girdim.O da valeye anahtarı verip valizler ile birlikte yanıma geldi.Benim valizimi bana verip kafasıyla 'beni takip et' dedi.Danışmaya doğru ilerlerken onu durdurdum.
"Justin,yarın okul vardı hani?"
"Sen onu merak etme.Hadi."diyip ilerledi.Danışmanın önünde durduk.
"Biz iki tane oda istiyoruz.İkisinde de yataklar çift kişilik olabillir."dedi Justin.
"Maalesef beyfendi.Hollanda'ya büyük bir tur şirketi geldiğinden dolayı tüm oteller dolu.Hepsinde 1 odadan fazla yer yok.Bizde de 1 oda mevcut.Eğer isterseniz orayı tutabilirsiniz.Eğer tutmayacaksanız sıradaki kişiye vereceğim odayı."dedi kadın.Justin bana 'ne dersin' bakışı attı.Başka çaremiz yoktu.Cedriclerde de kalamazdık.
"Tutuyoruz."dedim.
***
Saat 22:30'a geliyordu.Gerekli işlemleri yaptıktan sonra odamıza geldik.Çift kişilik yatak vardı.
"Ben yerde yatarım."dedi.
"Olmaz öyle şey."diyip elimdeki valizleri bir kenara koydum.Tek kişilik bir koltuğun üzerindeki 2 yastığı alıp yatağın tam ortasına duvar gibi koydum.
"Artık ikimize de yer var!"diyip gülümsedim.
"Sen bilirsin."dedi ve valizini köşeye yerleştirdi.
"Ben biraz yorgunum.Duş alacağım,sonra da yatacağım."diyince,
"Bornozunu unutma."diyip güldü.A-ha!İlk gün.Bornozumu unutup ondan istemiştim.
"Merak etme,unutmam."diyip gülümsedim.Açıkçası yanıma bornoz almamıştım ama şansıma banyoda vardı.Fazladan yani.
5-10 dakka süren kısa duşumdan sonra saçlarımı kurutup üzerimi giyindim.Herşeyimi banyoya almıştım.Banyodan çıktıktan sonra daha Justin'e bakmadan çıkardığım kıyafetleri valizime geri yerleştirdim.
Kafamı kaldırıp Justin'e baktığımda ortadaki yastıklar bacaklarının arasında,yorganın altına girmiş mışıl mışıl uyuyordu.Başka çarem yok.Işığı kapatıp yanına sokuldum.
****
Kısa olduysa çook özür dilerim.Sizi çok seviyoruuum.
-TUTKU
