Merhaba sarhoşlar. Yeni bir bölümde merhaba. Bugünkü ithaflar:
alynglrr
masal_perisi593
sen1tanesinEflah gözlerini kırpıştırdı. Şuanda gerçekten ürpermişti. Nazlı denen kadının gözlerine baktı. Gözleri , saf ateş saçıyordu resmen. Bu kadar hızlı sinirlenen bir insanın burada ne işi vardı bilemiyordu. Ama şuanda neler hissettiğini kimse anlayamazdı. Hayatında olan tek kişi annesiydi ve bu oldukça acı bir durumdu. Annesi gözleri önünde öldürülmüştü ve bu oldukça sarsıcıydı. Bunu kimse kaldıramazdı. Hayattaki son varlığı da gitmişti sessiz ve onurlu adamın. Şimdi tek başına , annesiz öylece kalmıştı. Bu aptal polisler ise onun yaralarını sarmak yerine iyice kurcalıyorlardı. Eflah ' ın belkide ilk defa canı yanıyordu annesinin ölümü ile. Ve bir de sorgulanmasıyla...
Nazlı , Görkem e baktı. Görkem polis endişeli bir şekilde Nazlı ya baktı. Nazlı'nın işi ilk defa bu kadar zorlanmamıştı. Normalde sorguya çekilenleri dövebiliyordu bile. Ama bu sefer farklı bir yöntem kullanmak istemişti nedense...Nazlı kalktı ve Eflah ın tam karşısına oturdu. Delici bakışlar ile ona bakarken Eflah'ın gözlerinin içinde bir anda kaybolduğunu hissetti. Mavi ile yeşil karışımı gözlerin içinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Görkem ne yaptığını anlamak için sordu, " Nazlı-"
Nazlı birden sözünü kesti. " Polis olmak sadece polis olmak değildir. Bir polis herşey olmalıdır. Şimdi...Dışarı çık." dedi ona dönerek.
Başıyla onayladı ve dosyayı masaya koyup usulca çıktı. O an aklına geldi. Nazlı,bunu daha önceki sorgulamalarında yapmamıştı. Ahh,tabi. Çünkü şuanda ilk defa ölmüş birinin en yakınını sorguya çekiyordu. Bir dakika...yo...Görkem in kafası iyice karışırken yanında homurdanan Haluk a baktı.
Haluk sinirle konuştu , " Napıyor bu?"
Görkem yarım ağız gülümsedi , " Senin yapamadığını yapıyor."
Haluk sinirle homurdanırken Görkem gülüyordu. Nazlı yı seviyordu. En iyi dostuydu. Karısı Yeşim bile gayet iyi biliyordu dostu olduğunu. Bu yüzden çok kıskanmıyordu. Zaten bu işte kıskanılıcak birşey yoktu. Görkem , elleri cebinde Nazlı'yı izliyordu. Bu kadın işini çok iyi biliyordu. Ancak bazı şeyleri yalnız yapmamasının gerektiğini de bilmeliydi. Bunu ona söylemek istemişti hep ancak rütbesi kendisinden yüksek olan birine akıl veremezdi. Bu yanlış olabilirdi.
Odada sadece ikisinin nefesi birbirine karışıyordu. Eflah kelepçeli elleri ile yüzündeki ıslaklığı sildi. Biraz daha sakinleşmişti. Ancak içi kan ağlıyordu. İstemiyordu. Sorgulanmak istemiyordu. Bir süre yalnız kalmak istiyordu. Uzunca bir süre...Zaten bunun için bolca zamanı vardı.
Bir ömürü vardı...
" Eflah Bey , ben sıradan bir polis değilim." diyerek konuşmaya başladı Nazlı. " Ben buraya sorgulama için geldim,evet. Ama ben yaraları deşerek sorgulamak için gelmedim. "
Eflah başını kaldırdı. Kadının gözlerine baktı. Ciddiydi. Büyük kahverengi gözlerden kendi yansımasına bakarken konuştu Nazlı yine.
" Şimdi,eğer bana sakince anlatırsan herşeyi size yardımcı olabiliriz."
Eflah en sonunda başını olumlu manada salladı. Razı olmuştu. Artık kendini biraz da olsa düşünen biri için cevap verebilirdi. Herşey o kadar ani olmuştu ki artık ne yapacağını kestiremiyordu. Derin bir çekti. Nazlı sandalyeye yaslanırken derin bir nefes aldı. Başlıyordu. Soruları dikkatli seçmeliydi. Tam ağzını açıp konuşacakken adam başladı konuşmaya...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞARAP ATLISI
FantasiNe aşkla dolu, ne de kanlı sonlu. Tek bir kitap , tek bir kalp olmuştu. Siyah atlı prensinden umudu kesen kız, bir şaraba aşık olmuştu. Şarap ona istediği herşeyi vermişti. Ancak ay da bu aşka dahil olmuştu. 3 kişi birbirine aşık olur muydu? Bir ka...