Bazı şeyler bir çocuk oyuncağı gibi gelir insanlara. Bu genelde büyüklere olur. Veya kavgaya hazır ergenlere...Evet, herşey bir çocuk oyuncağıdır bazen. Bizler öyle benzetiriz,görürüz,yaşarız.Peki çocuklara göre? Çocuklara göre çocuk oyuncağını hiç düşünmediniz,değil mi? Büyüklere göre çocuk oyuncağı kavramı aslında tamamen tereyağından kıl çekmek ile aynı anlamdadır.Kolaylık...
Pekala. Ben ne tereyağına ne de kıla dokunabildim ancak. Sizce o kadar kolay mı tereyağından kıl çekmek? Çocuklar için çocuk oyuncağı kavramı bir işkenceden farksızdır. Onlara aldığınız yap-boz aslında bir 'çocuk oyuncağı'dır. Ama çocuk onu yaparken kendini yırtar.
Ben neyden mi bahsediyorum?
Hiç! Sadece birkaç çömezi oyalamaya çalışıyordum. Ve bu gerçekten çocuk oyuncağıydı! Peki ne istersiniz? Şimdiki zamanda mı kalalım , ileriye mi gidelim yoksa şimdiki zamanda başka bir yere mi gidelim? Bence ileriye gitmeyelim. O kuvvetsiz retinalarınız yanar. Geriye iki seçenek kalıyor. Ve ben sadece tek seçenek görüyorum.
ŞİMDİKİ ZAMANIN BAŞKA YERİNDE
Kurşunumu bilerken sizlere minik bir göz kırpıyorum. Beni görmüyorsunuz ama. çünkü size göre çok uzaktayım. Kurşunun bilenmediğini söyleyen salaklar. Siz sadece beyinsizsiniz,zeki değil. Belki ukala...Kurşunu yuvasına nazikçe koyarken parmak izimden eser vermiyordum.
Çünkü benim parmak izim yoktu.
Ayrıca da bir elim! Size göre bir elim yoktu! Ama ben sapasağlamdım! Silahımı ayarlarken dürbünden baktım. Romantik ikili şimdi tekli olucaktı. Hedefimi öğrenmeniz için size bir şans vermiştim ancak pek de iyi kullanamadınız doğrusu. Nişan almadan birkaç dakika önce ellerimi çeneme koydum ve dirseklerimi betona yasladım. Bu romantik sahnenin başlangıcını izlemeye bayılıyordum.
Mehmet Yoksan
32 yaşında
Edirne li
Normal bir insan. Ancak bazı tuhaf zevkleri var. Yaptığı bir anlaşma yüzünden içinde olduğu durumu bilmiyor. Yetim. Ne anne ne de baba. Ölüm sebebi , bilinmiyor. Birinin onun annesi olduğunu sanıyordu ama o kişi çoktan.ÖLÜ
Berrak Hunda
30 yaşında
Mardin li
Fazladan masum bir kız. Yaşamasının gereksiz olduğunu düşünüp kendini öldürmeye çalıştı. Sonrasından onu kurtaran Mehmet e aşık oldu. Ancak nasıl ve neden intihar etmeye çalıştığını kafası bir türlü almadı. Sanki bir trans etkisinde olduğunu düşündü.Evet,sanırım o benim büyümdü.
İşte bu iki insan birbirini deli gibi seviyordu. Olduğum yerde onları öyle görünce kıkırdadım. Ne kadar da mutlu ve bir o kadar uyumsuz bir çift. Bu mükemmel çifti ayırmayıp kavgalarını izlemek isterdim ama bir anlaşmam vardı. Ve ben kurallara uyardım.
Üzerinde dövme olan herkese ölüm.
Nişan aldım. İkisi arasında karar vermeme gerek yoktu. İkide bir hareket etse bile işim hiç zorlanmıyordu. Tam vaktinde öldürmeliydim. Evet. Yere diz çöküyor. Kıç cebinden bir kutu çıkarıyor. Beyaz ve kadife bir kutu. Kız masumca elindeki pembe gülleri koklarken onu izliyor. Mehmet başını kaldırıyor. Mutlulukla gülümsüyor. Dürbüne bakıyorum.
" Berrak...Benimle ev-"
Ve ateş...
Sersemce bir çığlık.
Birbirine karışan insanlar.
Ve benim sessiz kahkahalarım.
Ruhu yukarı doğreu çıkarken yanında Azrail var.
Beyaz elbisesini Azrail ile birlikte giymiş.
Demek cennet he?
Ne kadar da imanlı(!)
Kız yerdeki ölü bedene bakıyor.
Onun ruhu ölü.
Diğerinin ise bedeni.
Ayağa kalkıyorum.
Son bir kez daha Azrail e bakıyorum.
Bana bakıyor ve gözleri ateş saçarak başını olumsuz manada sallıyor.
Ona gülümsüyorum ve şapka çıkarıyorum hayalice.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞARAP ATLISI
FantasyNe aşkla dolu, ne de kanlı sonlu. Tek bir kitap , tek bir kalp olmuştu. Siyah atlı prensinden umudu kesen kız, bir şaraba aşık olmuştu. Şarap ona istediği herşeyi vermişti. Ancak ay da bu aşka dahil olmuştu. 3 kişi birbirine aşık olur muydu? Bir ka...