Melis'in ağzından;
Okuduğum şeyler hala beynimde yankılanırken Kerem'in beni aldattığından kesinlikle emin olmuştum. Ama kimdi bu kız? Aksel bunları nereden biliyorlardı? Bu kızı tanıyor muydum? Ne zamandır birliktelerdi? Şu an öğrenmem gereken bu kızın kim olduğuydu. Onu bulur bulmaz bu kızın saçını başını yolacaktım. Kerem'e ise hiç birşey belli etmeyecektim. Hiç bir şey yokmuş gibi. Sessizden halledecektim. Aklıma takılan şey bu Gölyazı Elması saçmalığı da neydi? Çok tanıdık geliyordu. Ama hafızamı zorladıkça bir sonuca ulaşamıyordum. Gölyazı? Allahım, ne kadar da tanıdıktı bu lakap.
Bir anda kendimi düzelttim ve bu işi halledeceksem çabuk halletmeliyim diye düşündüm. Elimde olan notu defalarca okumuştum ve defalarca aynı duyguları yaşamıştım. Bu kızı parçalama isteği. Notu tekrar katladım ve Kerem'in cebine tıkıştırdım. Saçlarımı düzelttim ve sınıftan çıktım. Güçlü dur Melis! Hiç bir şey belli etme.
Koridorda sessizce yürürken etrafımda ki yüzlere bakıyordum. Bu Gölyazı Elması bunlardan biri olabilirdi. Herhangi biri. Bir anda önüme Kerem çıkmasıyla ufak çaplı bir şok yaşadım. Ne yapmalıydım şimdi? Nasıl davranmalıydım?
''Selam.'' dedi her zaman ki yamuk gülüşünü yüzüne yerleştirerek.
''Selam.''
''Eee ne yapıyorsun bugün seni hiç göremedim.''
''Hiç öyle...Yani hiç bir şey.''
''İyi kantine inelim mi?''
''Tamam.'' dedim sakince.
Kantinin girişine vardığımızda çoğu kişi burada olduğu için bir şov sergilemeliydim. Kerem'in elini tutarak onun benim olduğunu göstermeliydim. Ben Kerem'in elini kavramaya çalıştıkça Kerem elini çekiyordu. Ne yapıyordu bu çocuk? Belki de o kız burada olduğu için ona gözükmek istemiyordu.
Bunlar kafamı yiyip bitirirken Kerem önden yürümeye başlamıştı bile. İkimizde masaya oturduğumuzda hepsinin yüzü gülüyordu. Ben ise etrafıma bakınıyordum. Eminim bunlardan her hangi biriydi. Yoksa Kerem benim elimi tutmamazlık yapmazdı. Etrafıma bakınırken bir anda Zeynep'in ''Melis'' diye beni dürtüklemesi üzerine tekrar masaya döndüm.
''Efendim?''
''Bugün diyoruz kareoke yapmaya gidelim mi diyoruz. Yani ben demiyorum ama.''
''Olur sorun değil benim için.''
''Yaa yapma Melis ya beni zorla götürüyorlar oylama yapıyorduk.''
Yağmur bir anda araya girip; ''Hem niye istemiyorsun Zeynep? Eğleniriz bak.'' dedi.
''Yaa Yağmur yapmayın, ben hiç güzel şarkı söyleyemem. Beni oraya götürmeniz imkansız. Ne kadar ısrar etseniz de olmaz. Hem Kerem benim ne kadar inatçı olduğumu biliyor. ''
''Bilmez miyim?''
Zeynep bir anda gözlerini devirdi ve mırıldandı. ''Kas Hayvanı.''
''Alın işte yine lafı yiyen ben oldum. Benim ne suçum var ki Gölyazı Elması?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin! (ZeyKer)
FanficBüyük aşklar nefretle mi başlar? Ah, çok saçma. Aşk diye bir şey yoktur. Hem de nefret ile başlıyanı hiç yoktur. Yani en azından ben öyle zannediyordum. Ta ki karşıma Kerem Sayer çıkana kadar ve beni mahvedene kadar. O kadar nefret doluydum ki ona...