Eziğin değişimi

KAYSU

Media: Ömer ve Selinay

Ben Melisa'ya soruyodum. "D mi C mi?" "D" dedi. Acaba ne sorsam ha buldum! "Abinin ismi ne?" "Söylemesem." dedi çekinerek "Hadi ama burdakilerin hepsi aramızda kalacak." "Peki benim abim..."
***
Hepimiz merakla Melisa'nın vereceği cevabı bekliyoduk "Benim abim Can!" dedi birden. Oha! Melisa'nın abisi Can'mıydı? Oysaki hiç benzemiyolar.  Oyun bittiğinde yataklara yatıp uyumaya başladık.

Sabah Melisa'nın sevinç çığlığı ile  uyandım.  "Ne oldu be! Ne cırlıyon?" diye çıkıştım hemen. "Eren Nisan'dan ayrılmışlar!" "Melisa! Sen Eren'i mi seviyon?" Melisa bize korkulu gözlerle baktı "Ha! Nerden biliyonuz?" "Az önce o kadar çok bağırdınki Eren bile duymuş olabilir." Gözündeki korku daha da artarak "Nolur abime söylemeyin." hepimiz olumlu anlamda kafamızı salladık. "Tamam,ama sana ondan hayır gelmez."  diye uyardım Melisa'yı "Yani... Şimdi Nisa'dan ayrılmışsa yakında başka bir kızla görürsün mesela abin gibi biri olabilir. Yakışıklı,karizmatik hepsindem önemlisi aşık olabilecek bir adama bemziyor." diye devam ettim. Melisa bana muzip bir sırıtışla "Sen abimden etkileniyo musun?" Kim? Ben mi? Belki birazcık ama Melisa'ya bunu söyleyemem ya hemen gidip yetiştirirse "Yok canım sadece örnek olarak verdim hemem fesatlaşma." inanmamışcısına baktı bende hemen telefona bakıp "Aa! Okula geç kalcaz hadi kalk." dedim ve hemem üstümü alıp banyoya gidip üstümü giydim.

Melisa'yla birlikte okul mu desem yoksa başka bir şey mi bilemedim. Neyse,okul diyelim. Okulun yolunu tuttuk. Yemekhaneye geç kaldığımız için kantinden tost alıp yedik. Melisa'ya aklımda kalan bir soru sordum. "Melisa? Sen neden Can'a abi diyosun sonuçta aynı yaştasınız?" Melisa olumsuz anlamda kafasını salladı "Hayır,abim büyük okula geç yazıldı. Abim 18 yaşında." bende anlamışcasına kafamı salladım. Birlikte sınıfa çıktık. Sırama oturdum. Hoca geldiğinde ders anlatmaya başladı...

İlk iki ders bittiğinde birlikte kantine indik. Ben bir tane çikolatalı süt alıp masaya oturdum. Melisa'da artık bizle iyi anlaşıyordu. Kayra "Ya! Bişey söylicem." hepimiz kafalrımızı Kayra'ya çevirdik "Bişey." dediği an hepimiz kafasına bir tane geçirdik. Çikolatılı sütüm bittiğinde Ömer'e dönüp "Ya ömsel bana gidip bitane daha süt alsana." dediğimde Ömer hemen kalkıp kantin sıradına gitti. Hepimiz Ömer'e Ömsel derdik. Ömer ve Selinay'ın birleşimi. Yakında inşallah Sebus'da olacak yani Semih  ve Buse ikisini çok yakıştırıyorum. Ömer elinde  dört tane çikolatalı sür ile geldi Selinay'a,Buse'ye Melisa'ya ve bana birer tane elime tutuşturdu zil çaldığında yukarı çıkıp sınıfa girdik. Arkamızdan Fizik hocası girdi. Tabiki fiziğimçok iyi (!). Hemem başımı sıranın üstüne koyup uyumaya başladım.

Son ders Matematikti maşallah herkes dersi dinliyodu. Hoca bana bakıp sırıtarak "Pelin bu soruyu sen çöz." bi tahtaya bi hocaya baktım "Tabii." deyip tahtaya kalktım soruyu çözüp yerime oturdum. Tabiki hocaya zafer sırıtışımı sergiledim. Zil çaldı ve çantaları alıp yarım saat sonra sözleşmek adına odalara dağıldık. Ben biraz internette gezdikten sonra uyudum.

