11.Bölüm*Umrumdasın*

3.5K 147 24
                                    

-11-

Cedric’in beni oyuna getirmesinin itirafından sonra onu anlayışla karşılamıştım.Birlikte kahvaltı yapmıştık.Şu an da o tuvalette.Ben ise kol çantamı hazırlıyorum.Masanın üzerindeki telefona ilişip elime aldım.Ezbere bildiğim numarayı çevirdim.Beni çok bekletmeden açtı.

“Alo?”

“Merhaba Justin.Uyandın mı?”dedim.”Hayır Lenda.Hala uyuyorum.Ya sen?”dedi.Dalga geçtiğini anlamam çok uzun sürmemişti.”Ya lafın gelişi söyledim.Hemen kızma.Herneyse,burada işim bitti.İstediğin zaman gelip beni alabilirsin.”dedim.”10-15 dakikaya geliyorum.”diyip telefonu yüzüme kapattı.Bazen düşünüyorum.Evet sadece ‘bazen’ düşünebiliyorum.Çünkü gerizekalıyım.Herneyse,düşünüyorum da Tanrı Justin’i yaratırken ne düşünüyormuş?Evet saçma olabilir ama bunu düşünüyorum.Yani çocuk yakışıklı ve seksi olmasına rağmen oldukça egosu var.Bundan da şunu anlıyoruz ki,kimse mükemmel olamazmış.Justin bile.

Kapının açılmasıyla kafamı otarafa çevirdim.”Bir gün daha kalamazsın değil mi?”dedi.”Maalesef.Çakma abim 10-15 dakika sonra burada olur.”dedim.Aslında Justin’in abilik ile alakası yok.Korumam mı desem bilemedim ki.Cedric de kıskanmasın veya üzülmesin diye çakma abim demiştim.Beni koruduğunu bilmek onu rahatlatabilirdi.Çünkü anlamıştım ki,beni gerçekten çok seviyordu.”Tatillerde bekliyorum ama.Oyunbozanlık yapmak yok.Fazla özletme kendini.”diyip sırıtınca olduğum yerden kalkıp ona sarıldım.”Merak etme,bıkacaksın benden.”demiştim ayrılmadan hemen önce.”Senden bıkmak mı?Şaka mı yapıyorsun Lenda?”diyince 32 diş sırıttım.”Belli olmaz.”dedim.Hemen ardından “Haklısın.”diyince yumruğumu karnına geçirdim.”Şaka  yapıyorum.”diyordu kahkahalarının arasından.Ben de gülmeye başladım.

Telefonumun sesiyle Justin’in geldiğini anladığımda “Asıl şimdi veda vakti.”diyip telefonumu elime aldım.Kapatıp cebime koydum.Hırkamı da üzerime geçirdikten sonra çantamı koluma takıp kapıya doğru ilerledim.Cedric de arkamdan geliyordu.Kapıyı açtığımda Justin arabanın içinde oturuyordu.Cedric uzun bir ıslık çalınca ona döndüm.”Bu mu abin?Şaka mı yapıyorsun Lenda?Benden kat kat daha yakışıklı ve seksi bir adamla aynı evde mi yaşıyorsun sen?”diyince gülüp ona döndüm.”Sen ondan daha iyisin.”diye fısıldayıp ona sarıldım.Hayır,ondan daha iyi değildi.Kişilik olarak bin basardı ama tip olarak Justin açık ara fark ile öndeydi.”Yalan söylediğini biliyorum ama bu seferlik öyle olsun bakalım.”diyince ondan ayrıldım.”Tanışmak ister misin?”diyince hemen “Evet.”dedi.Bende elinden tutup arabanın önüne getirdim.Justin camı açınca konuştum.

“Justin,bu Cedric.Cedric,bu da Justin.”dedim.”Merhaba dostum.”diyip elini uzattı Cedric.Justin ise sadece “Selam.”dedi.Elini sıkmadığını fark edince Cedric elini geri çekti.Cedric’e dönüp ağız harketlerimle ‘sen ona bakma’ dedim.Kafasını salladı.Ona tekrar sarıldım ve kokusunu içime çektim.O da saçlarımı öptü.Sonra da yanağıma bir öpücük kondurdu.Justin’in çıkardığı sahte öksürük sesiyle ayrıldık birbirimizden.Hemen arabaya binip camı açtım.Justin bir anda gaza basınca sadece elimi sallamakla yetindim.Cedric bakış açımdan kaybolunca hemen Justin’e döndüm.

“Ne yaptığını sanıyorsun sen?Bu kadar kaba davranmak zorunda mıydın?”dedim.”Bir dakika,o çocuk hani felçti?”diyince “Uzun hikaye.”dedim.Kafasını salladı.”Yalan söyleyen bir pisliğe iyi davranmamı mı bekliyorsun Lenda?”diyince “Seni ilgilendirmez.”dedim.”Bu seferlik öyle olsun.”dedi.Bu söylediğinin konumuzla olan alakasını çözmeye çalışırken otele geldiğimizi anladım.

