10.Bölüm: " GEÇMİŞ "

1.3K 56 27
                                    

Selam Şefruz'larım.
Nasılsınız? Ben pek iyi değilim ama siz iyi olun. Yeni bölüm attım. Okuyun, yüzünüz gülsün. Biliyorum ki, Ege'yi çok seveceksiniz. Çünkü ben çok seviyorum.

Sonra bölüm erken geldi, sınır geçilmedi ama ben yine de attım. Çünkü bölümü bitireli epey oluyor, birde artık sınır koymak istemiyorum. Çünkü zaman geçtikçe okuyucularım azalıyor. Bu yüzden üzülüyorum. Aslında canımı sıkan asıl sebeb bu. Ama neyse, bozmayalım moralimizi.

Hepiniz benim için değerlisiniz.

Bunu unutmayın..

Birde, satır arası yorum istiyorum.

Benle kalın.

Zamanında bir adam varmış. Gençliğin verdiği hevesle bir kıza aşık olmuş. Tutulmuş, gözü ondan başka bir şey görmemiş. Onun her buz mavisi gözlerine baktığın da içinin sıcacık olduğunu hisseder, onunla ne zaman konuşsa içinde tarif edilemez duygular oluşurmuş. Çok severmiş kızı genç adam. Bilirmiş kızında ona bir şeyler hissettiğini ama, kızdan emin olana kadar beklemiş.

Genç kız, zaten oğlanı gördüğü ilk anda etkilenmiş. Boyundan, heybetinden, yakışıklılığından... Zamanla anlamış ki bu hissettikleri şey bir etkiden daha büyükmüş. Anlamış zamanla adamı sevdiğini. Ne zamana adama açılmak istese bir türkü açılamıyormuş, adam kendini öyle bir gizliyor ki, hiçbir duygusunu açık etmiyormuş.

Zaman gelmiş sonunda dayanamayan adam kıza sevgisini açık ederek aşkını itiraf etmiş. Kızında ona aynı şekilde karşılık vermesini beklerken, kız 'sana aşığım' demek yerine, oğlana onu sevdiğini söylemiş. Ama bir habermiş ki oğlan ona aşık, kız ise gençliğin cahilliğiyle sevgi sandığı şey hevesmiş. Adam bozuntuya vermemiş, zamanla kızında ona aşık olmasını beklemiş. Beklemiş, beklemiş ama nafile beklemiş.

Aradan iki sene geçmiş, her şeyiyle güzel giden bir ilişkileri varmış. Aşık bir adam olarak sevdiği kızı en güzel şekilde bakmış, çoğu zaman kızın kendini geri çekmesine bile aldırış etmemiş. Ama adamda kız da fark etmiş, artık çoğu şey çatlak veriyormuş. Genç kız adamdan soğumaya başlamış, ne ona eskisi gibi dokunuyor, ne de eskisi gibi sevgisini gösterebiliyormuş. Ama asla adamı geri çevirmiyor, her seferinde elinden geldiğince karşılık vermeye çalışıyormuş. Aslında adamda farkındaymış çoğu şeyin ama sevdiği kızı kaybetmemek için susmayı tercih ediyormuş. Gün gelmiş ettikleri büyük bir kavga, onların sonunu hazırlamış.

Kavgaları sonunda sakinleşen gençler dingin kafayla konuşarak içlerinde ki her şeyi dökmüşler. Kız adamı sevmek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştığını, ne kadar ona karşı sevgisinin azaldığını hissetsede elinde ki saygı ve güveni bırakmadığı, en önemlisi de adamın ona aşkını asla unutamayacağını söylemişti. Genç kız adama karşı o kadar mahçup, o kadar kötüydü ki ne yapacağını şaşırmıştı. Kalbi başka birini, aklı ise hâlâ onu seven genç adamı istiyordu.. Başka birine aşık olup, gerçek sevgiyi bulmuşken de başka biriyle de olamazdı ki! Zaten dayanamıyordu aşık olduğu adamdan uzak kalmaya, birde onun gözü önünde başka biriyle de olamazdı. Genç adama da anlatmıştı her şeyi.. Aşık olduğu adamı, onu sevdiğini, ona nasıl tutulduğunu...

Genç adam ise çaresizdi. Bunca zaman aşkı azalmadan sevdiği kız, başka bir adamı seviyor ve aşık olduğunu iddia ediyordu. Nasıl dayansındı buna, sevdiğini kızın üzülmesini, başka biri için göz yaşı dökmesine... İçi kaldırmıyordu artık, nasıl kaldırsındı ki zaten. Her bir tarafı paramparça olmuş gibi acıyor, her tarafından acı acı kan akıyordu. Sevdiği kız karşısında çaresizdi ama onu da anlıyor, bir şey diyemiyordu. Sonunda karar vermişti, kızdan uzak kalarak aşkını içine gömmecekti. Bundan sonra her şeyi içinde yaşayıp, içinde bitirecekti.

ŞEBEFRUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin