Dize'nin ağzından...
Evet. Burası. Burayı hatırladın mı baba? Elbette. Seni gerdikleri yer.
Ve bak burada ne var. O çarmıh! Ben yenisini yapmıştım ama bu göze daha hoş geliyor.Beni endişelendiren şey ise, herkesin ölmediğimi bilmesi. O yüzden fazla vaktim yok. Özellikle Umut... Hokkam... o da biliyor. O lanet olası mektubu da bulmuştur. Bu işi hemen halletmem gerek. İntikamımı alacağım. Merak etmeyin annem ve babam. Çok iyi ve tahmin edemeyecekleri bir hazırlık yaptım. Onlar ne olduğunu anlayamadan; geberip gidecekler.
Onlar ölünce ise sana yaptırdığı tüm işkenceleri onlara yapacağım. Ya da öldürmeden mi yapsam? Fena fikir değil, neden olmasın!
Onları öldürmeden önce; sevgili büyükanne ve sevgili kuzenlerim. Sizden özür dilerim. Size haber vermedim. Haber veremezdim. Sizi gördüğüm her saniye sizin için tehlikeydi. Gökhan ve Tolga.. benim iki saf kuzenim. Beni öldü sanıyorsunuz. Hayır, ben ölmedim. Yaşıyorum. Size yapanlardan, size yaptıklarının intikamını aldıktan sonra da geleceğim.
Ve Tolga. Çikolatalarımı yersen seni dayak manyağı yaparım.
Gökhan, sakın ateri oyunlarımı oynama. Onları o koca kafana geçiririm.
Burcu'm, Allah sana sabırlar versin.
Özür dilerim büyükanne.
Galiba birini unuttum?
Hayır. Tabii ki unutmadım. En iyisini en sona sakladım. Umut? Hokka? Acaba nasılsındır? İnanmayacaksın ama baya bi özledim seni. Makara gibiydin. Ama sonra makaram'a dönüştün. Özür dilerim. En çok senden. Ölmediğimi bildiğin hâlde ne kadar helak olduğunu biliyorum. Yapmalıyım Umut. Yapmalıydım! En yakın zamanda aranızdayım. İnşallah beni affedersiniz.
Ve evet Hokka. Mektuptaki son cümlem senin içindi.