BEKLENMEYEN SALDIRI

311 115 2
                                    

    Diğer Seçilmişler rakiplerinin işini bitirmişti. O sırada Norm'un yere savrulduğunu da görmüştüler. O an her biri kendini çaresiz hissetmişti. Çünkü heykel kılıcını kaldırmış, Norm'a doğru son darbesini vurmak üzereydi. Seçilmişlerin biçare bakışları umutsuzdu.

Norm'a yardım edebilmek için fazla uzağındaydılar. Saldırıya engel olabilmek için yeterli zamanları yoktu. Bitap düşmüş bakışlar arasında bir can, son nefesini verecekti. Norm'un büyümüş göz bebekleri, olacakları kabullenmiş gibiydi. Yorgun düşmüş bedeniyle sadece gözlerini kapattı...

  Taştan heykel kılıcını indireceği sırada aniden kaskatı kesilerek duruverdi. Daha sonra toz bulutuna dönüşerek sarı küller aldı yerini. Heykel sarı küller içinde yok olurken, kılıcını heykelin sırtına saplamış olan Bedahşan gözüktü arkada. Bedahşan ansızın yaptığı hamleyle bir canı kurtarmış, bir faciayı önlemiş oldu böylece. Diğer Seçilmişler ise rahat bir nefes vermişlerdi bu gergin bekleyişin üzerine. Norm nefes nefese kalmış bir halde...

NORM: Sağol Bedahşan, teşekkür ederim!

Bedahşan hafifçe başını sallayarak elini uzattı ve Norm'u yerinden kaldırdı.

NORM: Bunlarda neydi böyle?

BEDAHŞAN: Bilmiyorum, ama bilmekte istemiyorum. Bildiğim tek şey, bir an önce görevi yerine getirip buradan gitmemiz gerektiği.

  Yaşananlardan sonra Seçilmişler hiç zaman kaybetmeden belirlenen hedefe yönelmek üzere salonun sonunda ki duvara doğru ilerlediler. Razza duvarın karşısına gelip bekleyişe geçti ve gözlerini kapattı. Ellerini yavaşça aşağıdan yukarıya doğru kaldırdı. Avuçları arasında meydana gelmiş kızılın tonlarında ki siyah büyü Razza'nın elleri arasında serbest kaldı.

O sırada duvar Razza'nın yapmış olduğu büyü ile aşağıdan yukarıya doğru uzunlamasına çatlayarak yarılmaya başladı. Yarılmış olan bölgede ki küp şekline bürünmüş duvarın bir kısmı öne doğru çıkıntılı bir şekilde ayrıldı. Şimdi ise Seçilmişlerin yapmaları gereken o kısmı geriye doğru çekebilmekti. Bedahşan kaya parçasının yan tarafından çekerek, Lupus ve Norm ise ön tarafından iterek geriye doğru sürüklemeye çalıştılar.

Seçilmişler kayayı iterken sessiz bir uğultu yayılıyordu çevreye. Duvar kapı yavaş yavaş aralanmaya başlamıştı. Aralıktan oldukça parlak bir ışıltı yükseliyordu. Seçilmişler sonunda bir kişinin rahatça sığabileceği büyüklükteki duvar kapıyı aralamayı başardılar. Şimdi Seçilmişlerin önlerinde aydınlık bir yol, yemyeşil yapraklarla süslenmiş bir tünel belirmişti. Bu tünel doğrudan onları Kayıp Nehir'e götürecekti.

ANYELA: Bu tünel bizi dosdoğru Kayıp Nehir'e götürecek!

BEDAHŞAN: Evet, ama hepimizin haricinde birimiz dışarıda beklesek iyi olur. Malum saldırıların nereden geleceği hiç belli olmuyor.

LUPUS: Tamam, ben beklerim.

Lupus bulundukları salondan dışarıya çıkmak için hızlı adımlarla yol aldı. Dışarıya çıkmasıyla bulundukları katın etraflarına bakarak kimselerin olup olmadığını kontrol etmek istedi. Lupus'un böyle bir düşüncesi olması çok yerindeydi. Çünkü gerektiği anda erketeye yatması gerekecekti. Lakin şu an çok daha farklı bir durumla karşı karşıya kalmıştı.

Kalabalık bir gruptan oluşmuş Yarı insanlar merdivenlerden yukarıya doğru çıkıyorlardı. Lupus Yarı İnsanların bu tarafa doğru geldiğini görünce birden telaşa kapıldı. Ancak sakinliğini korumayı başarabilmişti. Fakat sükûnetini koruyabilmesi maalesef hiçbir işe yaramamıştı. Çünkü Yarı İnsanlardan biri, sanırım bu kişi komutanları olsa gerek, Lupus'u gördü ve Yarı İnsanlara başka bir dilde bağırarak emrini verdi.

YARI İNSAN: Enau sepasu!

''Oradalar Yakalayın'' anlamını taşıyan bu sözcükler Yarı İnsanların hızla harekete geçmesini sağlamıştı. Lupus ise var gücüyle geriye doğru koşarak Seçilmişlere haber vermek üzere salona döndü. Lupus salondan içeriye giriş yapmak üzere olduğu sırada Seçilmişler farklı bir konu üzerinde tartışıyorlardı.

NORM: Ayrıca burasının Kayıp Nehir'e giden yol olduğundan emin misiniz?

RAZZA: Evet, çünkü...

Razza henüz sözlerini tamamlayamadan yarıda kesmek zorunda kaldı. Kuşkusuz Lupus'un cümlesi hepsinden daha büyük bir önem arz ediyordu.

LUPUS: Yarı insanlar, buraya geliyorlar!

Seçilmişler birden irkildiler, kaplerine ve zihinlerine paniğe işaret eden bir duygu yerleşmişti. Hemen bir şeyler yapmak zorundaydılar. Aksi halde bu defa sağ kurtulabilmeleri içten bile değildi. Bedahşan o anda sadece şunu söyleyebildi.

BEDAHŞAN: Kapıyı kapatın!!

BEDAHŞAN KADEHİ KAYIP NEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin