''Zeynep'le öpüştük''
Kerem şok olmuş gibiydi. Ama bende ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Sadece Kerem'in gözlerinin içine bakıyordum. Ateş fışkıran gözlerine.
Nasıl bu kadar rahat yalan söyleyebiliyor? Biz öpüşmedik, öpüşmek üzereydik. Ben asla Kerem'e ihanet etmem. Ondan başka biriye öpüşmem. Hem düşüncesi bile iğrenç.
Şu an ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Barış bir bana bir de Kerem'e bakıyordu.
Kerem'e yalvaran gözlerle baktığımda sinirle montunu aldı ve kalktı. Şaşırmıştım. Şu an ise onun peşinden koşmamam gerekirdi biliyorum. Ama ayaklarıma engel olamıyordum.
Sinema salonundan çıktığımızda sıkıca Kerem'in kolunu kavradım ama bu kas hayvanını durdurmak imkansızdı.
''Kerem! Lütfen bekle!'' dedim ağlayarak.
''Nasıl yaparsın Zeynep? Ha? Sana soruyorum!''
Şu an korkuyordum. Hem de çok. Kerem bu haldeyken herşeyi yapabilirdi.
''Kerem düşündüğün gibi değil!''
''Ne düşündüğüm gibi değil? Zorlasan çocuğun altına girecek mişsin!''
''Hayır! Hiç öyle bir şey olmayacaktı!'' dedim sesim en çok çıktığı kadar.
''Ama onu öpmeyi becerebilmişsin! Bu kalp tamamen senin için atarken sen gelip benim en yakın arkadaşımı öpmüşsün!'' dedi sinirle.
Arkasını döndü ve tekrar hızla yürümeye başladı.
''Kerem! Biz öpüşmedik ki? '' dedim yere çökerek.
Bir anda olduğu yerde durdu ve tekrar bana döndü.
''Eminim öyledir!''
''Bak Kerem! Ben hayatımda sadece seninle öpüştüm! Yemin ederim. Barış'ı öpemem ki ben bi kere!''
''Niyeymiş o?''
Sakinleşmişti.
''Çünkü benim kalbim de sadece senin için atıyor. Ben sadece seni seviyorum kas hayvanım! Senin bana güzelim diyişini seviyorum. Senin benim saçlarımla oynayışını seviyorum. Senin inatçılıklarını seviyorum. Senin beni öpüşünü seviyorum. Seni her gün özlüyorum. Seni bir ders göremeyince tedirgin oluyorum. Kalbim sıkışıyor. Melis'le ne yapıyordur diye düşünüyorum. Kıskanıyorum! Seni her gördüğümde heyecanlanıyorum. Sen beni öpmeden gidince birşeyler eksik oluyor. Sen beni öpmediğinde sanki nefes alamıyormuş gibi oluyorum. Sana asla ihanet etmem! Çünkü sana deli gibi aşığım! Oldu mu?''
Sanki duygulanmıştı. Gözleri dolmuştu. Ben ise bunları söylerken ağlıyordum.
Yere çökerek tekrar fısıldadım. ''Beni bırakma! Ben seni severken, ben bunları hissederken beni bırakma!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin! (ZeyKer)
FanfictionBüyük aşklar nefretle mi başlar? Ah, çok saçma. Aşk diye bir şey yoktur. Hem de nefret ile başlıyanı hiç yoktur. Yani en azından ben öyle zannediyordum. Ta ki karşıma Kerem Sayer çıkana kadar ve beni mahvedene kadar. O kadar nefret doluydum ki ona...