BEDAHŞAN KADEHİ KAYIP NEHİR

KIZIL MENTEŞELİ KAPI

    Bulunduğu alandan aniden geriye çekilen Bedahşan, Seçilmişlere dönerek işaret parmağını ağzına götürdü ve gürültü yapmamaları için uyarıda bulundu. Bu ikazı dikkate alan Seçilmişler kıpırdamadan hareketsizce beklediler. Yakınlarından geçen Yarı İnsanlar gürültülü ayak sesleriyle o kısımdan giderek uzaklaştılar. Bedahşan haricinde askerlere tanık olamayan Seçilmişlerin duygularına Anyela'nın sorusu tercüman oldu.

ANYELA: Yarı İnsanlar mı?

BEDAHŞAN: Evet, oldukça kalabalıklar.

NORM: Yarı İnsanları saf dışı bırakmamız gerekiyor mu?

BEDAHŞAN: Aslında uzak dursak çok daha iyi olur.

NORM: Neden?

RAZZA: Yarı İnsanlar acımasızlıklarıyla bilinen savaşçı bir ırk. Eğer onlara saldırdığımız fark edilirse, intikam almak için ellerinden gelini yapmaktan çekinmezler.

BEDAHŞAN: Aynen öyle.

LUPUS: Yarı İnsanların bir yaratık oldukları savunulur ama bence bizden pek de farkları yok. Sadece biraz vahşi, merhametsiz, yaratık yüzlüler o kadar.

Seçilmişler garip bakışlarla Lupus'u süzerken, Norm araya girdi.

NORM: Ne kaldı ki başka geriye?

LUPUS: Ama nihayetinde onlarda bizim gibi ölümlü.

NORM: Yani?

LUPUS: Yani öldürülebilirler!

NORM: Bak bu güzelmiş işte.

Yarı İnsanların bölgeden ayrılmasıyla Bedahşan işaret verdi.

BEDAHŞAN: Beni takip edin!

  Seçilmişler hızlı ve sessiz bir şekilde ilerlemeye başladılar. Yarı İnsanların geçmiş oldukları alandan karşıya doğru giderek duraksadılar. Yerleşmiş oldukları alanda gizlenerek çevrelerini gözleriyle kolaçan ettiler. Şimdilik etrafları temiz görünüyordu.

BEDAHŞAN: Bundan sonrası sende Anyela!

  Anyela heybesinde ki geniş kapsamlı haritayı çıkardı. Seçilmişlerin bakışları ise çevrede ki nesnelere, garip yapılara, motiflere, daha önce görmedikleri ne varsa onlara takılıyordu. Ancak asıl tehlikeli bir faktör ile karşı karşıya kalmamak maksadıyla gözlem içindeydiler.

Anyela ne yapmaları gerektiği konusunda fikir sahibi olarak başını haritadan kaldırdı ve ileriye doğru bakarak gözlerini uç noktalara keskinleştirdi. Aradığı şeyi bulmak üzere dönen gözleri nihayetinde aradığı şeyi de buldu.

ANYELA: Üst katlara çıkmamız gerekiyor... Yani bu taraftan gidiyoruz!

  Seçilmişler söyleneni yapmak üzere hazırda beklerken, Anyela önden ilerlemeye başladı. Hemen Anyela'nın peşine takılan Seçilmişler çabuk ve yumuşak adımlarla usulca yol aldılar ve uygun alanda tekrar bekleyişe geçtiler.

Karşılarında yukarı katlara çıkabilmek için merdivenler bulunuyordu. Dikdörtgen biçimde, alanları oldukça geniş bir şekilde dizayn edilmiş bu katlar değişik duygular çağrıştırıyordu. Güzel bir şekilde tasarlanmış olsa da, ruhun derinliklerine korku duyduracak ürkünçlüğe yol açıyordu. Seçilmişler belirlenen hedefe ulaşabilmek için şüphesiz üst katlara çıkmak zorundaydılar.

Kalenin içi enli, büyük ve hayli kapsamlı olduğundan merdivenlerde oldukça uzundu. Seçilmişlerin merdivenleri görünmeden ve gizlice kullanmaları oldukça zordu. Bunun için uygun anı beklemekten başka da seçenekleri yoktu. Fakat ortalık sakinken bundan daha iyi bir zaman olamazdı. Üstelik vakit kaybetmeye de tahammülleri yoktu. Bu sebeple Anyela elinde ki haritaya bakarak Seçilmişleri bu merdivenlere doğru yönlendirdi.