Evden çıktık yavaş yavaş yürüyoruz (aslında hala inanamıyordum sadece kırk beş dakika görüp etkilendiğim hayalini kurduğum yeşil gözlü. Peçeli kız yanımdaydı konuşabiliyorum rüya gibi)
Ecem:nereye gideceksiniz?
Recep:bilmiyom. Çarşıya gideriz herhalde...
Gülçin: Ecem sende gelsene?
Ecem:olmaz bir ton işim var evde.Onlar konuşurken telefonum çaldı kızlara yavaş yavaş ilerlemelerini söyledim bense elektirik dereğinin altında durdum. (özel numara)
-Efendim.
-Recep bey sizmisiniz?
-Evet buyrun.
-Geçenki randuvuda bir aksilik olmuştu, yeni randuvu zamanınız yarın gece 12 buçukta aynı yerde.
-Geçenki yer olmaz!
-Neden?
-Birisi beni takip etmeye başladı. Orda
-eminmisiniz?
-Evet atlattım onu ama hala peşimde olabilir.
-Peki kim olduğunu bulabildinizmi?
-Hayır bulamadım.
-Yarına kadar müddet bulun onu. Ben sizi yarın akşam tekrar ararım.Diyerek telefonu yüzüme kapattı. Sinirden elektirik direğini tekmeliyordum. Arkamı döndümde karşımda çatıda karşıma çıkan kız
-Sende kimsin?
-Güvercinleri çaldığın kişi.
-(sinirli bir şekilde) ne güvercini kızım dalgamı geçiyon? Çekil önümden.
-Ne daha bu sabah seni bizim çatıda yakaladım.
-birine benzetin galiba işim var. Defol başımdan!.Diyerek hızlı adımlarla bizim kızların yanlarına gittim
-Kimdi o kız?
-Tanımıyorum adres sordu.Ecem'i eve bıraktıktan sonra benle gülçin yanlız kaldık. Utangaçlığından yüzüme bile bakamıyordu.
Gülçin: eğer yorgunsan eve dönebiliriz.
Recep: yorgun değilim ama istiyosan bizimkilerin yanına götürebilirim seni..
Gülçin: fark etmez nasıl istersen..
Recep: az ilerde bir cafe var birer tane kahve içelim, sonra bizimkilerin yanına gidelim.
Gülçin: olur.Cafe de oturduk ama hala ne konuşacağımı bilmiyorum. Kahveler geldi. Kahveyi içerken bile peçesini açmadı sadece peçe nin alt kısmını kaldırarak içti.
Recep: ne zamana kadar burdasınız?
Gülçin: bilmiyorum yanan evimiz tadilat olana kadar.
Recep: (şaşırarak)evinizmi yandı.
Gülçin: evet.
Recep: nasıl yandı, Ne zaman yandı?Dediğimde telefon çaldı. (annem)
-Efendim anne.
-Nerdesiniz oğlum?
-Cafedeyiz kahve içiyorum.
-Tamam eve gelin biz evdeyiz.
-Tamam Anne...Kahveleri içip kalktık yolda yürüyoruz yavaş adımlarla tek bir kelime dahi etmeden evin önüne geldiğimizde ben durdum.
-Gelmiyormusun
-Yok bir kaç işim var halletmem gereken.
-Tamam hoşçakal.Yine ben bir şey diyemedim sadece başımı salladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavaş yavaş ölüyorum
General FictionOnu gördüğümde garip bir his kapladı içimi~arkadaşlar kitabım töre yada terör kitabı değil dir...