Cevap bekledim ama en ufak bir tık yoktu. Hızla kapıya doğru ilerledim ve Aksel'in kapının önünde durduğunu farkettim. Duymamış mıydı beni acaba? Saçımı kurulayarak Aksel'in yanına geldim.
''Kim gel-'' Kim gelmiş diyemeden şok olmuştum. ''Kerem?''
''Z-Zeynep?''
Şu an Kerem'in gördüğü manzaranın hiç hoş olmadığına emindim. Yani bende eğer Kerem'i evinde bornozla dolaşan bir kızla yakalasaydım, bu hiç güzel olmazdı. Hele Kerem'in belinde de sadece bir havlu olsaydı, olacakları düşünemiyorum bile.
''Bak Kerem, lütfen bu sefer beni dinle.'' dedim yalvararak.
''Zeynep ben buraya dünkü olayı belki yanlış anlamışımdır diye gelmiştim. Ama sen!''
''Ne ben? Daha olayı bile bilmiyorsun ki?''
''Neyi bilmiyorum Zeynep? Neyi?! Bak görüyorum işte. İkiniz sevgili sevgili duşa girmişsiniz, bir de karşıma böyle çıkabiliyorsun!''
''Ne diyorsun sen yaaa?!''
''Kim bilir benimle çıkarken de bu itle fingirdeşiyordun!''
NE?! Bunu da söylemiş olamaz herhalde. O kadar da değil yani.
''İlk olarak bana zaten güvenmediysen bu ilişki baştan bitmiş demektir, ikincisi de sen ona it diyemezsin! Onun bir adı var tamam mı!?''
''Şimdi de onu mu koruyorsun bana karşı?!'' İkimizde çok bağırıyorduk. Aksel ise beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
''Evet! Koruyorum var mı?''
''Seni sevmekle büyük hata etmişim!''
''Aynen!'' dedim ve kapıyı yüzüne çarptım.
''Zeynep!''
Aksel bana bağırana kadar ağladığımı fark edememiştim. Yere çökmüş bir vaziyette oturuyordum ve ağlıyordum.
''Zeynep, ağlama lütfen.'' dedi Aksel dudaklarını büzerek.
''Güçlü durmak zorundayım, bir daha ağlamayacağım. Hele onun için, bir daha asla.'' dedim ayağa kalkarken. Toparlanmanın zamanı gelmişti.
...
''Aksel itiraz istemiyorum!''
''Yaa Zeynep ben okulda ne yapacağım ki?''
''Aksel'cim hatırlatırım, sende bir zamanlar bir öğrenciydin.''
''Bak altını çizerim, bir zamanlar. Okulu bırakmadan önceydi .''
''Sorunlu.''
''İnatçı.''
''Hadi çıkalım geç kalacağız yoksa.''
2 Hafta Sonra...
Galiba onsuz nefes alamıyorum. O olmadan hayatımın hiç bir anlamı kalmadı. Ciddi ciddi kendimi bir ölü gibi hissediyorum. Beni canlı tutan tek şey Aksel ve Yağmur. Beni neşelendirmeye çalışıyorlar ama pek de başarılı olduklarını düşünmüyorum.
''Zeyneeeeppp! Hadi biraz canlan!''
''Yapamıyorum, Yağmur. Onsuz yapamıyorum.''
''Kimsiz yapamıyorsun?''
''Yağmuurrrr!''
''Yaa Zeynep unuttun mu, ondan bahsetmek yoktu!''
''Yağmur ben ciddiyim, onsuz yaşayamıyorum. Nefes alamıyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin! (ZeyKer)
FanfictionBüyük aşklar nefretle mi başlar? Ah, çok saçma. Aşk diye bir şey yoktur. Hem de nefret ile başlıyanı hiç yoktur. Yani en azından ben öyle zannediyordum. Ta ki karşıma Kerem Sayer çıkana kadar ve beni mahvedene kadar. O kadar nefret doluydum ki ona...