Bölüm 31 : Can!

23.7K 445 12
                                    

Bir anda yutkundu ve bana sadece bakmakla yetindi.

''Söylesene Yağmur! ''

''Kızmayacaksın ama!''

''Tamam söyle hadi.''

''Ya Zeynep çook kızacaksın.''

''Yağmur!'''

''Senin Kerem ile yattığını söylüyorlar.''

NE?!! Benim Kerem ile yattığımı mı söylüyorlar? İ-NA-NA-MI-YO-RUM! Cidden yani. Ben? Yatmak? Kerem'le? Kim söylüyor bunu?!

''N-ne?''

''Ya işte sen Kerem ile yattmışsın!''

''Yağmur!''

''Ne yapıyım onlar öyle söylüyorlar.''

''Bir dakika kim söylüyor bunu?''

''Bütün okul işte. Kim olduğu önemli mi?''

''EVET!

''Ya Zeynep elinden bir kaza çıkacak lütfen!''

''Söyle!''

''İyice Kerem'leştin sende be. Uff tamam.''

O sırada kapının açılmasıyla konuşmamız yarıda bölünmüştü.

''Kerem? Ne işin var senin burada?'' dedim soran gözlerle ona bakarken. Eğer bu dedikleri şeyi öğrenirse, bu okulda hiç kimseyi yaşatmazdı.

''Zeynep?''

''Ben gidiyim en iyisi.'' dedi Yağmur çantasını toplarken. Hemen kaç! Hemen!

Yağmur sıvışırken Kerem yanıma daha çok yaklaştı.

''Gölyazı Elması?''

''Efendim?'' dedim Yağmur'a kaş göz hareketleri yaparken.

''Bir şey mi oldu?''

''Yoo ne olabilir ki?''

''Dışarıdan bağırışma sesleriniz geliyordu. ''

Acaba söylediklerimizi duymuş muydu?

''Yok, sadece bir konu konuşuyorduk.''

''Ne konusuymuş o?''

''Konu işte boşver sen!''

''Yani konu benimle ilgil değil.'' dedi parmaklarıyla kendini göstererek.

''Ne alakası var?''

''Kerem duyarsa çok kötü olur falan dedinizde ondan yani.''

''Şeyi duyarsan... Umm, Barış'ı.''

''Ne oldu ki Barış'a?'' dedi gözlerini açarak.

''Sana çok kızgınmışda.'' diye geçindirmeye çalıştım ama iyi yalan söyleyememenin dezavantajları işte.

''Neyse,tamam çıkalım o zaman güzelim.'' dedi kolunu omzuma koyarken.

''Yok! Yani şimdi olmaz. Birlikte çıkmayalım sınıftan.''

''Neden?''

Neden? Çok güzel bir soru. Herkes yine konuşmaya başlayacağı için.

''Şey... Yani Barış ve Melis görür falan. Hiç onları kıskandırmaya çalışıyormuş gibi gözükmeyelim.''

Aferin kızım! Bu konu da ilerlemeye başladın. Bir anda düşüncelerimden sıyrılıp Kerem'in yanağına bir öpücük kondurdum.

''Hadi görüşürüz, sevgilim.'' dedim ve hızla sınıftan çıktım. Ve....! Yine herkes bana bakarak konuşuyordu. Aaa sahi ben Yağmur'u unuttum. O bana kim olduğunu söyleyecekti. Ama Kerem kurtarıcılık görevi yaptığı için.

''......inanamıyorum, cidden. Kerem ile Zeynep yatmış mı?'' Bak ben bu kızların saçını başını yolarım. Yok efendim Kerem ile Zeynep yatmış mı? Sanane! Belki yattım, belki yatmadım. Sanane yani! Özel hayat diye bir şey var.

''.....tam bir fiyasko cidden.Melis'in gözünün önünde çatır çatır yiyişiyorlarmış. Ayıp valla.''  Sakin ol Zeynep! Derin nefes al ve ver!

Bir anda Yağmur'un kolumdan çekiştirmesiyle kendime geldim ve Yağmur'a 'bu sefer benden kurtuluşun yok' adlı bakışımı attım.

''Yaa Zeynep tamam anlatıcam, sakin ol gel şuraya.''

Kerem'in ağzından;

Bu neydi böyle? Zeynep'e ne oluyordu? Eminim benden bir şey saklıyor ama ne? Yoksa bir anda susmalarının ve Yağmur'un sıvışmasının başka nedeni olamaz yani.

Bunları düşünürken sınıftan çıktım ve Barış'ın nefret dolu bakışlarıyla karşılaştım. Evet, konuşmalıydım onunla. Böyle olmayacak çünkü bu. Bir tarafta Zeynep -deli gibi aşık olduğum kadın- bir tarafta Barış -kendimden bile güvendiğim kardeşim-.

Ama şu an değil. Yani hazır değilim. İlk önce Can'la konuşmam lazım. Koridora göz gezdirince Can'ı koridorun sonunda kestirebilmiştim. Hızla onun yanına gittim.

''Can? ''

''Efendim abicim?''

''Bak seninle bir şey konuşmam lazım.''

''Olur abicim de... Duydun mu sen olayları?''

''Neyi?''

''Cidden öyle bir şey oldu mu? Bak bari benden saklama!''

''Neyi oğlum?''

''Ya bilmiyor musun abi? Dedikoduyu diyorum işte.''

Sen Benimsin! (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin