ŞEBEFRUZ

5.Bölüm: " YENİLGİ "

Selam kuzucuklarım. Nasılsınız? Iyi olun, çünkü size yeni bölüm getirdim. Inşallah beğenirsiniz, beğeninde. Çok uğraşarak yazdım, daha iyi hissederek okuyun diye... Neyse şimdiden sıkmak istemiyorum sizi. Benle kalın.

Seviyorsunuz...

°•°Bölüm Şarkısı
》Mithat Can Özer : Ateş Böceği

🌺

●

▪ Lara Bella WATSON ▪

Karanlığıma şimşekler devrilmişti. Bir gece, ıssız karanlığa bir ışık eşlik etmişti. Çok fazla ses vardı, çok fazla ışık, tenimi ürperten bir soğukluk vardı. Geceye güneş olan ay neredeydi? Peki ya küçük dilek feneri olan yıldızlar...

Birinin kapıyı yumruklayarak bağırdığını işitiyordum. Sesler kulağıma boğuk geliyor, uzun zamandır uyuduğum için kapanan gözlerimi açmakta zorluk çekiyordum. Odanın içi soğumuştu sanki, ya da bana öyle geliyordu. Ellerimle gözlerimi avuşturarak genişçe esnedim. Uzun bir süre uyuduğumu emindim ama gözlerimi açmaya bile üşeniyordum. Pencereden gelen boğuk güneş ışıkları odaya birazda olsa aydınlatırken, bende en sonunda doğrularak paytak adımlarla kapıya adımladım. Dışardan gelen tanıdık ses büyük bir gürültüyle kapıyı yumrukluyor, beni korkutmaktan başka bir şey yapmıyordu. Kapıyı hızla açarak, uykulu ama bir o kadar da endişeli bir şekilde Onur'a baktım.

" Neler oluyor Onur? "

Nefes nefese bana bakarken sinirle bir şekilde yüksek sesle konuşmaya başladı.

" Sabahtan beri sana sesleniyorum, kapıya vuruyorum duymuyor musun? Deli olucam ya! Çok korktum kızım kendine bir şey yaptın, başına bir şey geldi diye. "

Bir an şaşkınlıkla ona bakakalırken anlamaz bir şekilde konuştum.

" Neden kendime bir şey yapayım Onur! Saçmalama, uyuyordum ve inan ben ses falan duymadım. "

" Dün buraya ilk geldiğin de çok kötüydün. Tam olarak ne olduğunu anlatmasan da, yüzünden ve hâlindan belli oluyordu. " onun bu endişeli hâli beni gülümsetirken o da gülümsemişti , ama yine de endişeli bir şekilde konuşmaya devam etmişti " Bak güzelim, ne yaşadın, neden bu hâle geldin bilmiyorum ama bu böyle olmaz. Bir şeyleri anlatmadan, bir çözüme ulaştırmadan üstünde ki yük azalmaz. Beni bir abi, kardeş ya da arkadaş olarak görebilirsin. Anlatırsan her daim dinlerim. Ama, eğer güvenemem dersen de anlarım. " dediklerinde ne olursa olsun sonuna kadar haklıydı, anlatmazsam bu içimde ki yük azalmazdı, ama güvenebilirmiyim bilmiyordum. Zararlı birine kesinlikle benzemiyordu, ki daha benim kim olduğumu bile bilmiyordu. Eğer zarar verecek biri olsaydı bunu dün de yapabilirdi. Derin bir nefes içime çekerek " Haklısın Onur. Anlatmazsam rahatlayamam ama bana biraz zaman ver, " yorgun pesen bir sesle konuşmuştum.

Kafasını olumlu anlamda sallarken bende tekrar gülümsemiştim.

" Bu arada, hemen hazırlan bugün seni gezmeye götürüyorum. "

" Nereye? "

" Ilk önce güzel bir kahvaltı yaparız. Sonra çarşıyı gezer sahil taraflarına gideriz, oradan da seni buranın meşhur balıkçısı Hamit abinin yerine götürürüm. Ne dersin? "

Yüzümde büyük bir gülümseme olurken heyecanla konuştum.

" Allah derim. "

Oda benim bu hâlime gülerken " Hadi, çabuk hazırlan çıkaralım. " diye konuştu.

" Tamam. "

O dışarıda ki sandalyelerin birine otururken bende içeri girip kapıyı kapatmıştım. Valizimi çıkararak üstüme uygun bir şeyler bakmaya başladım. Gözüme çarpan siyah üstünde büyük kırmızı gül detayları olan, diz kapağımın hemen üstünde biten yarım kollu elbisemi giydim. Havanın serin olması nedeniyle çıplak kalan bacaklarıma siyah opak çorap geçirdim. Dağınık olan saçlarımı tepemde salaş bir topuz yaparak daha iyi görünmesini sağladım. Makyaj yapmayı çok sevmediğim için sade bir rimel ve vişneli dudak balmımı sürerek bitirdim. Çıkmadan önce siyah deri çantama cüzdanımı ve ne olur ne olmaz diye telefonumu da koyarak siyah deri ceketimi giyerek kendimi dışarı attım. Siyah bilekten botlarımı giydikten sonra kapıyı da kilitleyerek Onur'a döndüm.