                              ***

"Kanka kaalksana!"  yastığı alıp ona fırlattım. "Rahat ver bi yaa!" Dedim cırlayarak. Sonra yataktan hızla kalktım. Hemen beyaz diz kapağı yırtık kotumu ve t-shirtümü alıp giydim. T-shirtümü biraz yukarı kaldırıp  göbeğimin biraz üstünde bağladım. Saçlarımı düzleştirip rimel ve parlatıcı sürdüm. Beyaz adidas ayakkabılarımı giyip telefonumu aldım. Odadan çıkıp yemekhaneye gitmeye başladım. Yemekhaneye geldiğimde tabağımı doldurdum. Bizimkilerin yanına oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

Kahvaltıdan sonra yüzmeye karar vermiştik. Ben istemedim. Ama bilin şimdi neredeyim? Kumsal diyenlere alkış. Kayra beni omzuna atıp zorla getirmişti. Ne kadar çırpınsamda artık geldiğim için hemen bir kulübeye girip bikinimi giydim. Bikinimi giydikten sonra boş bir şenzong buldum. Havluyu serip Selinay'ın güneş kremini sürmeye başladım. Sırtıma geldiğimde bir türlü yetişememiştim. Krem elimden birden alındığında kafamı kaldırıp o kisiye baktım. Kayra elinde kremle arkama oturdu. "Çoook saol" dedim kıkırdayarak "Ne demek?" Dedi. İşi bittiğinde kalktı tam gidecekken aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü ve  " Hadi gel denize girelim." Dedi. Ben kafamı olumsuz anlamda sallayarak uzanakken havalandım. "KAYRA BIRAAK BENİİ!" Diye bağırdım. İse yaradı mı? Hayır. Herkesin gözü üzerimizde denize doğru ilerliyorduk. Birden suya attı
beni. Ben yüzüye doğru yüzeye doğru çıktım. Kayra'ya su atmaya başladı. Oda elleriyle engellemeye çalışıyordu. "Ece yapma... ya Tamam... pekala sen istedin."  Dedi ve oda bana su atmaya başladı. Kahkaha atarken aynı zamanda birbirimize su atıyoduk. Digerleride geldi ve katıldı. Birden bir şeyin sırtına çıkmıştım. Baktığımda Kayra'ydı. Ömer Selinay'ı,Semih ise Buse'yi sırtına almıştı. Birbirimizi itmeye çalıştık. Selinay'ı omzundan tutup düşürdüm. Ömer Selinay'a kızarken biz Buse'yle halen birbirimizi düşürmeye çalışıyorduk. "Buse bak Tolga Sarıtaş." O gösterdiğim tarafa bakarken onu ittim ve düştü. Ve zafeer. Kayra ile beraber bağırmaya başladık. "La la la şa şa şa KaySu KaySu cok yaşa." Bu Kayra ile benim marşımızdı. Kayranın üstünde ayağa kalkıp denize atladım ve kıyıya doğru yüzmeye başladım. Havluma sarılıp odaya doğru ilerledim.

Üstümü giyindim ve kızları beklemeye başladım. Onlarda giyindiginde yemekhanenin yolunu tuttuk. Yemekhaneye geldiğimizde yemeklere baktım. Pilav üstü tavuk, Puding ve çorba. Güzel. Yemeğimi aldıktan sonra bizimkilerin oturduğu masaya doğru ilerledim. Ic sesimin masada ne yapıyorlar. Sandelyeye otursunlar. Dediğine aldırmadan sandelyeye oturdum.

Yemekleri yedikten sonra odalara dağıldık. Diğerleri uyurken ben biraz internete bakmaya karar verdim. Kayra yeni bir resim paylaşmıştı. Benle beraber su savaşı yaparken çekilmişti. Acaba kim çekmişti. Neyse yarın sorarım. Fotoğrafı beğenip telefonu bir kenara koydum. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.