Arabadan indim Can bana doğru gelip elimi tuttu. Beraber odalara doğru yürüdük. Bizim odanın oraya geldiğimizde Can yanağımdan öpüp "İyi geceler güzelim." Dedi. Gülümseyerek "İyi geceler." Dedim ve odaya girdim. Kızlarda arkamdan geliyordu. Hemen pijamalarımı giyip yatağıma girdim. Ve uykuya daldım.
⏳⏳5 Gün Sonra⌛⌛
Sabah gözlerimi zorlukla araladım. Kızlar odada yoktu. Can'la aramız çok iyidi. Tabiki aşırı kıskançları saymassak yarın evime kavuşyodum. Ve ben acayip mutluydum. Abimi,babamı ve annemi çok özlemiştim. Hemen kalkıp üstüme siyah dar bir kot pantolon ve üstünde #smile yazan bir t-shirt giydim. Adidaslarımı ayağıma geçirip saçlarımı at kuyruğu yaptım parlatıcı ve rimelimi sürüp dışarı çıktım. Can duvara yaslanmış ellerin cebinde beni bekliyodu ama hala görmemişti. Koşarak yanına geldim ve "Ben geldim!" Diye bağırdım gülümseyerek bana baktı "Hoşgeldin." Bende ona gülümsedim. Ve arabasına doğru yürümeye başladık "Ee bugün nereye gidiyoruz." Dudağımı büzdüm bilmiyorum anlamında ama büzmemle dudağımda bir baskı hissetmem bir oldu. Ama o baskı hemen gitti. Kaşlarımı çatarak Can'a baktım "Sana Dudağını büzme demiştim." "Tamam. Herneyse bence... lunaparka gideliim." Onaylar anlamda kafasını salladı nasıl istersen.
Barış'ın ağzından
Allah'ım bu kız bu kadar tatlı olmak zorunda mı?! Uzaktan onu izlemek o kadar kötü bir şey ki yanına gidip ne kadar konuşmaya cesaret bulmuşken ne konuşacağımı bilmiyordum. Ceren'i izlemeyi bırakıp sahile doğru yürümeye başladım.
Sahilde biraz yürüdükten sonra oturmaya karar verdim. Banka doğru ilerlerken bir şey bana çarptı kim olduğuna baktım. Ceren?! Yere düşmüştü ve dizi kanıyodu. Cidden o kadar sert mi düşmüştü? Hemen yanına eğildim. "Ben gerçekten özür dilerim. Önüme bakmadam yürüyordum." Dedi. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ah! Asıl ben özür dilerim. Dizin kanıyo pansuman yapmamız lazım." Kafasını iki yana salladı "Gerek yok. Ben hallederim." Dedi. Gözlerimi devirdim ve onu kucaklayıp revire doğru gitmeye başladım. "Hey! Sen napıyorsun? Bıraksana ben yüreyebilirim. Hey! Ya sana diyorum." Revire geldiğimizde kapı aralıktı ayağımla kapıyı itekledim. Ama içerde hemşire yoktu. Bu hemşire neden hiç yerinde yok? Iş bada düştü desenize. Pansuman manzelerini buldum ve sedyeye oturtuğum Ceyda'nın yanına gittim. Gözleriyle beni takip ediyodu. Peçetiyi ıslatıp kanı temizlemeye başladım. Ve adını bilmediğim seyi pamuğa sürüp yarasına dokundurdum. Ağzından acıdığına dair ses çıkardığında kafamı kaldırdım. "Özür dilerim. Acımasını istemezdim." İnanmazca bana baktı "Niye öyle bakıyorsun? Benim gibi yakışıklı hiç mi görmedin?" "Ah! Bende niye bu kadar kibar diyodum." Yarasına geri döndüm ve acıtmamaya çalışarak temizledim ve yara bandı yapıştırdım. "Tamamdır." Gülümseyerek bana baktı. "Şeey... ben teşekkür ederim." O bana gülümsedi mi? "Önemli değil." Sedyeden zıplayarak indi ve gitti. Keşke hiç gitmeseydi...
⏳⏳ Lunapark zamanı⌛⌛
Pelin'in ağzından
Can çarpışan arabaya bilet aldı ve beraber bu seansın bitmesini bekledik. Arabalar durduğunda hemen pembe olanına bindim. Can'da yeşil arabaya bindi. Bana göz kırpıp arabasını sürmeye başlamıdı. Bende hemen gaza yüklenip ona arkadan hızla çarptım yerinde ileriye doğru giderken bana ölümcül bakışlar atıyordu. Hemen geri geri gidip başka bir arabaya çarptım. Arabayı çocuk sürüyordu yanında dedesi vardı. Bana arkadan biri çarpınca bizim 20 yaşlarında bir çocuk vardı. Can'a baktığımda hızla çocuğa doğru sürüyodu ben hemen ileri gidip Can'a yandan çarptım ve kahkaha attım. "Pelin." Dedi uyarır ses tonuyla bende gülerek "Efendim" dedim. "Bu iki oldu." Omuz silkerek başkalarına çarpmaya başladım. Arkadan biri hızla çarptıgında kafam ileri ve geri gitti arkama baktığımda Can sırıtarak bana bakıyodu tam tekrar Can'a çarpacekken araba durdu. Oflayarak arabadan indim. Can yanıma gelip belimden tuttu ve belimden yön vererek arabalardan uzaklaştırdı sonra belimden elini çekmeyip beni kendine çekti. "Ee başka ne istersin." Silahla balon vurulan oyunu görünce Can'ın elini tutup oraya doğru yönlendirdim.
"Can vur hadi şunu!" Diye sitem ediyodum. Eğer Can son balonuda vurursa o ayıcık benim oluyordu. Can son balona ateş etti ve vurdu! Sevinçle Can'a sarıldım. O da benim belimden tutup iyice bastırdı kendine. Biraz böyle durduktan sonra ayrıldık ve görevlinin uzattığı ayıcığı alıp sıkı sıkı sarıldım. Can'ın yanağından öpüp "Çok teşekkür ederim. Peki adı ne olsun?" Düşünür gibi yaptı "Bence... CANSU olmalı." Kaşlarımı çatarak ona baktı "Cansu kim be?! Söyle çabuk Can! O kızı bulup hemen öldürmem gerekiyo. Ya da hayır. İlk önce işkenceler uygalayıp sonra öldürebilirim. Evet evet işkence olarakta-" Can sözümü kesip "Pelin, sakin ol CANSU Can'la Su'yun birleşimi hani benim adım Can senin diğer adın Su'ya ondan demiştim." "Haa... tamam o zaman Cansu olsun." Can saatine bakıp "Hadi güzelim,gidelim artık." Kafamı onaylar anlamda salladım. Berabet arabaya bindik ve kampın yolunu tuttuk.
⏳⏳2 Saat Sonra⌛⌛
Şimdi hep birlikte kamp ateşinin yakılacağı yere gidiyorduk. Son gecemiz olduğu için kamp ateşi yakılacakmış. Boş bir yer bulup oturduk. Sıralama; Ömer,Selinay,Ateş,Barış,Can,ben Kayra,Melisa,Okan. Hoca gelip konuşma yaptıktan sonra ateş yakıldı. Hep birlikte ateşi izlerken bir çocuk konuşma yaptı. "Hadi doğruluk-cesaretlik oynayalım." Bazılardan onaylayan bazılarından onaylamayan sesler çıkardı. Bu ne ya? Doğruluk-Cesaretlik? İçim dışım oldu be! Oylama yapıldığında Doğruluk-Cesaretlik oynamaya karar verildi. Adını bilmediğim çocuk şişeyi alıp çevirdi. Şişe Barış'la bir kızın arasında durdu. Kız kahverengi saçlı kahverengi gözlüydü. Ve çok şirin bir kıza benziyodu. Biraz daha dikkatli bakınca Barış'ın uzaktan kestiği kız olduğunu anladım. Kız soruyor Barış cevaplıyodu "Doğruluk mu?Cesaretlik mi?" Barış anında cevap verdi "Doğruluk" kız gülümsedi. "Hmm... burda en beğendiğin kızı söyle." Barış şaşırmış şekilde kıza bakıyodu. Acaba ne cevap verecek?
Bölüm sonu...
Sizce Barış ne diyecek? Doğru mu söylicek yoksa yalan mı?
Yorumlarınızı bekliyorum canlar. Hoşçakalın...
Ha bide. Şu alttaki küçük yıldızın içini doldurmayın. Bakın aşağıda altta hemen :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eziğin değişimi
ChickLitDiş telli,kilolu,sivilceli ve ezik biri olduğunuzu düşünün. Herkes sizle dalga geçtiğini,hiç bir zaman yanınınızda kimse olmadığını. İşte Pelin'de böyle bir kızdı taki... Değişene kadar. **** Müdürün odasından çıktım. O arada telefon çaldı. Tam da...