Eziğin değişimi

DOĞUM GÜNÜ

"KANKAAA KALK LAN!"

Allah'ım neydi günahım. Sabah sabah ne bu ses. Ayağa kalktığımda pişmiş kelle gibi sırıtan bir adet Selinay vardı. "Ne var! Sabah sabah." Selinay ciddilesip "Kanka saat 12 öğlen olacak sen bana sabah diyosun." Dedi. Ben gözlerimi fal taşı gibi açtım. "Ve ayrıca kapıda bir misafir var." Ben ona sorar bakışlar attıkça o bana 'benena amk kalk bak' bakışı atıyodu. Hemen kalkıp kapıya gittim. Kapıda Okan'ı görünce şaşırdım. "Aa Okan naber?" Okan bana uzaylı görmüş köylüler gibi bakarak "Senin bu halini görmeden önce gayet iyidim." Dedi beni parmağıyla göstererek. "Boşver seni hangi rüzgar attı buraya." Dedim gülümseyerek "Ya dışarda konuşsak." Ben kafamı onaylayarak "Üstümü değiştirip geliyorum." "Taam bekliyom" dedi. Ben hemen içeri gidip üstümü giyindim. Selinay'a haber verip dışarı çıktım. Okan beni duvara yaslanmış bekliyordu. Beni görünce duvardan ayrılıp yanıma geldi. "Hadi bir kafeye gidelim." Dedi ve önden yürümeye başladı. Bende hemen peşinden yürüdüm.

Bir kafeye geldiğimizde içeri girdik. Birden tanıdığım bir kaç kişi önüme çıkıp "SÜPRIZ." diye bağırdı. Sonra Buse elinde pastayla yanıma yanına yaklaştı. Herkes birden "İYIKI DOĞDUN PELİN" Diye bağırdı bu sefer. Ah! Benim bugün doğum günümdü unutmuş olmalıyım. Buse bana bakarak "Hadi dilek tut." Dedi. Bende gözlerimi kapatıp dilegimi diledim ve mumları üfledim.

Arkadaşlarımı hiç kaybetmiyim.

Herkes alkış çalmaya başlamıştı. Buse pastayıda alıp içeri doğru ilerledi. Salih gidip müziği ayarladı. Bizde boş bir yer bulup oturduk. Kimin geldiklerine göz atmaya başladığımda Eren ve grubu, Can gelmemişti ama Okan ve Ateş gelmişti. Hemen Okan'ın yanına gitmeye başladım. Yanlarına geldiğimde ilk önce Okan fark etti. Sonra Ateş baktı. Okan bana gülümseyip "Doğum günün kutlu olsun prenses." Bende ona gülümseyip "Saol kanka." Ateş bana bakıp ve gülımseyip "Doğum günün kutlu olsun." Dedi. Bende ona gülümseyip "Saol" dedim. Ve yanlarından ayrıldım. Herkes delice dans ediyordu. Aklıma bir soru takılmıştı. Kayra'nın yanına geçip oturdum ve soruyu sordum. "Kayra neden sabah yapıyonuz partiyi?" Kayra bana dönüp "Müdür izin vermedi niye bende bilmiyorum." Ben kafamı anladım anlamında salladım.

Hediye gelmişti birsürü hepsini açamamıştım. Ve şimdi karaoke zamanıydı. Selim sahneye çıkıp "Merhaba arkadaşlar. Bugün burada neden toplandığımızı herkes biliyor. Ve şimdi karaoke zamanı. Güzel bir şarkı söylemesi için doğum günü kızını çağırıyoruz." Alkışlar eşliğinde sahneye çıktım.

MODEL-DAĞILMAK ISTIYORUM.

İçimden bir masalın
Külleri uçtu bu gece
Yorgun, kırgın kahramanı
Gel gör ki yalnız tek hece

Çok değil kısa zaman önce
Bir masal yeşerdi içimde
Sen her gün yalanlar söyledikçe
Can verdi kalbimde sessizce

Eren'e kaydı gözüm dikkatlice bana bakıyodum

Yüzüm gözüm şişene kadar ağlamak istiyorum
(Yüzüm şişene kadar ağlamak istiyorum)
İçip sabaha kadar bayılmak istiyorum
Caddelerde dolanıp bağırmak istiyorum
Müsaadenle bu gece dağılmak istiyorum

Şarkı bittiğinde sahneden indim. Eski yerime oturdum. Gözüm yeniden Eren'e kaydı. O da bana bakıyodu. Benim onu fark etmeme rağmen gözlerini çekmedi ama ben hemen kaçırdım.

Doğum günü bittiğinde saat 5'e geliyodu. Bizde alışverişe gitmeye karar verdik. Müdürden izin almıştık. Hemen üstüme siyah yırtık kot şort salaş siyah bir t-shirt giyindim. Converslerimide giydikten sonra dışarı çıktım. Kızları bulup beraber alışveriş merkezinin yolunun tuttuk.

Ben bittim. Ama Melisa ordan oraya koşup duruyor. En sonunda isyan bayraklarını çekip "Melisa yeminlen ölümün senin yüzünden olacak hadi gidek artık." Melisa yüzü düşük bir ifadeyle bana döndü "Yaa biraz dahaa" hemen Melisa'yı kolundan tutup çekiştirmeye başladık. En sonuda bir pizzacıya geldik. Pizza siparişi verdikten sonra beklemeye başladık. Pizzalar geldiğinde yemeğe daldım.

En sonunda kulübeye geldigimizde üstüme pijamalarımı geçirip yatağa uzandım. Telefonda biraz gezindikten sonra uykumun geldiğini fark ettim. Ve telefonu bırakıp uyumaya başladım...

Bölüm sonu...