“Eşyalarını topla,bu gün yola çıkalım.Yarın da okula gideriz.”diyince kafamı salladım.Acaba dün gece ne yapmıştı.”Justin?”dedim bilinçsizce.”Hı?”dedi.”Dün gece ne yaptın?Yani otelde mi kaldın?”dedim.”Hayır,otelde kalmadım.”dedi.”Nerede kaldın o zaman?”dedim.”Bir tanıdığım vardı burada.Burada olduğumu duymuş.Çok ısrar etti.Ben de kıramadım.Onda kaldım.Ne oldu bir mahsuru mu var?”dedi.Acaba nasıl bir çocuktu?Justin gibi miydi?”Nasıl bir çocuk?”diyince “Erkek demedim ki.”dedi.”Kız mı?”diyince “Hayır,biseksüel.”diyip güldü.”Tabikide kız Lenda.Başka seçenek mi kalıyor?”dedi.”A-adı ne?”dedim.”Jane.”diye cevap verdi.Bir an kıskandığımı hissettim.Hem de iliklerime kadar.Justin’i ilk gördüğüm gün,bir kızla şey yapıyordu.Yoksa Jane ile?Hayır,hayır olamaz.”Ne oldu kıskandın mı?”diyince hemen “Ne alakası var?”dedim.”Bilmem.Sadece bir tahmin.”dedi.Arabayı tamamen durdurduğunda hemen arabadan indim.Valizleri o getirebilirdi.

Danışmanın önünden geçip asansöre bindim.Odamızın bulunduğu kata gelince asansör doğal olarak durdu.Hemen asansörden çıkıp odamızın önüne geldim.Şansıma yedek anahtar yanımdaydı.Daha doğrusu yedek kart.Hemen kartı kapıya sokup kapıyı açtım.Kapıyı kapatma gereği duymadan valizimi toplamaya başladım.Sanırım baya kıskanmıştım.Aslında dün gece ben de Cedric’in kollarında uyuyordum ama Justin’in Jane ile birlikte yattığını düşünmek bile beni sinir ediyordu.Yatmamış da olabilirlerdi değil mi?Büyük ihtimalle öyledir canım.Niye boşu boşuna koyun koyuna yatsınlar ki değil mi?Yoksa yine paranoyaklaşıyor muyum?Hayır,hayır.Gayet mantıklı düşünüyorum bence.

Tekrar düşünüyorum da,Justin bana iyi geliyormuş.Ne kadar 3-4 gün içinde çok şey yaşatsa da,ailemin ölümünü bu kadar çabuk unutacağımı hiç mi hiç düşünmüyordum.Justin’in tek yararı buydu sanırım.Aslında kötü biri değildi.Yani tanıdığım kadarıyla değildi.Başıma dikiş atıldıktan sonra benim için meleğe döndü.Rol da yapabiliyor olabilir ama benim için rol yapması bile hoş.Ona aşık olmuyorum değil mi?Hayır,hayır.Olmuyorum tabikide.Şu 19 yıllık hayatımda sadece 3 kere aşık olmuşum ben.3 günde birine aşık olmam imkansız sanırım.

Kapının açılma sesiyle kafamı o tarafa doğru çevirdim.Justin elinde valizlerle içeri girdi.”Yardım etmeni umuyordum Lenda.”diye söylendi.”Erkek olan sensin.O kadar kasın var.Bir işe yarasın bari.”dedim.”Huysuzluğun yine üzerinde.Ne oldu?Cedric seni mutlu edemedi mi?”dedi.Ben kıskanıyorsam,o da kıskanmış olabilirdi.Hayır.Yapma Lenda,kendini kandırma.Justin kimseyi kıskanmaz.”Alakası yok.”diyip kestirip attım.”Ama Jane seni mutlu etmiştir belki ha?”dedim sinirime yenik düşüp.Kahkahalarının ardından “Beni kıskandığına ve bu kadar saf olduğuna inanamıyorum.”dedi.”1.si seni kıskanmıyorum ego yığını.2.si niye saf oluyormuşum ki?”dedim.Kahkaha atmaya devam etti.”Benden çok mu güzel?”dedim kendimi tutamayarak.Bunu merak ediyordum açıkçası.Kahkahalarını bastırıp “Jane,kuzenim Lenda.Ama soruyorsan güzeldir.”diyip gülmeye devam etti.”K-kuzenin mi?”dedim.”Evet,kuzenim.Hatta evli.3 yaşında bir oğlu var.”diyince sevindim.”Kıskanmamıştım zaten.Merak etmiştim.”dedim.Derin bir nefes aldım,Justin’e belli etmeden.”Eminim öyledir.”diye mırıldandı.”Gerçekten seni kıskandığımı düşündüğüne inanamıyorum.”dedim.”Ya sen beni kıskandın mı?”

“Neden kıskanacakmışım?”dedi.”Bilmem,dün gece Cedric ile sarmaş dolaş uyuduğum için olabilir mi?”dedim.”Umurumda olduğunu falan mı sanıyorsun?”dedi.”Değil miyim?”dedim.

“Kıskandım,umrumdasın çünkü.”dedi.

Bir Yabancı (Justin Bieber Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin